Elif Şafak'ın 'gay kartı'na izin yok

Elif Şafak'ın 'gay kartı'na izin yok

Bugüne kadar eşcinselliğin gündemine bile girmediği bir yazarın ‘biseksüelliğini’ afişe etmesinin ‘bariz ve acınası ‘bi’ PR hamlesi’ olduğu kaydedildi. Mevlana, veganlık, Ermeni soykırımı ve siyah anne sütü derken şapkadan çıkarılacak tavşan kalmadığı gündeme getirildi.

Habertürk yazarı Oray Eğin, “Bugüne kadar eşcinsellik gündemine bile gelmemiş, tek bir mücadeleye destek vermemiş bir yazarın biseksüelliğini afişe etmesi olsa olsa bariz ve acınası “bi” PR hamlesidir. Mevlânâ, veganlık, Ermeni soykırımı ve siyah anne sütü bitti, şapkadan çıkaracak tavşan kalmadı tabii. Üzgünüm, Elif Şafak’ın başvurusu ayrıntılı “bi” şekilde incelendi ve kendisinin “gay kartı” onaylanmadı” diye yazdı.

Oray Eğin, “Elif bi’ seksüel Şafak” başlığıyla köşesine taşıdığı yazıda, Şafak için sert ifadeler kullandı. Eğin, “Gazetelere “Çoklu kişilik bozukluğu”ndan mustarip olduğunu anlatmıştı “bi” ara. Biseksüelden önce bipolardı. Ama doğrusu hep “bi” hesapçıydı. “Vegan dönemi” ya da hamileliği, 301’den yargılanması, Mevlânâ... Her şey ama her şey çıkarları uğruna dibine kadar sömürülerek kullanılabilirdi” dedi.

Şafak’ın, bir dönem gittiği University of Michigan’da öğretim üyesi Fatma Müge Göçek’in himayesi altına girdiğini, Göçek’in ise ABD’de isim yapmak isteyen pek çok Türk akademisyen gibi en kolay yolu seçip Ermeni soykırımı üzerine ünlendiğini yazan Eğin, bildiklerini Şafak’a anlatan Göçek’in aynı anda ‘cinsiyet ve cinsellik’ dersi verdiğini aktardı. Eğin, Şafak’ın Michigan’dan sadece Ermeni davasını sahiplenerek değil, aynı zamanda pek çok erkeğin kalbini hoplatarak “bi” başka kulvara açılıp döndüğünü kaydetti.

‘Hep bi hesapçıydı’

Eğin, köşesine, Şafak’la ilgili özetle şu bilgileri taşıdı:

“Hepimiz Elif Şafak’tan her şeyin bekleneceğini biliyorduk, dahası her şey onun için “bi” yazı malzemesiydi. Bir gün kendi kaleminden okurduk ne de olsa.

Gazetelere “Çoklu kişilik bozukluğu”ndan mustarip olduğunu anlatmıştı “bi” ara. Biseksüelden önce bipolardı. Ama doğrusu hep “bi” hesapçıydı. “Vegan dönemi” ya da hamileliği, 301’den yargılanması, Mevlânâ... Her şey ama her şey çıkarları uğruna dibine kadar sömürülerek kullanılabilirdi.

Durmaksızın kendi mağduriyetlerinden, uğradığı baskılardan söz ediyordu ama ne kadarı doğruydu? Geleneksel olarak aydın olmanın yolunun zulüm görmekten geçtiği Türk geleneğinde burnu bile kanamamış, banka reklamından çalıntı kitap kapaklarına (hatta konularına) kadar Türkiye’den epey servet yapmıştı. Bu kadar kurnazlık ve hesap Gülben Ergen’de bile yoktu...

Şapkadan tavşan çıktı

Bunca sene Türkiye’de biseksüel olduğunu açıklamaktan çekinmiş, çünkü kendisiyle alay edilmesinden, damgalanmaktan korkmuş. Doğrusu, cinsel kimliğine gelene kadar kendisiyle dalga geçilecek o kadar çok malzeme var ki: Erkeklere ve kadınlara farklı renkte kitap kapağı mı dediniz?

Bu konuyu da malzeme yapmasına izin vermeyeceğiz. Eşcinsellik moda, yazı malzemesi, gündeme gelme çabası değil politik bir kimliktir ve bu sorumluluk doğuştan gelir. Elif Şafak’ın toprak deyip basıp geçtiği yerlerde ağabeylerimizin, ablalarımızın kanı var. Bugüne kadar eşcinsellik gündemine bile gelmemiş, tek bir mücadeleye destek vermemiş bir yazarın biseksüelliğini afişe etmesi olsa olsa bariz ve acınası “bi” PR hamlesidir. Bunu, partilerde entelektüel görünmek isteyip kitap okumak zor gelenlerin Kâbe’si TED konferansında yapması bile niyeti konusunda yeteri kadar açıklayıcı. Mevlânâ, veganlık, Ermeni soykırımı ve siyah anne sütü bitti, şapkadan çıkaracak tavşan kalmadı tabii.

Üzgünüm, Elif Şafak’ın başvurusu ayrıntılı “bi” şekilde incelendi ve kendisinin “gay kartı” onaylanmadı."