Saadet Parti'li Bülent Kaya: "Saadet Partisi’nin rotası ve arayışı yeni bir sistemin ve yeni bir iktidarın rotasıdır"

Saadet Parti'li Bülent Kaya: "Saadet Partisi’nin rotası ve arayışı yeni bir sistemin ve yeni bir iktidarın rotasıdır"

Saadet Partisi Genel Bşk. Yardımcısı Seçim Ve Hukuk İşleri Başkanı Bülent Kaya Yurt Gazetesi Yazarı, İstanbul Temsilcisi Abdullah Ağırkan'ın sorularını yanıtladı. Kaya, "Saadet Partisi’nin rotası ve arayışı yeni bir sistemin ve yeni bir iktidar rotasıdır"

Yurt Gazetesi: Türkiye’de genç siyasetçiler tarif edildiği takdirde sizde göze çarpıyorsunuz, bu noktada Saadet Partisi ve siyaset serüveni nasıl başladı?

Av. Bülent Kaya: Saadet Partisinin ana omurgasını oluşturan sosyolojik çevrede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ile başlayan sosyal sorumluluk alma çabamız bu kuruluşlarda çeşitli kademelerde aldığımız görevlerle devam etti. Yaş itibari ile Refah Partisi ile başlayan siyasal tercihimiz Saadet Partisi ile devam etti. Sivil toplumdaki görevlerim sırasında da Saadet Partisi üyesi olarak çalışmalara katkı vermeye devam ediyordum. 2011 yılından beri de Genel Merkez boyutunda çeşitli görevler aldım. 2019 yılında yapılan kongreden sonra da Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaya devam etmekteyim.

Yurt Gazetesi:  Saadet Partisi Sokakta oldukça fazla konuşuluyor, ancak oy potansiyeline yansımıyor sizce bu neyden kaynaklı?

Av. Bülent Kaya: Milli Görüş geleneği etkileşim içerisinde olduğu sivil toplum kuruluşları ve Milli Nizam Partisinden bu yana hayata geçirmek zorunda kaldığı MNP, MSP, RP, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi ile Türkiye siyasetine birçok yönetici ve siyasetçi kazandırmıştır. Milli Görüş ve Saadet Partisi sadece bir fikri hareket değil aynı zamanda gerek zaman zaman koalisyon ortağı olarak bulunduğu hükümetlerde ve yerel yönetimlerde bu fikirlerinin Türkiye’yi kalkındırma ve millete refah ve adalet sağlama noktasında icraata yansıyabilecek fikirler olduğunu ispat etmiş bir harekettir. Bu yönü ile de milletimiz tarafından geniş bir fikri kabulü olan bir harekettir. Milli Görüş 28 Şubat post modern darbesinden sonra tasfiye edilmeye çalışıldı. Gerek dışardan gerekse parti içinden ciddi etkileri olan krizler yaşamıştır. Bu krizler Saadet Partisi’ne çok zaman kaybettirmiştir. Fazilet Partisinin kapatılmasından sonra Saadet Partisi’ne geçmeyip ayrı bir parti olarak AKP’yi kuran kadrolar birçok belediye başkanı ve milletvekilini AKP’ye taşımışlardır. Öte taraftan konjonktürün ve seçim sisteminin de etkisi ile 3 Kasım 2002’de %35 oy ile %66 oranında temsil hakkı elde eden AKP güçlü bir sayısal çoğunluk ile iktidara gelmiştir. Yeni bir iktidar olması ve küresel desteklerle hareket ettiği için uzun bir süre iktidarda kalmıştır. Uzun süreli iktidar olmasının sağladığı iktidar avantajlarını ve yerel yönetimlerdeki iktidar avantajını  da aynı sosyolojik seçmen kitlesini konsolide etmek için iyi bir şekilde kullanmıştır. Ayrıca ülkede kimlikler üzerinden meydana getirilen suni gündem ve kamplaşmalar bu seçmenin iktidar partisine olan desteğinin devam etmesine sebep olmuştur. Bu süreçte Saadet Partisi olarak seçmen ile güçlü bir iletişim kurma ve siyasi ağırlığımızı hissettirememe noktasında eksikliklerimiz olduğunun biz de farkındayız. Ancak özellikle 2017 yılından itibaren siyaset sahnesinde yeniden güçlü bir ses olmaya başlayan bir Saadet Partisi vardır. Kalplere, gönüllere giren sesine kulak verilen bir parti haline geldik. Bugünden sonra da Saadet Partisi’nin TBMM’de ve hükümette temsil edileceği bir süreci hedeflemekteyiz. Sempatisini kazandığımız, gönüllerine girdiğimiz, sesimize kulak veren, sözümüzü beğenen ancak acaba kazanımlarımı kaybeder miyim diye endişe eden seçmenin oy vereceği bir iktidar alternatifi olmayı hedefliyoruz. Özgül ağırlık bir partinin haklılığı ve sözünün değerli olması açısından önemlidir. Bundan sonraki süreçte özgül ağırlığı oy ağırlığı ile desteklenen bir parti olarak Türkiye siyasetinde daha etkili bir Saadet Partisini hep beraber göreceğiz.

Yurt Gazetesi: Millet ittifakı noktasında geleceğe dair nasıl bir siyasal tutumunuz var Parti olarak?

Av. Bülent Kaya: 2018 yılında CBHS tahkim etmek ve partisel ihtiyaçları sebebi ile ittifak kurmak mecburiyetinde kalan AKP ve MHP’nin kurduğu bir ittifak idi. Bu ittifakın Türkiye demokrasisine fayda vermeyeceğini, bu iki parti tarafından Türkiye’ye biçilmek istenen elbisenin dar geleceğini düşünen Saadet Partisi bir demokrasi ittifakı inşa etmek için arayışa girdi. Bu arayış içerisinde olan CHP, İYİ PARTİ ve DP ile birlikte Millet İttifakını kurdu. Millet ittifakı 2018 seçimlerinde TBMM seçimi için bir ittifak kurmuştu. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi için biraz da seçimin süresinden önce bir baskın seçim olmuş olması sebebi ile de bir ittifak kurmayı başaramamıştı. Dolayısı ile Saadet Partisi 2018 seçimlerine giderken kurulan Millet İttifakının kurucu partilerinden biridir. Elbette bu partiler ile olan anlayış birliğimiz ve temaslarımız sıcak bir şekilde devam etmektedir. Bugün de Saadet Partisi Cumhur İttifakının Türkiye için biçtiği elbiseye itiraz eden ve Türkiye’nin güçlü bir demokrasiye sahip olması için güçlü bir meclis güçlü bir iktidar arayışı içinde olan bir partidir. Bu bağlamda bu arayışın 2018’de olduğu gibi adına Millet ittifakı diyeceğimiz 4 parti ile mi yoksa başka şekilde mi oluşacağını Türkiye’mizin ihtiyaçları belirleyecektir. Ama Saadet Partisi’nin rotası ve arayışı yeni bir sistemin ve yeni bir iktidarın rotasıdır.

Yurt Gazetesi: Türkiye demokrasi ve özgürlükler noktasında nasıl bir yere doğru gidiyor? İBB noktasında yürütülen kara propaganda hakkında ne düşünüyorsunuz…

Av. Bülent Kaya: Türkiye maalesef özellikle son 7-8 yıldır özgürlük ve güvenlik dengesi noktasında güvenliği ön plana alan, temel hak ve hürriyetleri beka meselesi üzerinden ıskalayan ve birçok kişinin hak ve özgürlükler noktasında endişeli olduğu bir yöne doğru gidiyor. Ancak bu gidişata gerek sivil toplumdan gerekse siyasi partilerimizden güçlü bir itiraz olduğunu da memnuniyetle görüyoruz. Türkiye’miz bu geçiş sürecini, bu belirsiz günleri de ilk seçimde mutlaka atlatacak ve 2. Yüzyıla cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracak adımları mutlaka atacaktır. Bu kapsamda iktidarın kendi partisine mensup olmayan kişi ve kurumları ötekileştirme politikasının bir sonucu olarak İBB ile ilgili attığı adımları tasvip etmek elbette mümkün değildir. Şayet bir terör ve güvenlik ile ilgili hassasiyet varsa bu hassasiyet miting meydanlarında, parti programlarında veya sosyal medya paylaşımlarında dile getirilerek terörle mücadele edilemez, güvenlik endişeleri giderilemez. Şayet bu hassasiyeti oluşturan durumları devletin ilgili birimleri tespit etmiş ise bunun devletin bir parçası ile Belediye yönetimi ile paylaşılarak giderilmesi gerekir. Belediyeyi suçlama aracı olarak kullanılmasını iyi niyetli bir girişim olarak görmek mümkün olmaz.

Yurt Gazetesi: Erken Seçim veyahut normal zamanlı seçimde nasıl bir beklentiniz var genel olarak?

Av. Bülent Kaya: İfade ettiğimiz gibi önümüzdeki seçimleri Türkiye’nin yeniden demokrasi ve özgürlükleri esas alan, üretim ekonomisi odaklı sosyal adalet ve gelirin adil paylaşımına dönük tedbirlerin alındığı bir siyasi iktidarın işbaşına geleceği, Türkiye’nin Demokratik Güçlendirilmiş Bir Parlamenter Sisteme geçeceği bir seçim olarak görüyoruz. Bunu sağlayacak TBMM ve iktidarın oluşumuna gerekli katkıyı sağlayacağımıza ve süreçte aktif bir siyaset izleyeceğimize  herkesin inanmasını ve güvenmesini istiyoruz.

 

Yurt Gazetesi: Cumhur Başkanı Adayları noktasında öngörünüz ve düşünceniz nedir? 

Av. Bülent Kaya: Türkiye 2017 yılında adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen yeni bir sisteme geçti. Bu sistem partilerden ziyade şahısları öne çıkaran parti iktidarından ziyade şahıs iktidarlarını öne çıkaran bir sistemdir. Öncelikle Türkiye’nin bu yönetim anlayışını terk ederek Güçlendirilmiş Bir Parlamenter Sisteme geçmesi gerektiğine inanan bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı var. Aynı zamanda ülkenin ekonomik ve siyasal sorunlarının da her geçen gün ağırlaşması sebebi ile bu sorunlara da görev süresi içinde çözüm önerileri sunan bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Bu anlayış birlikteliği sağlandıktan sonra seçim zamanı adayların ittifaka girecek partiler tarafından müzakere edilmesini daha doğru buluyoruz. Onun için bugünkü gündemimiz ülkenin sorunlarına ve çözüm yollarına dair anlayış birliğidir.

Yurt Gazetesi: Geleceğe dair nasıl bir ülke hayaliniz var? Son olarak ne dersiniz…

Av. Bülent Kaya: Üreten, temel hak ve hürriyetleri en kâmil manada sağlayan, farklılıklarını muhafaza ederek birlik olan, kimsenin kendisini öteki görmediği, her ihtiyaç sahibine devletin ulaştığı, şeffaf ve denetlenebilir bir yönetim anlayışına sahip olan, kalkınmış mutlu bir ülke hayalimiz var. Bu hayalin dünden daha yakın olduğuna inanarak bu değerli röportaj için gazetenize teşekkür eder,  okuyucularınıza da sağlıklı günler dilerim.