Çek Mağdurları Mustafa Sarıgül ile birlikte Ankara'da eylem yaptı: "Borç hapiste ödenir mi"

Çek Mağdurları Derneği, ödeyemedikleri çekler nedeniyle hapis cezasına çarptırılan ve pandemi döneminde izinli olarak salıverilenlerin yeni infaz düzenlemesinin kapması dışında tutulmasını Ankara’da protesto etti.

Çek Mağdurları Derneği, ödeyemedikleri çekler nedeniyle hapis cezasına çarptırılan ve pandemi döneminde izinli olarak salıverilenlerin yeni infaz düzenlemesinin kapması dışında tutulmasını Ankara’da protesto etti. Çek mağdurları adına konuşan Fatma Açıkbaş, bu durumdaki esnaf ve iş insanlarının 15 Ağustos’ta yeniden cezaevine gireceğini belirterek, "İş adamı ve iş kadınlarımızın borçlarının olması suç mudur? Eğer suç ise senet borcu, kredi kartı borcu, kredi borcu suç sayılmazken sadece çekini ödeyemeyen iş insanlarına suçlu damgası vurulması adil midir? Oysaki esnaf ve iş insanları, suçlu değil borçludur. Sadece borçlarının olması suç sayılmış; bunun haricinde bugüne kadar karakol kapısından geçmeyen insanlar, 5 yıl indirimsiz, denetimsiz cezaevine gönderilmiştir. Borç hapiste ödenir mi" dedi.

Çek Mağdurları Derneği, bugün Ankara’daki Ulus Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Çek mağdurlarına, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül ve Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt da destek verdi. Çek mağdurları adına basın açıklamasını, derneğin Ankara temsilcisi Fatma Açıkbaş okudu. Açıkbaş, şunları söyledi:

"ÇEK MAĞDURLARI, ALACAKLARINI TAHSİL EDEMEDİĞİ İÇİN BORÇLU KONUMA DÜŞMÜŞTÜR"

"Geçtiğimiz son 7 yıllık süreç içerisinde 15 Temmuz hain darbe girişimi, Rus uçağının düşürülmesi, rahip Brunson krizi ile başlayan dövizdeki yükseliş, büyük şirketlerin konkordato ilan etmesi, Covid pandemi krizi, İzmir ve büyük deprem felaketleri, iş adamı ve iş kadınlarımızın kurdukları işletmeleri mali açıdan zor duruma sokmuştur. Bu süreçte her ne kadar iş yerlerini ve şirketlerini ayakta tutmaya çalışsalar da yaşanan ekonomik krizlere dayanamamış, iflas etmişlerdir. Peki neden iflas etmişlerdir? Devlet ihalesinden hak edişlerini zamanında tahsil edememiş, senet ve çek alacaklarını alamamış, açık hesap alacaklarını tahsil edememiş, konkordato ilan eden firmalardan alacaklarını tahsil edememiş ve icra yoluyla tahsil kabiliyetleri de ellerinden alınmıştır. Yani çek mağdurları, alacaklarını tahsil edemediği için borçlu konuma düşmüştür. İflas sonrasında tüm malları haciz yoluyla yok parasına satılmış, yıllarca emekleri ile büyüttükleri iş yerleri kapanmış, aynı zamanda ödeyemedikleri çekleri yüzünden de 5 yıl hapis cezasına mahkum edilmişlerdir. İşledikleri suç nedir? Borçlarının olması suç mudur? Eğer suç ise senet borcu, kredi kartı borcu, kredi borcu suç sayılmazken sadece çekini ödeyemeyen iş insanlarına suçlu damgası vurulması adil midir? Oysaki esnaf ve iş insanları, suçlu değil borçludur.

"BORÇ HAPİSTE ÖDENİR Mİ"

Sadece borçlarının olması suç sayılmış; bunun haricinde bugüne kadar karakol kapısından geçmeyen insanlar, 5 yıl indirimsiz, denetimsiz cezaevine gönderilmiştir. Borç hapiste ödenir mi? Oysaki Anayasa’mızın 38. maddesinin 8. Bendi, 'Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz' demektedir. Madde açık ve nettir. 2012 yılında Anayasa’ya aykırı olduğu için kaldırılan çeke hapis cezası, 15 Temmuz 2016’da, özellikle altını çizmek isterim ki hain darbe girişimi olduğu gün tekrar geri getirilmiştir. Peki 2012 yılından 2023 yılına geldiğimizde bu madde değiştirilmiş midir? Hayır. Anayasa’mızın 38. maddesinin 8. fıkrası geçen 11 yıllık süreçte hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Böyle bir cezanın tam da darbe girişiminin olduğu gün tekrar geri gelmesi, bu ülkenin esnaf ve iş insanları üzerinde hain darbecilerin kurduğu bir oyundur. Mallarının yok pahasına icradan satılmasına elinden hiçbir şey gelmeyen esnaf ve iş adamları, aynı zamanda da bu oyunun kurbanı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza konu doğru aktarılmadığı için de bu süreç devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın konuyu bilmediğine eminiz. Kendisinin, konuyu bilmesi halinde her zaman esnafın ve iş adamının yanında olacağından kuşkumuz yoktur.

"SADECE BORÇLU OLAN İŞ İNSANLARI CEZAEVİNDE HANGİ KONUDA ISLAH EDİLECEKTİR"

Pandemi sürecinde yarı açık cezaevinde bulunan mahkumlara verilen izin kapsamında cezaevinde tutuklu bulunan iş adamlarımız ve iş kadınlarımız izinli olarak serbest bırakılmıştır. Pandeminin bitmesinin ardından, izinli mahkumların cezaevine dönmemesi için bir düzenleme gereksinimi doğmuştur. Bu gereksinim açısından yeni bir infaz düzenlemesi yapılmıştır. Bu infaz düzenlemesinde 10 yıla kadar, ağır suçlar işlemiş insanlar serbest bırakılırken suçu olmayan, ancak sadece borcu olduğu için cezaevine gönderilen iş insanları, Covid izninden faydalanarak cezaevinden çıkmış olsa da bu infaz düzenlemesinde kapsam dışında bırakılmıştır. Yani hemen hemen tüm suçlular cezaevinden tahliye edilirken terör ile ayni kefeye sokulan esnaf ve iş insanları, 15 Ağustos 2023 tarihinde cezaevine teslim olmaları için geriye çağrılmıştır. Oysaki cezaevinden izinli çıkan esnaf ve iş adamları tekrar iş yeri açmış ve borçlarını da kısmen ödemeye başlamışlardır. Aynı zamanda dağılan ailelerini tekrar bir araya getirmiş, hayatlarını normalleştirme çabası içine girmişlerdir. Suçu olmayan, sadece borcu olan iş adamlarımızın ve iş kadınlarımızın yeni infaz düzenlemesinde kapsam dışı bırakılıp tekrar cezaevine çağrılması; hukuki, ahlaki ve vicdani değerlere sığmamaktadır. Sadece borçlu olan iş insanları cezaevinde hangi konuda ıslah edilecektir? Bilinmelidir ki bu kişiler, devlete en çok vergi veren, istihdam sağlayan, Türkiye’nin büyümesinde en çok emek sarf eden insanlardır. Ayrıca anne veya babaları cezaevine düşen aileler perişan olmakta ve en kıymetlilerimiz, çocuklarımız, annesiz ve babasız büyümenin yanında bir de ‘hapiste yatan bir anne ve babanın çocuğu’ damgası yemektedir. Bu durum yıllardır vicdanları kanatmaktadır.

"SAHTE ÇEK KESMİŞ OLSALARDI, YENİ YAPILAN İNFAZ DÜZENLEMESİ İLE SERBEST KALACAKLARDI"

Ticari geçmişine bakmadan bu insanlara suçlu damgası vurmak hiçbir vicdani değere sığmamaktadır. Oysaki bu iş insanları sahtekar olup sahte çek kesmiş olsalardı, yeni yapılan infaz düzenlemesi ile serbest kalacaklardı. Bu ülkede dürüst, ahlaklı iş insanı olmak, ekonomik krizlere dayanamamak mı suçtur, yoksa sahte çek kullanmak veya insanları dolandırmak mı? Yapılan bu adaletsiz düzenlemede, sahte çek kullanmanın, dürüst çalıştığı için iflas eden iş insanlarından daha suçsuz olduğu görünmektedir. Dürüstü ticaret yaptığı için iflas eden iş insanları; terörist, kasten öldürme suçları ile aynı suç kategorisine koyulmaktadır. Sizlere sormak isterim; sadece borçlu olan esnafın suçu ticaret yapmak mı? Esnaf ve iş insanlarımızın Sayın Cumhurbaşkanı’mız başta olmak üzere değerli devlet büyüklerimizden isteği, yapılan infaz düzenlemesinde çek mağduru iş insanlarının kapsam dışında bırakılmaması, yapılan bu adaletsizliği durdurmalıdır. Unutulmamalıdır ki esnaf ve iş insanları, devletin bel kemiğidir.

'Esnaf ve iş adamlarını yaşat ki devlet yaşasın' diyerek sözlerime son verirken bu adaletsizliğin düzeltileceğini; ahlaki, hukuki ve vicdani olarak çok büyük sorunlara neden olacak bu uygulamanın kapsam içine alınarak çocuklarımızın annesiz ve babasız kalmamaları, ticari faaliyetlerine devam edip borçlarını ödeyebilmeleri için bir olanak sağlanacağını umuyor, 15 Ağustos itibari ile iş insanlarının cezaevine çağrılmayacağını Rabbimden temenni ediyorum."

" UYUŞTURUCU KAÇAKÇISINI, TECAVÜZCÜYÜ, HIRSIZI, DOLANDIRICIYI AFFETTİN DE GÜCÜN ÇEK MAĞDURLARINA MI YETİYOR"

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt ise şunları söyledi:

"Yaklaşık 5 yıldır feryatları duyulmayan, isyanlar duyulmayan, göz yaşı akıtarak TBMM'de gerek milletvekillerine ulaşmak için gerekse iktidara gözyaşlarıyla dertlerini anlatarak mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen çek mağdurları adına bugün Sayın Mustafa Sarıgül Başkan’ımla birlikte buradayız. Çek ve çekten dolayı hapis yatmak... Bu nasıl bir adalet? Kredi kartı borcu olan hapis yatmıyor. Senet imzalayıp borcu olan hapis yatmıyor. 20-30 yıl esnaflık yaparak vergisini ödeyen, çekini ödeyen insan, niye çekini ödemesin de hapisle karşı karşıya kalsın? Demek ki bir sebep var. Siz Rus uçağını düşürür, ekonomiyi çökertirseniz; siz 17-25 Aralık’ta ekonomiyi alt üst ederseniz, 15 Temmuz'da ekonomi altüst olursa, siz bu memleketi yönetemezseniz, dengeleri bozarsanız bu insanların da geleceği maalesef yazılan çekler sebebiyle ekonomisi bozulacak ve cezaevi gözükecek. Böyle bir adalet olamaz. Sayın Cumhurbaşkanı, geçmiş dönemde kendisi de ifade etti, 'Çekten dolayı hapis cezası olmaz' dedi. Ve bunu bir dönem kaldırdılar. Sonra döndüler, tekrar çeke hapis cezası getirdiler. İş adamlarına da sesleniyorum; bu kardeşlerimiz hapse düşünce alacağınızı tahsil etmiş mi olacaksınız? Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; bu insanlar hapse düşünce borçlarını ödemiş mi olacaklar? Hanımefendi diyor ki 'Sayın Cumhurbaşkanı’mızın haberi olsa bize yardım eder’. Sayın Cumhurbaşkanı’nın uçan kuştan haberi var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın haberi olmadığı bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanı isterse bunu bir günde halleder. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, artık TBMM'den yasa çıkmış-çıkmamış umurunda değil, bir gece yarısı kararname çıkartır, ÖTV'yi KDV'yi artırır, emekliye en düşük maaş 7 bin 500 liraysa yüzde 25 zam yapar 7 bin 500 liraya çıkartır. Böyle bir Cumhurbaşkanı’nın olduğu bir ülkede 'Cumhurbaşkanı’nın haberi yok' dersek kendimiz kandırmış oluruz. Buraya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sesinizi, sesimizi duyurmak için geldik ve hep birlikte haykırıyoruz; Sayın Cumhurbaşkanı, 31 Temmuz'da bitecek olan gün, hapishanenin yolunun açılacağı gündür. Bu insanların çocukları, emekleri var. İnsanca yaşamak istiyorlar. Hapiste borç ödenmez. Öyleyse çek mağdurlarına bir kereye mahsus af çıkarın diyoruz.

Sayın Erdoğan'a bir kere daha bu kardeşlerimiz adına sesleniyoruz ve diyoruz ki uyuşturucu kaçakçısını, tecavüzcüyü, hırsızı, dolandırıcıyı affettin de gücün çek mağdurlarına mı yetiyor? Bir af da onlara çıkar."

"BİNLERCE ÇEK MAĞDURUNUN ÇOK AZ SÜRESİ KALDI. BU ÇEK MAĞDURLARINI ÇOCUKLARINDAN, ANNELERİNDEN, BABALARINDAN AYIRMAYIN"

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül de şöyle konuştu:

"Türkiye’mizin siyasal, sosyal ve ekonomik konularını her fırsatta dile getiren Cemal Enginyurt Bey'i dinledik. Çek mağdurunun AK Partisi, CHP'si, Demokrat Parti'si, MHP'si olmaz. Çek mağdurları bütün Türkiye'de, Ankara'dan çıkacak olan güzel bir haberi bekliyor. Ben de buradan diyorum ki çek mağdurları talebimiz siyasi bir talep değil, bu talebimiz vicdani bir taleptir. O nedenle çocuklar, anneler, babalar için affet Türkiye'm. Benim vicdanlı, şefkatli, merhametli devletim esnaflarımız hapse gönderirse bu çekler o zaman ödenecek mi? Ödenmeyecek. Benim esnafım pandemi koşulları münasebetiyle Türkiye'deki ve dünyadaki büyük ekonomik kriz nedeniyle çeklerini ve senetlerini ödeyemediler, ama ödemek istiyorlar. Ödemeden kaçmıyorlar. Bizim esnafımız, alın teri ve emek sahibidir. Esnafımız, hak etmediği bir tek kuruş haram parayı çoluğunun çocuğunun rızkından asla geçirmez. Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz ve diyoruz ki binlerce çek mağdurunun çok az süresi kaldı. Bu çek mağdurlarını çocuklarından, annelerinden, babalarından ayırmayın. Bu çek mağdurlarını içeri atarsak o zaman bu ödemelerin hiçbiri yapılmayacak."