Derslere öğretmen yerine imam giriyor

Derslere öğretmen yerine imam giriyor

İstanbul Adalar’da bulunan bir okulda, imam, öğretmen yerine derse girmeye başladı. Veliler rahatsız olduklarını ifade ederken, Eğitim Sen duruma tepki gösterdi 

Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre; AKP, eğitimin yeniden dizaynı için çalışmalara hız kesmeden devam ediyor. Geçen günlerde Bolu Müftülüğü ve Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan bir protokolle okullarda açılacak Kuran kurslarında okul çevresinde bulunan camilerin imamlarının okullarda ders vermesinin kararlaştırılmasının ardından, şimdi de İstanbul Büyükada’da bir imamın Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersine girdiği ortaya çıktı.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Büyükada’da bulunan Şehit Murat Yüksel İlkokulu’nda görevli Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenini Kartal’da bulunan bir okula yönlendirdi.

Okuldaki din derslerinin boş geçmeye başlamasının ardından okul idaresi çözümü cami imamlarında buldu. Burgazada’da bulunan camilerden bir imam, sarık ve cübbesiyle din derslerine ‘öğretmen’ olarak girmeye başladı. Bu durum öğrenci velilerinin tepkisine neden oldu.

Suiistimal edileceği çok açık

BirGün’e konuşan velilerden Zeynep Yılmaz, imamın derse girmesinden rahatsız olduklarını söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti: “Okulun içine imamın girmesi son derece sıkıntılı. Yarın bunun suiistimal edileceği çok açık. Okulların tarikatlara açılmasına dahi vesile olabilir. Bunun dışında çocuklarda yaşattığı travmadan bahsetmiyorum bile. ”

Heybeliada Anadolu Lisesi’nde de buna benzer bir durum yaşandığını aktaran Yılmaz, “9. ve 10. sınıflara din dersine imam giriyormuş. Duyduğum kadarıyla bu okuldaki imam sadece sure ve dua öğretiyormuş. Bunun dışında dersin içeriğine dair herhangi bir şey de yapmıyormuş. Zaten zorunlu din dersinin kendisi saçmalık ama din dersine öğretmen girdiğinde en azından kainat, evren, peygamberin hayatı da anlatılırdı. İmamın derse girmesiyle sadece dua ve sure öğretiliyor” dedi.

Öğretmenler de tepkili

Öğretmenlerin de duruma tepkili olduğunu ifade eden Zeynep Yılmaz, “Ancak birkaç veli dışında tepki gösteren maalesef yok. İnsanlar korkmuş ve sinmiş durumdalar. Çocuklarının ve kendilerinin başlarına bir şey gelmesinden korkuyorlar” diye konuştu.

Hedeflenen sistemi ortaya koyuyor

Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Kazım Yılancı da duruma tepki göstererek, şunları söyledi: “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini birçok öğretmenin ek ders karşılığında okutma imkanı varken cami imamlarının tercih edilmiş olması bile aslında eğitimin taşınmak istediği noktanın neresi olduğunu göstermek açısından ibretlik bir durumdur. Yine AKP’nin iktidarı boyunca en çok kadro verdiği alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği iken buna rağmen hala bazı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinin boş geçmesi akla kadrolaşmayı getirmektedir. Ataması yapılan binlerce Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni kısa sürede yönetici yapılmaktadır. Soruyoruz okul idarecilerinin ne kadarı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni kökenlidir? Büyükada’da yaşanan bu örnek bile eğitimde hedeflenen sistemin ne olduğunu ortaya koymakta. Bütün bu olanlar gerici eğitimin seviyesini göstermekte; şekillenecek toplumun niteliğini de anlatmaktadır.”

Din öğretmeninin okulda işi ne?

“Öğretmenlik yapmak için pedagojik formasyon almak şart ise imamın okulda işi ne?” diye soran Yılancı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Kartal’da başka bir okula görevlendirme olarak gönderilmiş Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine iki cami imamı ‘öğretmen’ olarak görevlendirilmiştir. Bu görevlendirme mantığına göre derslere girmek ve öğretmenlik yapmak için pedagojik formasyon zorunlu değildir. İmam olmak yeterlidir. Fen-Edebiyat Fakültelerinden mezun olanların pedagojik formasyon almaya zorlanması sadece bir gereksizlik anlamına gelmektedir.”