Esad gitti, ihlaller gitmedi! Suriyelilerin acısı "meşru Suriye"de de devam ediyor.

Esad gitti, ihlaller gitmedi! Suriyelilerin acısı "meşru Suriye"de de devam ediyor.

Beşar Esad rejiminin düşmesinin ardından Suriye, siyasi ve güvenlik açısından yeni bir değişim sürecine girdi, ancak Suriye halkının yaşamlarını iyileştirme ve istikrar sağlama umudu, Ahmed El-Şaraa yönetimindeki yeni Suriye’de hızla kayboluyor.

Özellikle son zamanlarda gündeme gelen, eski rejime bağlı kişilerin veya işbirlikçilerinin yeni yönetim tarafından hedef alındığı ve yargısız infaz edildiği haberleri, bu iddiaları güçlendiriyor. 

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, geçtiğimiz günlerde Hama'da, Esad rejimi askeri güvenlik güçlerine bağlı bir grubun lideri, kimliği belirsiz bir silahlı kişi tarafından vurularak öldürüldü. Humus kırsalındaki El-Mazra'a köyünde ise bir genç, şehir meydanında gezerken öldürüldü. Gözlemevi'ne göre, 2025 yılının başından itibaren, Suriye'nin farklı bölgelerinde buna benzer 67 intikam saldırısı yaşandı ve 134 kişi hayatını kaybetti. 

Suriye'nin batı kıyısındaki sahil bölgesindeki Alevi halkının yaşadığı yerlerdeki dini mekanlara yönelik saldırıların artması, bölge halkının tepkisini çekti. Özellikle Tartus ve Lazkiye gibi şehirlerde, bu tür saldırıların durdurulması ve azınlıkların korunması talebiyle protestolar düzenlendi. 

Tedirgin Azınlıklar 

Şam'daki Hristiyanlar ise, özellikle Noel döneminde, kiliselerine ve dini sembollerine yönelik artan saldırılara karşı derin bir endişe taşıdıklarını ifade etmişlerdi. Bu dönemde, Hristiyanlar tarafından yapılan bazı protestolarda, Noel ağacının yakılması ve Hama kırsalındaki Es-Sakilbiye'deki bir kilisenin kapatılması gibi olaylar azınlıkları tedirgin etmeye devam ediyor. 

Ayrıca, Halep dışındaki El-Şehba gibi bölgelerde de Kürtler ve Ezidiler gibi azınlık gruplara yönelik saldırıların yerel kaynaklar tarafından doğrulandığı bildiriliyor. 

Hristiyan insan hakları savunucusu ve ABD’deki George Mason Üniversitesi'nde çatışmalar üzerine ders veren Hind Kubwat, geçtiğimiz hafta NBC News'e verdiği röportajda, Adalet Bakanı olarak Şadi El-Veysi'nin atanmasını "hata" olarak nitelendirerek, yeni yönetime bu kararı gözden geçirme çağrısında bulundu.  
 
Hem insan hakları savunucularının hem de demokratik bir Suriye inşası beklentisinde olanların en büyük korkusu, Ahmed El-Şaraa’nın El-Nusra Cephesi'ni yönettiği dönemde mevcut Adalet Bakanı Şadi El-Veysi'nin, infazları denetlediği görüntülerin bir hayal kırıklığı yarattığı yönünde. Bu durum, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde, yeni yönetimin radikal geçmişlerinin, hukukun üstünlüğü ile insan haklarına dayalı bir devlet kurma kapasitesine dair şüpheleri canlı tutuyor. 

Yeni Yönetimin Endişe Veren Atamaları 

Hükümetin en üst kademelerine neredeyse tamamen El-Kaide'nin Suriye kolu olan El-Nusra Cephesi'nin liderlerinin getirilmesi dikkat çekerken, Savunma Bakanlığı da sürpriz atamalara sahne oldu. Suriye Savunma Bakanı Merhaf Ebu Kasra, Suriye vatandaşı bile olmayan yabancı cihatçıları Suriye ordusuna dahil etme kararı aldı. 

2024 yılın sonlarına doğru, Reuters, Suriye yönetiminin yaklaşık 50 yeni atama yaptığını, bunlar arasında en az 6 yabancı savaşçının da yer aldığını bildirdi. Bunlar arasında, Uygur, Orta Asya Türki Cumhiryetlerden, Mısırlı ve Ürdünlü isimler yer alıyordu. 

Reuters’a konuşan iki kaynak, Amerikalı, Fransız ve Alman diplomatlarının, "yabancı cihatçıların" üst düzey askeri görevlere atanmasının güvenlik kaygıları doğurduğunu ve yeni yönetimin, uluslararası ilişkilerde bu tür atamaların kötü bir izlenim yaratabileceğini belirttiklerini söyledi. 

Radikalizmi Teşvik Eder mi? 

Analistlere göre, Suriye’deki aşırıcı grupların iktidara gelmesi, diğer komşu ülkelerde iktidar arayışındaki benzer gruplar için örnek teşkil edebilir. Özellikle ekonomik, siyasi ve sosyal çalkantılar içindeki ülkelerdeki iktidarlar, Suriye benzeri bir son ile karşılaşabilir. Batılı ülkelerin yeni Suriye yönetimine hızlıca yaklaşması da, bu grupların "hükümeti ele geçirme yeteneklerine göre" uluslararası kabul görme hevesini artırabilir. Suriye’de Esad’ın gitmesinin ardından batılı uçaklar, Şam'a ardı ardına iniş yapmayı sürdürdü. Avrupalı bakanlar ile Amerikalı bir elçi, yeni yönetimle görüşmeler yaparak, eski rejim dönemindeki yaptırımların kaldırılacağını da taahhüt ettiler. 

Avrupa, muhtemelen yasadışı göçün sona erdirilmesi ve Avrupa'da milyonlarla ifade edilen Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü konusunda çıkar sağlamayı hedefliyor. Ancak radikal yaklaşımda gerçek bir değişiklik olmadığı takdirde, Suriye'nin mezhebi ve etnik temelli yeni çatışmalara sürüklenmesi ve bu durumun tekrar göçmen akınlarına yol açma ihtimali hala mevcut.