Biz tam yedi cüceyiz!

Oh oh! Neler öğreniyoruz! ‘Gazeteci’ler gitmiş, yedi tane miymişler, neymiş, Fethullah Hazretlerini Pensilvanya’daki malikanesinde ziyaret etmişler. Fethullah Hazretleri geniş salondaki çift kişilik divanına kurulmuş, bu son parti ‘gazeteci’ taifesi de karşısında çömelmişler, ‘yedi cüceler’ misali, Hazret’in hükümete olan eleştirilerini dinlemişler.

İnsanlığın çömeldiği an!

Allah hiçbir kuluna birilerinin karşısında çömelme utancını yaşatmasın!

Neyse...

Bu ‘gazeteci’ler içinde Mehmet Altan da varmış. Bireysel özgürlükler şövalyesi, demokratik atılım lordu, özgür irade traktörü Mehmet Altan! Hazretin önünde çömelmiş... Altan ve ‘biz tam yedi cüceyiz’ seyahat arkadaşları, hazretin ne anlattığını yazmama kararı almışlar. Ama şöyle söyleyebilirlermiş, hazret hükümeti eleştirmiş...

***

Ne tuhaf, değil mi? Buradan ta Amerika’nın Pensilvanya’sına, CIA referanslı, FBI korumalı ‘Cemaat’ çiftliğine uçaklarla durmadan ‘gazeteci’, siyasetçi, kanaat lideri, kanatçı ustası, sosyete kasabı falan taşınıp duruyor. Yakında götürecek kimse kalmazsa zincir, takoz ve çekme halatı götürecekler, yüz sürdürüp hacı edecekler...

Öyle acayip bir ‘ortaya karışık’ liste.

Tuhaf tuhaf rüzgar gülleri var Pensilvanya’ya yüz sürenler arasında. Tarih boyunca kimler gelmiş, kimler geçmiş ‘çiftlik’ten...

Değinmeden geçemeyeceğim, misal Cüneyt Özdemir... Bu her dönemin muhaberat-ı cevvali, acar gazetecisi bir bakıma, Amerika Irak’ı işgal ederken Amerikan Ordusu’na ‘iliştirilmiş gazeteci’ idi, Amerikan karavanasından beslenip Irak işgalini takip etti; sonra baktı memleket bir ‘Cemaat’ işgaline uğruyor, derhal Pensilvanya’ya da iliştirdi kendisini. Ama muhalif görünümlü bir Tommiks gibi arz etmekte endamını her daim köşelerden, ekranlardan, internet bucaklarından...

***

Hem sonra, abicim, ablacım, kardeşlerim, sizlere sesleniyorum, Fethullah Hazretleri ta Türkiye’den dizinin dibine durmadan niye gazeteci taşıyıp çömeltir, bir bileniniz var mı?

Yani, öyle bir ‘hizmet insanı’ esasen Allah-kitap işleriyle iştigal edip İslam âleminin hayrına dua edip gönülleri fethetmesi gerekirken, neden hükümeti eleştirir, İsrail, Amerika muhabbetlerine falan girer?

Sonra, Emniyet’te karakol polislerine kadar herkesi hangi uhrevi maksatlar için tek tek fişler bu hizmet ehli? Niye İlçe Milli Eğitim kadrolarına kadar karışırlar? Sınav şifreleri niye bu arkadaşın müritlerinin cebinde dolaşır? Ahiretteki sınavın şifrelerini bunlara kimler verecek peki?

Yahu, bu ‘hizmet’in niye bankası var arkadaşım?!

***

Bir yandan hem iktidar hem de iktidar çatlağı şu ‘Cemaat’ ne kadar takiyyeci değil mi? Bizim bir tek Can Yücel’imiz, hangi uzva ne ad verildiğini mahkemelerde yargıçların suratına haykırabilmişken, bunlar neredeyse memleketin yarısının tapusunu üzerlerine zimmetlemelerine rağmen, hâlâ çıkıp laflarını dosdoğru, gözümüzün içine baka baka söyleyemiyorlar. Minareyi tıkıştıracak kılıf arayıp duruyorlar.

Ya hakikaten asap bozucu...

Buradan bakınca ne kadar da cüceler!

Önceki ve Sonraki Yazılar