Türkiye’nin sanayideki yol haritası

Türkiye’nin sanayideki yol haritası

Cumhuriyeti kuranların sanayide önem verdiği konu: Teknoloji!

Birçok ülke ekonomisi düştüğü orta gelir tuzağından kurtulmak için ileri teknolojiye sarılıyor. Türkiye ise, “sözde” neredeyse 30 yıldır ileri teknolojiye yatırım yapıyor. Fakat gelinen nokta hiç iç açıcı değil.

Cumhuriyeti kuranlar imalat sanayini iki dala ayırdı; hafif ve ağır olarak. Kimya, Entegre demir-çelik, makine imalatı, petrol rafineleri vb ağır sanayi, gıda tekstil gibi sanayiler ise hafif sanayi dalındaydı. Ağır sanayiye yüksek getiri, hafif sanayiye ise yüksek iş gücü sağlıyordu. Bu plan başarı ile uygulanmış ve cumhuriyetimizin o ilk yıllarındaki yüksek başarımızı sağlamıştı.

Sanayinin yeni dalları

80’li yıllar itibariyle imalat sanayindeki teknoloji, uluslararası kuruluşlar tarafından, yüksek, orta-yürksek, orta düşük ve düşük olmak kaydı ile 4 ana dala ayrıldı. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk sanayicisi de bu standartları kabul etti. Elbette getirisi en yüksek olan dal ileri teknoloji ürünleri oldu.

Türkiye Cumhuriyeti de kendini hemen bu duruma adapte edip planlamalarını ona göre yaptı. 90’lı yılların başında siyasi çalışmalar yapılmaya başlandı ve TÜBİTAK, 2003’te 20 yıllık bir yol haritası hazırladı ancak bu hayata geçirilemedi.

Son 25 yılda ise Türkiye’nin büyük üniversitelerinde teknoloji merkezleri ve teknoparklar kuruldu. Resmi verilere göre 2019’da Türkiye’de 55 şehirde 83 teknopark var. Özel şirketler ar-ge’ye yatırım yapmaya başladı. Teknoloji alanında start-up diye adlandırılan çok sayıda şirket kuruldu. Buna karşılık yüksek teknolojideki bilançomuz ise 2019’da ileri teknoloji ithalatımız 14.9 milyar, ihracatımız ise 3.6 milyar dolar oldu. 2018’de ise ithalatımız 23.7 milyar, ihracatımız 5.7 milyar dolardı. On Birinci Beş Yıllık Plan’daki resmi verilere göre, sanayi ihracatı içindeki yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 3.2 ve 2023 yılındaki hedef ise yüzde 5.8 idi. Fakat 2012 yılında hazırlanan Onuncu Beş Yıllık Plan’a göre 7 yıllık hedef ileri teknoloji ihracatını 3.7’den 5.5’e çıkarmaktı. Ama 7 yılda 3.7’den 3.2 indi. Bu rakam gelişmekte olan ülkelerin ortalamalarının çok altında kaldı.

Diğer ülkelerle farkımız

Biz 55 şehre 83 teknopark kurarken Güney Kore, Fransa, Hollanda, Çin, Finlandiya, Hindistan, Brezilya ve benzer ülkeler çoğunlukla tek bir bölgede, belli kurum ve kuruluşlara önem verdi. Bir de ne yazık ki birikmiş sermayesi olan kişi ve özel sektör lüks konut ve AVM yapımı işine girdi. Hükümetlerin ise ileri teknoloji üretimini cazip kılmaması ile de 30 yıllık ileri teknoloji hayalimiz, yetişmiş insan gücümüz olduğu halde hayal olarak kaldı.

Başarımız

Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen ASELSAN ve HAVELSAN özellikle son dönemde ürettiği ileri teknoloji ürünleri ile alanında çığır açtı hem de ülkemizin göğsünü kabartı. Bu demek oluyor ki devlet desteği oldu mu, yüksek teknoloji alanında fazlası ile başarı sağlayabiliriz. Bunun bir diğer kanıtı ise Türk oyun firmaları. Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneğinin açıkladığı veriye göre Türk oyun firmaları 2018 yılında 1 milyar 50 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiş. Bu oyunların yazılımcılarının çoğu 30 yaş altı genç beyinler. Tamamen kendi imkânları ile çok kısa sürede yarattıkları bir sektör. Bu da yaratıcı yazılımcılarımızın mevcudiyetini gösteriyor.

Son söz… Gerekli koşullar hazır. Sadece devletin yol açması bekleniyor. Hani bir türkü var, helva yapsana, helva yapsana