İran Silahlı Kuvvetleri, bölgedeki diğer ülkeler gibi kara ağırlıklı bir silahlı güçtür. Personel sayısı oldukça yüksek olsa da (takriben 600.000) İran Silahlı Kuvvetleri, gerek personelinin eğitim düzeyi gerekse platform çeşitliliği açısından oldukça kötü vaziyettedir. Ancak uzun yıllardır füze teknolojisi üzerinde çalışmalar gerçekleştiren İran, bu alanda harbiden ehemmiyetli bir konuma yükselmiştir. Ürettiği füzelerin dairesel sapma mesafesi (CEP) ara ara tenkit edilse de İran; Yemenli Husiler’in, Hizbullah’ın ve Esad’ın füze ile roket arzını karşılamasına ek olarak, istenilen bölgede mahalli imalat yeteneği sağlamasıyla beraber bu alanda oldukça stratejik bir konumdadır.

İran, temel olarak balistik füze ve seyir füzesi alanında çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu alandaki üretim ve geliştirme çalışmaları, İran’daki yeraltı merkezlerde gerçekleştirilmektedir. Ek olarak Suriye’de de, rejimin ihtiyaçlarının giderilmesi emeliyle birkaç adet üretim tesisi bulunmaktadır. Hem de bunların bir bölümü, kısa sürece önce İsrail Hava Kuvvetleri (IAF) tarafından vurulmuştur.

Soumar Seyir Füzesi

İran tarafından geliştirilen çeşitli füze sistemleri:

Yukarıda tabloda yer alan füzeler ek olarak, İran’ın Shahab-4 ve Shahab-5 IRBM projeleri mevcuttur. Sonuçları bilinmeyen bu iki projede yer alan füzelerin erimleri 3.000 ve 4.300 kilometredir. Bu füzelere ek olarak İran’ın, Kuzey Kore’den Birleşmiş Milletler-25 isminde 4.000 kilometre erimli bir füze tedarik ettiği de bilinmektedir.

İran’ın balistik/seyir füze gücü ile Amerika Birleşik Devletleri Silahlı gücü’na bağlı bölgedeki üslerin konumları göz önüne alındığında, olası bir çatışma veya savaş vaziyetinde her iki ülke için de ehemmiyetli kayıpların olacağı aşikardır. Ancak nükleer harp başlığına sahip bir füzenin ateşlenmesi vaziyetinde bu riziko, bütün bölge ülkeleri için geçerlidir. Kasım Süleymani için İran’ın bu riski alıp alamayacağı ise şu an için bilinememektedir.

İran, Amerika Birleşik Devletleri’ye ek olarak İsrail ile de çok yüksek gerilimli bir ilişkiye sahiptir. İsrail gelişmiş bir hava ve füze savunma ağına sahip olsa da, çeşitli noktalardan ateşlenen bir hayli balistik/seyir füzesini bertaraf edemeyeceği aşikardır. İsrail Hava Kuvvetlerini düşündüğümüzde, aynı vaziyet İran için de geçerlidir. Bu sebepten dolayı bu iki ülke (çoğunlukla İsrail), Suriye’de bir hayli sefer karşı karşıya gelmelerine karşın büyük çaplı bir çatışmaya girmemişlerdir.