ÖZEL | Eğitim-İş: AKP ülkeye ihanet ediyor!

ÖZEL | Eğitim-İş: AKP ülkeye ihanet ediyor!

Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yeşildağ ve İstanbul 2 Nolu Eğitim-İş Ataşehir Temsilcilik Başkanı Nihat Depe Yurt gazetesini ziyaret etti

Yurt Haber Merkezi

Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yeşildağ ve İstanbul 2 Nolu Eğitim-İş Ataşehir Temsilcilik Başkanı Nihat Depe Yurt gazetesini ziyaret etti.

Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım Yurt gazetesine yaptığı açıklama, ‘’İmam hatip ortaokul ve liselerinin sayısını hızla arttırmasının sebebi eğitimde çocukların daha kaliteli, nitelikli eğitim alsın amacı değildir. AKP iktidarı kendi iktidarının devamını sağlamak adına eğitimi dinselleştirmeyi ve buradan gelecek olan, yontacağı oy potansiyeli üzerinden bir çalışma yapıyor. Bu çocuklar ülkemizin geleceğini oluşturacak olacağından bilimsellik dışı eğitim-öğretimin içine sokulmasını elbette kabul etmiyoruz. Bu durumu ülkeye ihanet olarak görüyoruz’’ dedi.

‘TARİKATLAR İŞİN İÇİNDE Mİ?’

Milli Eğitim Bakanlığı yeni eğitim sistemi ile birlikte Nisan ve Kasım aylarında eğitim ve öğretime bir hafta ara verileceğini açıkladı.  Eğitim çalışanlarından çok fazla fikir alınmadan, danışmadan çıkartmış olduğu yeni maddelerden bir tanesi olduğunu vurgulayan Yıldırım,  ‘’Çocukların parçalı tatil yapması eğitim-öğretim yılı içerisinde ne gibi aksaklık çıkaracağı konusunun yeterince araştırılmadığını düşünüyorum. Büyük kentlerde çalışan aileler için sıkıntı olacaktır. Çünkü okul öncesi ya da ilkokul döneminde okuyan çocuklar için çalışan ailelerin bırakacağı yer yok. Veliler bu durumda istemese de yıllık izninin bir kısmını bu dönemde kullanmak zorunda kalacak. Emanet edeceği bir yer bulsa bile bu artı bir maddi kayıp anlamına gelmektedir. Bu bir haftalık aralarda Okullarda bir takım çalışmaların alt yapısı hiç yok. Bu birer haftalık aralarda bir takım geziler ve faaliyetler ön görülmektedir. Bu noktada bu tür etkinliklerin maliyetlerini kim karşılayacak. Yine tarikatlar mı işin içinde olacak. Bir hafta okula gitmeyen öğrencilerin servis ücretleri buna göre ayarlanacak mı? Muhtemelen öğrenciler bir hafta kullanmadıkları servislere ücret ödemiş olacaklar’’ dedi.

‘AKP ÜLKEYE İHANET EDİYOR’

AKP’nin imam hatip ortaokul ve liselerinin sayısını hızla arttırmasının sebebi eğitimde çocukların daha kaliteli, nitelikli eğitim alsın amacı değildir diyen Yıldırım,  ‘’AKP iktidarı kendi iktidarının devamını sağlamak adına eğitimi dinselleştirmeyi ve buradan gelecek olan, yontacağı oy potansiyeli üzerinden bir çalışma yapıyor. Bu çocuklar ülkemizin geleceğini oluşturacak olacağından bilimsellik dışı eğitim-öğretimin içine sokulmasını elbette kabul etmiyoruz. Bu durumu ülkeye ihanet olarak görüyoruz. LGS sınav sistemi ile birlikte bu çocukların imam hatiplere zorla kaydettirilmesi kendi siyasi iktidarını sürdürmek adına ülkeye ihanettir. Bu çocukların bu şekilde yönlendirmeyle ülkeye yapacakları katkıyı en dipte tutmaya çalışıyorlar’’ şeklinde konuştu.

‘ANAYASA ÇİĞNENİYOR’

Yıldırım, ‘’2023 vizyonu ABD’de uygulanan bir çeviriden alınma. Yani ABD’de uygulanan eğitim sisteminin Türkiye’ye uyarlanması. 2023 eğitim vizyonu Türkiye’nin gerçekleri ile örtüşmüyor. Çünkü 2023 vizyonu ile eğitim-öğretimi özelleştirerek ABD’deki gibi velilerin yeterli ücreti kazanamadan kredi çekerek çocuklarını devlet okulu yerine özel okulda okutmasına bir yönlendirme var. Bizim anayasamız çocukları okul öncesinden, üniversite sona kadar ücretsiz bir şekilde her türlü ihtiyacını karşılayabilmesi üzerine kurulu. Şu an anayasa AKP tarafından çiğneniyor. 2023 eğitim vizyonu Türkiye’nin sorunlarını çözmeyecektir’’ dedi.

‘EĞİTİM RANTA KURBAN EDİLDİ’

Yıldırım, ‘’özel okullar Türkiye’de sadece ticari amaçla kuruluyor. Eğitim falan verdikleri yok. Sınavlarda gördüğümüz kadarıyla devlet okulları ilk sıraları alıyor, özel okul mezunları şişirme notlar olsa dahi çocuklar sınavlara girdiğinde inanılmaz düşük bir başarıyla karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin geleceği açısından yetenekleri doğrultusunda yetiştirilememiş sadece diploma vermek adına geliştirilmiş çocuklar yetiştiriliyor. Burada çalıştırılan öğretmenler güvencesi olmadan asgari ücret ya da onun altında bir ücretle çalıştırılıyor. Özel okullarla birlikte dinsel eğitimin önü açılmış oluyor. Eğitim özelleştirme adı altında ranta kurban edilmiştir. AKP iktidarı gelmeden önceden yüzde 2 düzeyinde olan özel okullar yaklaşık olarak yüzde 12 düzeyini bulmuştur. AKP iktidarının hedefi yüzde 25. Türkiye’de zengin dediğimiz kesim yüzde 2 civarı. Akp iktidarı özel okullaşma oranını artırarak velileri kendi kaynakları yetmediği için bir şeylerini satmaya veya kredi çektirmeye zorluyor’’ dedi.
 
‘BAĞIŞ ENGELLENMİYOR’

Yıldırım, ‘’Bağış sistemini Milli Eğitim Bakanlığı engellemiyor. Bakan Basın karşısında zoraki bağışa soruşturma açtık diyor. Zoraki bağış diye bir şey yok. Tüm bağışlar yasaktır şeklinde açıklama yapması gerekir. Kayıt sırasında ister zoraki ister gönüllü adını nasıl koyarsa koysun hiçbir bağışın yapılmaması için yaptırımsal bir karar alması gerekiyor. Ancak bu kayıt sırasında bağışı engelleyebilir. Okulun temizlik ihtiyacı, kırtasiye, güvenlik gibi ihtiyaçlarını veli karşılayacaksa buraya devlet okulu demeyelim. Buralar yarı özel okullar haline dönüşmüştür’’ ifadelerini kullandı.

‘KÖY OKULLARI AÇILMALI’

Köy okullarının tekrar faaliyete geçmesi gerektiğini vurgulaya Yıldırım,  ‘’İsterse bir öğrenci olsun köy okulları faaliyette olmalıdır. Her çocuk akşam evine gidebileceği bir alanda eğitim görmek zorunda. Eğitime atılmış hiç bir maliyet boşa atılmış bir maliyet değildir. Büyük kentlerimiz sürekli köylerden göç alıyor. Köylerde insan kalmadı. Köylerden insanların büyük şehirlere göç etmesinin ana sebebi işsizlik değil. Kapatılan köy okulları aileleri çocuklarını okutmak adına şehre göçe itiyor. Üretemeyen bir ülke haline geldik. Bunun başında AKP iktidarının izlediği yanlış politikalar gelmektedir’’ dedi.