Savaş oyunları ve vurdulu kırdılı oyunlar çocukları nasıl etkiliyor?

Savaş oyunları ve vurdulu kırdılı oyunlar çocukları nasıl etkiliyor?

Günümüzde her ebeveyn çocukların oynadıkları oyunu merak eder. Özellikle şiddet içerikli oyunların çocuklarında nasıl bir iz bırakacağından endişe duyar. Peki gerçekten de bu tür oyunlar çocuklar için zararlı mı? Uzmanlar ne öneriyor? İşte cevabı...

Günümüzde artık teknolojik cihazlar çok küçük yaşlardan itibaren kullanılmaya başlandı. Özellikle çocuklar akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayar ve oyun konsollarıyla çok erken yaşlarda tanışıyorlar. 

161128-cbox-battlefield-1-jpg-crop-promo-xlarge2.jpg

Ebeveynler ise çocuklarının elindeki bu cihazlarda ne tür oyunlarla vakit geçirdiklerini merak edip, bu oyunların bir zararının olup olmadığı konusunda endişeliler. Peki, savaş oyunları ya da şiddet içerikli diğer oyunlar gerçekten de zararlı mı? 

video-games-wide.jpg

Yeniçağ'daki habere göre saldırganlık ve savaş temalı video oyunlarının çocuklar üzerindeki etkileri, son yıllarda hem akademik çevrelerde hem de kamuoyunda geniş bir tartışma konusu oldu. Bu tür oyunların çocukların davranışları üzerindeki potansiyel etkilerini incelemek üzere çeşitli disiplinlerden birçok uzman araştırmalar yürüttü.

children-playing-video-games.jpg

ŞİDDET İÇERİKLİ OYUNLAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

 

Özellikle, Dr. Craig Anderson ve Dr. Douglas Gentile gibi psikoloji alanında tanınmış uzmanlar, bu tür oyunların çocuklarda saldırgan davranışlara katkıda bulunabileceğini ileri sürdü. Anderson ve Gentile’in 2007 yılında yayınlanan araştırmaları, saldırganlık temalı oyunların çocuklarda empati duygusunu azaltabileceğini ve şiddet eğilimlerini artırabileceğini ortaya koydu.

shutterstock-663218446-1.jpg

ÇOCUKLARIN ŞİDDETİ NORMALLEŞTİRMESİNE YOL AÇABİLİR

Anderson’a göre, bu oyunlar çocukların şiddeti normalleştirmesine ve şiddet içeren davranışları daha kabul edilebilir olarak görmesine neden olabilir.

ÇOCUKLARIN SALDIRGAN DAVRANIŞLARINDA ARTIŞ OLABİLİR

Bu görüşe benzer şekilde, Dr. L. Rowell Huesmann’ın çalışmaları da saldırgan içerikli oyunların çocukların saldırganlık düzeylerini artırabileceğini destekledi. Huesmann’ın 2003 yılında yayınlanan uzun vadeli çalışmaları, saldırgan içeriklere maruz kalan çocukların zamanla saldırgan davranışlar sergileme olasılığının arttığını gösterdi.

callofduty1-wide-ad2701c79b22813584cf1c0b034d61fff0f8b0f1.jpg

DAHA AZ EMPATİK VE ŞİDDETE MEYİLLİ OLMALARINA SEBEP OLABİLİR

Huesmann’a göre, bu tür içeriklerin uzun süreli etkileri, çocukların sosyal etkileşimlerinde daha az empatik ve daha çok şiddete meyilli olmalarına yol açabilir. Bununla birlikte, bu konuda farklı görüşler de mevcuttur.

BAZI ARAŞTIRMALAR ŞİDDET İÇERİKLİ OYUNLARIN ETKİLERİNİ 'ABARTILI' BULUYOR

Dr. Christopher Ferguson gibi bazı araştırmacılar, saldırganlık ve savaş içerikli oyunların çocuklar üzerindeki etkilerinin abartıldığını ve bu oyunların büyük çoğunluğu için ciddi bir saldırganlık artışı oluşturmadığını savundu.

tile-press-violent-video-games-behavior-tcm7-269834.jpg

STRESİ AZALTMADA VE BİR TÜR KAÇIŞ SAĞLAMA ARACI OLARAK İŞLEV GÖREBİLİR

Ferguson’un 2015 yılında yayınlanan meta-analizi, video oyunlarının çocukların saldırgan davranışlarını kalıcı bir şekilde artırmadığını, bunun yerine bu oyunların stresi azaltma ve bir tür kaçış sağlama aracı olarak işlev görebileceğini öne sürdü.

SALDIRGANLIK TEMALI OYUNLARDA PSİKOLOJİK İHTİYAÇLARI KARŞILAYABİLİR

Ayrıca, Dr. Richard Ryan’ın motivasyon teorisi üzerine yaptığı araştırmalar, oyunların sağladığı kontrol ve başarı hissinin, özellikle saldırganlık temalı oyunlarda bile, çocukların psikolojik ihtiyaçlarını karşılayarak olumlu sonuçlar doğurabileceğini ileri sürdü.

Saldırganlık ve savaş içerikli oyunların çocuklar üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalar karışık sonuçlar verdi. Bir yandan bazı uzmanlar bu tür oyunların saldırgan davranışları artırabileceği konusunda uyarırken, diğer yandan bazıları bu etkinin genel olarak abartıldığını ve bireysel farkların göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Dolayısıyla, bu konuda daha fazla araştırma yapılması ve sonuçların dikkatlice değerlendirilmesi gerekti.