Silivri'de tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çevremiz ateş çemberine dönmüşken tüm cephelerimizi tahkim etmeliyiz. Tüm kurumlarıyla vatandaşına güven veren bir devlet, güçlü bir toplum olmalıyız. Partizanlık, kayırmacılık, fırsatçılık, liyakatsizlik gibi yapılar, bizi içten içe kemiriyor.”

Güçlü Devlet, Güçlü Toplum Vurgusu

İmamoğlu’nun mesajının merkezinde “güçlü devlet” ve “güçlü toplum” kavramları yer alıyor. Türkiye’nin sadece dış tehditlere değil, içeriden de güçlenmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan İmamoğlu, kurumların liyakat esaslı bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade etti. İmamoğlu’na göre sadece askeri ya da ekonomik güce değil, toplumsal dayanışmaya ve adaletli yönetime de ihtiyaç var.

“İç Cephe” Ne Anlama Geliyor?

İç cephe vurgusu, yalnızca bir metafor değil; İmamoğlu, toplumun her kesimini kapsayan, birleştirici ve kapsayıcı bir anlayışı savunuyor. Bu anlayışa göre gerçek direniş ve kalkınma, vatandaşların birbirine kenetlenmesiyle mümkün olabilir. Siyasi görüş farkı gözetmeksizin, her bireyin kendini güvende hissettiği bir iç düzenin tesis edilmesi gerektiğini belirtti.

Toplumsal Kutuplaşmaya Karşı Mesaj

İmamoğlu’nun açıklamasında dikkat çeken bir diğer unsur da toplumsal kutuplaşmaya karşı verdiği mesaj oldu. “Biz ülkemizin gerçekten güçlü olmasını, komşuları ve bölgesi için sahici bir barış unsuru olmasını istiyoruz” diyen İmamoğlu, mevcut siyasi yapıların kutuplaştırıcı dilinden uzak durulması gerektiğini vurguladı.
“Her görüşten vatandaşın birbirine sarıldığı, ortak hedeflere odaklandığı bir ülke inşa edeceğiz” sözleriyle bu anlayışın altını çizdi.

Siyasi Mesajdan Fazlası: Bir Vizyon

İmamoğlu’nun bu açıklaması yalnızca güncel bir siyasi değerlendirme olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine dair sunduğu vizyonun da bir parçası olarak değerlendiriliyor. Liyakatli yönetim, adaletli kurumlar, toplumsal kapsayıcılık ve barışçıl dış politika; İmamoğlu’nun “iç cepheyi” nasıl tanımladığını ortaya koyuyor.

Bu mesajın özellikle Türkiye siyasetinin gerildiği şu süreçte kamuoyunda nasıl yankı bulacağı merakla bekleniyor.