Türk-İş, Mart 2020 açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

Türk-İş, Mart 2020 açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), küresel halk sağlığı sorununa dönüşen Koronavirüs (Kovid-19) sosyal yaşamın yanı sıra ekonominin birçok alanını da olumsuz etkilediğini açıkladı.

Yaşanan bu süreçte çalışanların aileleriyle birlikte, başta gıda harcaması olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, çözüme kavuşturulması gereken temel sorunlar arasında yer aldığı vurgulanan araştırmada şu bilgilere yer verildi.

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) çalışanların geçim şartlarını otuz üç yıldan bu yana aralıksız olarak her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasıyla ortaya koymaktadır. Çalışmada kullanılan gıda fiyatları market-pazarlar dolaşılarak yerinde tespit edilmektedir. Ancak ilk defa bu ay sanal marketler de izlenerek gıda fiyatlarındaki gelişim değerlendirilmiştir. Çalışmada ilk gözlem, semt pazarları ve marketlerde alışveriş yapanların yoğunluğunun azalmış olması ve gıda fiyatlarında, özellikle yaş sebze-meyvede, görülen artıştır.  

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2020 Mart ayı sonucuna göre:

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.345,24 TL, 

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 7.639,22 TL,

Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2.847,14 TL olarak hesaplandı.   

Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (mutfak masrafı) tutarı bir önceki aya göre 88 TL, temel ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama ise 286 TL daha fazla olmuştur. Son bir yıl itibariyle artış tutarı ise (aile bütçesine gelen ek harcama gereği) gıdada 331 TL ve toplamda 1.079 TL’dir. Ücret geliri elde eden çalışan ve emeklilerinin satın alma gücünde meydana gelen/gelecek olan kaybın çeşitli desteklerle giderilmesi gereği ortaya çıkmaktadır.

TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda endeksi ile TÜİK tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi değişimi aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Son on iki aylık değişim incelendiğinde, birbirine paralel bir gelişim gösterdiği dikkat çekmektedir.

TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2020 Mart ayı itibariyle şu şekilde olmuştur:   

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 3,89 oranında arttı.                      

Yılın ilk üç ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 8,44 oranında oldu.                        

Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 16,44 oldu.     

Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 14,58 olarak hesaplandı.  

2020 Mart ayı itibariyle TÜRK-İŞ hesaplamasına temel alınan gıda ürünlerinin fiyatlarında gözlenen değişim şu şekilde olmuştur:

Süt, yoğurt, peynir grubunda; peynir fiyatında artış dikkati çekti, süt ve yoğurt fiyatında önemli bir değişiklik belirlenmedi.

Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; dana kıyma ile kuşbaşı etin fiyatında bu ay yine artış söz konusu oldu. Tavuk kilogram fiyatı ise değişmedi, balık fiyatı da genelde aynı kaldı. Hesaplamada -her zaman olduğu gibi- fiyatı nispeten ucuz, tezgahta çok bulunan ve satılan balıklar dikkate alındı. Sakatat ürünlerinin fiyatı aynı kaldı. Yumurtanın fiyatı değişmedi. Bakliyat ürünlerinden (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) kuru fasulye ve kırmızı mercimek fiyatı arttı ve fakat diğer ürünlerin fiyatı değişmedi.

Mutfak harcaması, yine yaş sebze-meyve fiyatlarındaki artışın etkisiyle daha fazla artış gösterdi. Meyve-sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay yüzde 6,17 oranında arttı. Böylece geçen ay 6,65 TL olarak hesaplanan fiyat bu ay 7,06 TL oldu. Sebze ortalama kilogram fiyatı geçen ay 7,08 TL iken bu ay yüzde 3,25 oranında artışla 7,31 TL’ye yükseldi. Ancak meyve ortalama kilogram fiyatındaki artış oranı yüzde 13,01 oldu ve 5,69 TL olan kilogram fiyatı bu ay 6,43 TL olarak hesaplandı.

Hesaplamada bu ay 18 sebze ve 7 meyve olmak üzere toplamda 25 ürün dikkate alındı. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Araştırmada ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi.

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmek fiyatı aynı kaldı. Makarna en fazla satılan ürünler arasında yer olmasına karşın raflarda yerini korudu ve fiyatı genelde aynı kaldı. Un fiyatı arttı, bu gruptaki diğer ürünlerin fiyatı değişmedi.     

Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı zeytinyağı ve ayçiçek yağı fiyatı aynı kalırken margarin fiyatı arttı. Siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatı bu ay yine yükseldi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinin fiyatı genelde artış gösterdi. Ihlamur fiyatı ile baharat (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatları da aynı kaldı, çay fiyatı biraz arttı. Şeker fiyatında da artış tespit edilirken tuz, bal, reçel, pekmez ve salça fiyatı değişmedi.    

Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır. 

TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.

Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.