Denizin dibine bile beton örmüşler!

Denizin dibine bile beton örmüşler!

Bodrum’da bazı otel ve siteler tarafından denizin dibine metrelerce duvar örüldüğü görüldü. Metrelerce uzunluktaki beton duvarlarla, Bodrum’un kıyı şeridinin şeklini de değiştirerek, suni plajlar yapıldığı öğrenildi.

Beton blokların, sahile dökülen kaçak kumların deniz dalgası ile gitmemesi için yerleştirildiği öğrenildi. Deniz dibindeki ekolojik dengeyi bozan ve posidonia çayırları yok edilerek yapılan duvarlar, deniz canlılarının yaşam alanlarını da yok ediyor.

Kıyı şeridini dikkat çekmeden değiştiriyorlar

Bazı otel ve sitelerin yıllar süren çalışmalar sonucunda denize sıfır hale gelecek şekilde beton duvarları üst üstte koyarak kıyı şerit çizgisinde değişiklik yaptıkları öğrenildi. Sahilleri küçük olan bazı otel ve sitelerin inşaat aşamasındayken deniz dibine beton blokları döşemeye başladıkları, otel yapımı veya site yapımı bitene kadar üst üste koydukları betonların içerisini molozla doldurup üzerine ise kum sererek sahil yaptıkları ortaya çıktı. Yapılan suni sahiller nedeniyle Bodrum'un kıyı şeridinin de değiştiği öğrenildi.

''Deniz dibi zarar görüyor''

Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz denizin ciddi şekilde zarar gördüğünü söyleyerek, “Yarım adanın özellikle kuzey sahillerinde, yaptığımız denetimlerde de rastladığımız o duvarlar. Bahsettiğiniz o duvarlar kum tutma bahanesi ile yapılmış, denize sürekli kum dolgusu yapılıyor. O kumlar o bölgenin şartlarına uyumlu olmadığı için dağılıyor. Bu sefer bunları dağıtmamak için denizde duvarlar örülmeye başlandı. Denize duvar örülüyor, sonra set çekiliyor, arkasından kumlar indiriliyor. Posidonia çayırları kazılıyor. Suni bir plaj havası veriliyor. Ciddi oranda deniz dibine zarar veren bir durumdur” dedi.

''Kanunlar kağıt üzerinde''

Kıyı kanunlarının kağıt üzerinde kaldığını da ifade eden Yılmaz, “Turizmin öyle bir dokunulmazlığı oldu ki, kıyı kamuya açık, ama bunlar kağıt üzerinde kalıyor. Kanuni yaptırımlar kağıt üzerinde kalıyor. Denize sıfır yanaşmayı bırakın, iskeleler ile sıfır noktasından denizin içerisinde yerler yapıldı. O da yetmedi, deniz dibinde kumlama yapmak için duvarlar örülerek gittikçe denizin içerisine doğru gelişen bir turizm var ama bu maalesef sürdürülebilir bir turizm değil. Turizm konusunda rakiplerimizin hiçbir tanesinde kıyılar bu kadar acımasızca katledilmiyor. Buna bir dur denip önlem alınmazsa yakında kıyılarımız bir felaket haline gelecek. Sularımız kirlenecek, kıyı erozyonuna uğrayacağız. Bedelini ağır ödeyeceğiz” şeklinde konuştu.

''500 metrelik duvarlar var''

Bazı bölgelerde duvarların uzunluğunun 500 metreye kadar çıktığını da sözlerine ekleyen Kont Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, “Duvarların uzunlukları bölge bölge değişiyor. Benimde tespit ettiğim yerler var. Bazı yerlerde 300 metre, 500 metre uzunluğunda örülmüş duvarlara rastlayabiliyorsunuz. Bunlar deniz seviyesinde görülen işlemler değil. Denizin dibinde yapılan inşaatlar. Önce denizin dibinde kum tutucu duvar diye yapılıyor. Arkasından o duvar yükseliyor, içerisi de dolu oluyor. Onun önüne bir duvar daha örülüyor. Denize doğru ilerleyen bir turizmimiz var ama bu aynı zamanda kıyılardaki turizmin sonunu getiriyor. Dünyada bir takım uygulamalarda kum tutmak için şişme ve hortum sitemleri var. Fakat bunların yaptığı işlem dalgalarla kıyıya vuran kumun geriye çekilmesini engellemek içindir. Bizde bu artık farklı işlemeye başladı. Duvarı çek, denizin normal kumlamasını alma dışarıdan kumu getir, üstüne dök, dolgu yap şekline dönüştü. Bu da ciddi zarar veriyor, denizlerimize ve kıyılarımıza” ifadelerini kullandı.

(t24)