Mustafa Ülkü Caner yazdı: ‘Adalet ile oynanmaz!

Mustafa Ülkü Caner yazdı: ‘Adalet ile oynanmaz!

YURT yazarı Caner, “Adalet ile oynanırsa çok can yakar. Pimi çekilmiş bombadan beterdir. Ama eninde sonunda oynayanın elinde patlar” dedi.

YURT Gazetesi yazarı Mustafa Ülkü Caner, adalet ile oynanamayacağını belirterek, “Oynanırsa, çok can yakar. Pimi çekilmiş bombadan beterdir. Ama eninde sonunda oynayanın elinde patlar. Tarih bunun örnekleriyle doludur” dedi.

Caner, bugünkü yazısında, toplumsal düzende huzur, güven ve barış için birçok mekanizmaların bulunduğunu ifade ederek, “Ama bunların içinde bazıları vardır ki, aslında eninde sonunda ona dokunanı yakar. Örnekler mi? En önemli örneklerden biri yargıdır” ifadelerini kullandı. Caner, şunları yazdı:

“Yargıyla oynarsanız, ülkenin temellerini sarsarsınız.

Zira adalet mülkün temelidir!

Yani, ülkenin.

Çok şanslıysanız, yapışsanız bile bir şekilde koltuklarınıza her türlü yolu mubah sayarak kendinize, sadece biraz zaman kazanırsınız.

Ülke yıkılınca sonuçta siz de altında kalırsınız.

Tabii, önceden toplum içi muhalefet size çeki düzen vermezse…

Adalet ile “oynamak”.

Yani, adaleti kendine tabi hale getirmek…

Önünde adaleti ayağa kaldırıp hazır ol da tutmak!

Ülkeye karşı en ağır suç ve sorumsuzlukların belki de başında gelir.

ATAMA VE MÜDAHALELER

Hele adalet kurumlarında ahlaksız atamalar ve müdahaleler dünyanın her ülkesinde en lanet davranıştır ve bir gün hesabı sorulur.

Bizim de çok yakın tarihimiz yargının siyasileşmesi ve politik müdahale örnekleriyle doludur,

Aklınıza Ergenekon, kozmik oda vs. denilince o davaların sözde savcıları ve hâkimleri gelmiyor mu?

Onların bir kısmı şimdi hapiste, bir kısmı kaçak yurtdışında…

Gerçi o maşaların amirleri, patronları ve onlara bu emirleri verenler halen cezasını çekmediler…

Kuklalarını ve maşalarını attılar ateşe.

Birileri ise hacıyatmaz rolünü kimseye kaptırmıyorlar.

Hem suçlular, hem güçlüler.

Hiçbir şey olmamışçasına pişkinlik rekoru kırıyorlar dünyada.

Bunu da ancak ülkeyi  bir Ortadoğu ülkesi haline getirerek yapabilirlerdi zaten.

Netekim öyle yapıldı!”