CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Bu saldırıyla CHP’ye ve muhalefete “Sokaktan çekilin” mesajı verildi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Bu saldırıyla CHP’ye ve muhalefete “Sokaktan çekilin” mesajı verildi

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen anma töreninin ardından saldırıya maruz bırakılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, saldırının planlı olduğunu ve failin yönlendirildiğini söyledi.

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen anma töreninin ardından saldırıya maruz bırakılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, olaya ilişkin ilk kez konuştu.

Özel, saldırının planlı olduğunu, saldırgan Selçuk Tengioğlu’nun yönlendirildiğini söyledi. Makam aracını otoparka sokmayarak kültür merkezinin kapısından çıkmasına neden olan İstanbul Emniyet Müdürü Murat Özbek’ten şüphelendiğini belirten Özel, “Saldırgan bizi beklediği yerden geçeceğimizi biliyordu” diye konuştu. Özel, bu saldırıyı azmettirenlerin CHP’ye ve muhalefete “Ayağınızı denk alın, sokaktan çekilin” diye mesaj verdiğini savundu.

“BEKLEDİĞİ YERDEN GEÇECEĞİMİZİ BİLİYORDU”

Özel, saldırganın olay yerine iki saat önceden gelip hazırlık yaptığını, kendisini izleyip hamle yapmaya hazırlandığını anlattı.

Cenaze töreni sırasında AKM’de tabutun başında bir süre kaldığını, ardından otoparka alınmayan makam aracına yöneldiği sırada saldırının gerçekleştiğini belirten Özel, bu güzergâh değişikliğinin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı'nın ısrarıyla olduğunu söyledi. Emniyetin tutumunu eleştiren Özel, müdür yardımcısı hakkında soruşturma açılması gerektiğini dile getirdi.

“BU SALDIRI BİR MESAJ TAŞIYOR”

Saldırganın geçmişte iki çocuğunu öldürdüğünü, cezaevinden çıktıktan sonra sosyal yardımlardan faydalandığını da aktaran Özel, saldırganın ifadesinde "CHP’nin sokak çağrılarından rahatsız olduğunu" söylediğini hatırlatarak, olayın bir mesaj taşıdığını vurguladı. Bu saldırının CHP’ye ve muhalefete yönelik “Sokaktan çekilin” uyarısı olduğunu savunan Özel, failin yönlendirildiğine dair ciddi şüphelerinin olduğunu belirtti.

halktv.com.tr'den İsmail Saymaz'a konuşan CHP Lideri Özel'in açıklamaları şu şekilde:

Saldırı nasıl gelişti?

Bir kere bunun kesinlikle planlı olduğunu düşünüyorum. Anlık olmadı.

Planlı öyle mi?

Çok belli. birincisi, iki saat önce orada adam. Ben iki saat önce uzatılan mikrofonlara konuştuğum sırada orada. Ve bana vurduğu yerde… Planlamış. Hatta belki denk getirse o sırada vuracak. Geleceğimi biliyor. Beni husumet içinde dinliyor, kötü kötü bakarak. Hazırlıklar yapmış. Eliyle koluyla açma-germe hareketleri; müsabakaya hazırlanıyormuş gibi.

Orada beklenmedik bir şey oldu. Benim Sırrı Süreyya Önder’in kızıyla, kardeşiyle, bütün ailesiyle hukukum vardır. Tabutun başına DEM Parti eş başkanları, Ahmet Türk ve ailesi geçerken beni de çağırdılar. “Sırrı ile özel bir hukukunuz var, siz de gelin” dediler. Tabutun başına geçtim, 3-4 dakika durdum. Tabutu cenaze aracına götürdük. Oradan geldiğimde salon boşalmıştı. Bizim ekip dedi ki, “Aracımızı otoparka almadılar, girdiğimiz kapıdan çıkacağız.” Dedim ki “Niye almasınlar.” Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Özbek, bizim korumalara birazcık kızarak, bizi otoparka sokmuyor. Bizimkiler güvenlik açısından otoparkı tercih ediyorlar. Asansöre bindirip indirmek istiyorlar. Bizimkilerin söylediği, Efkan Ala ve diğerlerinin aracı otoparka alınmış. Bizim aracın alınmamasına ekip tepkiliydi. Şöför ısrarla “Herkesi aldılar, bizi almadılar” dedi. O yüzden oradan (kapıdan) yürüyerek geçmem lazım. Adam tam orada bekliyor. Hiçbir kurumu, hiçbir partiyi suçlamıyorum. Ama önceden planlı bir iş olduğu çok belli. Adamın hazırlığından, bulunduğu yerden… Yürürken onu görüyorum, yüzü bana dönük. Sırtını verip yol verirmiş gibi dönüyor. Golf sopasıyla vuracakmış gibi sağa doğru kaykılıyor. Hızla gelip vurmaya çalışıyor. Gelişini gördüm. Refleksle kafamı çektim. Ama çok belli; önceden planladığı…

Emniyet Müdür Yardımcısı’nın inadıyla arabamız orada (kapıda) durduğu için adam bizi sabah beklediği yerden geçeceğimizi biliyor. Aslında birinin bilmesi mümkün değil. 15-16 dakika tabutun başına oyalanacağımı kim bilecek? Herkes dağılmış, koca salon boşalmış.

Emniyet Müdür Yardımcısı’nın tutumuyla saldırganın davranışı arasında bağlantı var mı?

İçişleri Bakanı’nın, İstanbul Emniyeti’nin, valinin tutumlarına şüpheyle yaklaşmıyorum. Şüpheyle yaklaştığım bir kişi var: O emniyet müdür yardımcısı bizi zorla oradan geçirtti. Aracı niye almasın? Her milletvekilinin aracı her resmi kurumun otoparkına girer. 13 yıldır milletvekiliyim, giremediğim bir otopark yok. “Siz giremezsiniz, burada duracaksınız” diyor. Beni zorla çıkarttırıyor. “seni oradan kim geçirtti?” dersen emniyet müdür yardımcısı geçirtti.

Saldırganla bir bağ var mı?

Var mı, yok mu, ben bilmiyorum. İçişleri Bakanı’na ve İstanbul Valisi’ne emanet. Ama benim ciddi bir şüphem var. Şöförümden tut olayı benimle yaşayan herkes aynı şeyi aktarıyor. Emniyet müdür yardımcısı hakkında soruşturma açsınlar. Bizim koruma ekibi, şöför ve milletvekillerimiz muhakkike gerekli bilgileri versin. Eğer bu yapılmazsa yük devletin sırtına kalır. Bu yapılırsa, varsa bir hatası, bir bağlantısı ortaya çıkar.

Saldırgan saldırı anında bir şey dedi mi?

Ben hiç duymadım. Ama ambulansın içinde bir kadın hasta ve sağlık ekipleri varken, Sezgin Tanrıkulu, “Sen kimsin kardeşim” deyince verdiği cevap, o malum cevap. Tanrıkulu, ambulanstakileri şahit gösteriyor. “Osmanlı torunuyum” demiş. Ama tabi bu, kimliğini gizlemek için olur, manipülasyon için olur. Buna “Saldır” diyenler “Sana sorulduğunda bunu söylersin” demiştir. Bu beyanı esas kabul edecek halimiz yok.

Saldırgan ilk ifadesinde “CHP’den yemek kartı istedim, vermediler” demiş.

E verilmiş. Beyoğlu Belediyesi baktı, 8-10 aydır sosyal yardımı alıyor.

“CHP’nin gençleri sokağa çağırmasına öfkeliydim” dediği de iddia ediliyor.

Onu yollayanların vermeye çalıştığı mesaj bu… Ona bunu yaptıranlar “Sokak çağrın, bu mitingler devam ederse, sokakta mücadeleye edersen seni uyarıyoruz” diyorlar. Bu mektup böyle okunur. İlk ifadesinde “Sokak çağrısına sinirliydim” diyorsa, kendisi sokakta bana saldırıyorsa orada net mesaj var.

Acaba yönlendirildi mi?

Yüzde yüz. Ben bu adama baktığımda böyle bir akıl, böyle bir plan; mümkün değil, mutlaka yönlendirildi.

Kim olabilir yönlendirenler?

Bilmiyorum. Onu bulmak emniyet ve savcının görevi.

Bu saldırının sizce sebebi nedir?

Bu bir azmettirmedir. Birileri bana, CHP’ye ve muhalefete mesaj veriyor “Ayağınızı denk alın” diye. Kendiliğinden yapmış olsa bu kişi “kutuplaştırıcı dilin, sert söylemlerin etkisi var” derim. Bir çevre, grup, kimse, bana mesaj veriyor. Adam ilk ifadesinde söyledi; “Sokak çağrılarına sinirliydim.” “Sokaktan çekilin, miting yapmayın, yeni dönem yaptığınız muhalefeti, attığınız adımları gözden geçirin, yoksa…” Üç nokta koydular.

Saldırgan 2004’te iki çocuğunu öldürmüş, iki çocuğunu yaralamış. Kızlarına tacizde bulunmuş. 16 yıl yatıp çıkmış. Ne düşünüyorsunuz?

Böyle birinin dışarıda olması, infaz meselesiyle ilgili eleştirileri doğruluyor. Kendi çocuğunu katletmiş birisinin aramıza bu kolay karışması kabul edilemez. Hikayeyi duyunca kızları için çok üzüldüm. Balkondan atlamış kızı (Yasemin Tengioğlu) genel merkezimizi aramış. Ses kaydını dinledim. Ağlayarak, “Balkondan atlayan kızıyım, Özgür Bey’e geçmiş olsun, sadece bunun için aradım” diyor.

Bir koruma zafiyeti yok mu?

O zafiyet bana ait. Önümden giden, herkese dikkatli bakan iri yarı korumalar özellikle cenazelerde, yaslarda, başka parti üyeleriyle temasa ederken yanlış anlaşılabiliyor. Onu yapacak arkadaş için “Bu öndeki yürümesin” dedim, AKM’ye girmeden. Korumalar baklava motifi şeklinde yürüyorlar. Baklavanın iki yanındakiler için de “Arkadaşlar geniş çalışsın” dedim, onları da yolladım. Ortaya ne çıktıysa, zafiyet görüntüsü adına, benim talimatımla çıktı. Halkla teması kesmesinler, aileyi itip kakma olmasın diye yaptım. Başımıza ne geldiyse benim verdiğim talimatın eseri geldi. Koruma müdürü beni defalarca “Bu yaptığınız doğru değil, işimize mani oluyorsunuz” diyordu. Dün de “Ah genel başkanım, sonu bu oldu” diye tatlı dille sitem ettiler.

Koruma önlemi arttırılacak mı?

Yo, adamları çalıştırsak koruyacaklar zaten. (Gülüyor)

Daha önce bir saldırı ihbarı geldi mi?

Bana 10 yıldır o kadar çok saldırı ihbarı geliyor ki, bunları hiç önemsemiyoruz.

Saldırgan adına açılan hesapta kızınız tehdit edildi.

İçişleri Bakanı bu sabah (dün) bilgi verdi; Trabzon’da gözaltına alınmış, hakim karşısına çıkacakmış.

Erdoğan, size ne söyledi?

“Sayın genel başkan, geçmiş olsun, üzüldük, arkadaşlar gereken her şeyi yapacak” dedi. Saldırganın gözaltına alındığı haberini verdi. “İçişleri Bakanı biraz önce bilgi vermişti, teşekkür ederim” dedim.

Kimi muhalifler saldırıyı telef söylemi ile ilişkilendiriyor. Ama siz böyle ele almadınız.

Bu, saldırıyı doğrudan bir kişi ve bir partiyle ilişkilendirmek olur. Bunu yapmak doğru olmaz. O zaman bambaşka birşey çıkar ortaya. Ben hiçbir partiyi sorumlu tutmuyorum ama etkili bir soruşturmanın yürütülmesini, tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını istiyorum.

MHP lideri Bahçeli, adınızı anmayarak, “Siyasi bir kurumun yöneticisi” ifadesini kullandı. Bu açıklamayı nasıl yorumluyorsunuz?

Hiç yapılmasa daha iyiymiş. Türkiye’nin kurucu partisinin, "geçmiş olsun" dediğin kişinin adını anmamak, oradaki üslup siyasi nezakete uygun değil. Hele hele ben partimin genel başkanlarına hitap eder gibi, (Bahçeli’ye) “Sayın genel başkanım” diye hitap etmişim. Hastalandığında bir kelime etmemişim. MHP’de, benim haberim olup da taziyesine gitmediğim ya da telefon açmadığım bir kişi yok.