Türkiye - ABD ilişkisinde kritik nokta: Yaptırım uygulayabilir

Türkiye - ABD ilişkisinde kritik nokta: Yaptırım uygulayabilir

ABD'de geçen haftalarda yapılan seçimlerin ardından zaferini ilan eden Joe Biden yeni görevine hazırlanırken Bloomberg, ABD-Türkiye ilişkisi hakkında kapsamlı bir analiz hazırladığı görüldü.

 Makalede, "Biden'ın göreve başlamasıyla birlikte Erdoğan zorlu dört yıla hazırlanıyor" başlığı kullanılırken Biden'ın en az 5 yaptırım uygulayabileceği vurgulandı.

ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg, internet sitesinde yayınladığı kapsamlı analiz ile Biden döneminde ABD-Türkiye ilişkilerini inceledi. Mac Champion ve Nick Wadhams imzalı makalede, “Erdoğan, Biden’lı zorlu dört yıla hazırlanıyor” başlığını tercih eden Bloomberg muhabirleri, “Biden’ın Beyaz Saray için hazırlık yapmaya başlamasıyla birlikte dünya liderleri de konumlarını gözden geçirmeye başladı fakat bunlardan çok azı, gelecek dört yılın önceki dört yıldan daha zorlu olacağını öngören Recep Tayyip Erdoğan kadar hızlı hareket etti. Türkiye Cumhurbaşkanı ve danışmanları, ABD’nin eski başkan yardımcısını tanıyorlar fakat bu durum bugüne kadar Donald Trump tarafından engellenen yaptırımların uygulanmaması için bir sebep değil” dedi.

Bloomberg, Biden’ın Ocak ayında New York Times’a verdiği demeçte Cumhurbaşkanı Erdoğan için otokrat dediğini ve “Bir hesap vermeli” dediğini hatırlatırken, “Bu hesap çok büyük olabilir. Yaptırım tehditlerinin yanı sıra Türkiye’nin bankasına ağır cezalar da gelebilir. Ayrıca Suriye sorunu, Doğu Akdeniz’de gerilim ve diğer konular da var. İlişkide sonraki adımda ne olacağına dair endişeler Türkiye’nin liderinin Biden’ı tebrik etme ve zaferini kabul etme kararında da belli oluyor zira Trump’tan faydalanan Brezilya’nın lideri Bolsonaro ve Rus lider Putin henüz Biden’ı tebrik etmedi” dedi.

Erdoğan bir dönem tansiyonun yüksek olduğu Ankara-Riyad hattını yumuşattığı ve son günlerde Suudi Arabistan Kralı Selman ile sıcak bir şekilde konuştuğuna değinen Bloomberg, Rusya ile Türkiye’nin yakınlaşmasının sebebi olarak da “Amerika ile uzun süredir varolan ilişkiye bir alternatif” olduğunun da söylemesiyle birlikte pazar günü “Avrupa’yla daha yakın çalışma” konusunu gündeme getirmesinin dikkat çekici olduğunu vurguladı.