CHP'li Faik Öztrak'dan iktidara sert sözler! Deprem, Sinan Ateş, ekonomik kriz, İYİ Parti'ye saldırı...

CHP'li Faik Öztrak'dan iktidara sert sözler! Deprem, Sinan Ateş, ekonomik kriz, İYİ Parti'ye saldırı...

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, 20 yıldır depremde önlem alınmaması, Sinan Ateş suikastı, ekonomik kriz ve İYİ Parti'ye yönelik kurşunlama olayına ilişkin konuştu.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak; Merkez Yönetim Kurulu toplantısının ardından CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi. Öztrak, şunları söyledi:

"İLİMSİZ SARAYIN KİBİRLİSİ DEPREMDEN SONRA MEHMETÇİĞİMİZE ZAMANINDA EMİR VERMEDİ" 

“Bir ülke ya ilimle ya zulümle yönetilir.’ Sarayın kibirlisinin ve şürekâsının ilimden hiç nasiplenmediklerini, devleti nasıl bir yönetim krizine soktuklarını, 85 milyon yurttaşımız, en acı şekilde yaşıyor, görüyor... Erdoğan Şahsım Hükümeti elinde, her afet, felaket oldu. Fay hatlarına bina dikme izni verdi. Binalar milletimizin başına yıkıldı. İmar afları çıkardı. Meydanlarda bu aflarla övündü. Affettiği dayanıksız binalar milletimizin başına yıkıldı. İlimsiz sarayın kibirlisi ve şürekâsı depremden sonra, Mehmetçiğimize zamanında emir vermedi. Askerimiz enkazın başına zamanında yetişemedi.

"'NEREDE BU DEVLET' FERYATLARI ARŞA YÜKSELDİ"

Deprem enkazının altında, 50 binden fazla yurttaşımız yardım çığlıklarıyla, soğukta donarak can verdi. Enkazın başında bekleyen çaresiz analardan, babalardan, çocuklardan, dedelerden, ninelerden ‘Nerede bu devlet?’ feryatları arşa yükseldi. Sarayın kibirlisi bir de utanmadan sıkılmadan, sorumluluğunu, millette yıkmaya kalktı.

"SİNAN ATEŞ CİNAYETİNİN ÜZERİNDEN 94 GÜN GEÇTİ"

Sandığın milletimizin önüne gelmesine artık 40 gün kaldı. Sandıkta millete hesap verme günü yaklaştıkça kifayetsiz, beceriksiz, liyakatsiz kadroların, zulmü, şantajı, tehdidi, yalanları her gün daha da çirkinleşiyor. Sinan Ateş cinayetinin üzerinden tamı tamına 94 gün geçti…

Ankara’nın göbeğinde işlenen bu siyasi cinayet aydınlatıldı mı? Gerçek katiller, tetikçileri azmettirenler bulundu mu? Adalet önüne çıkarıldı mı? Hayır! Cinayet şüphelisi, MHP’li milletvekilin evinde tutuklandı. Tutuklamayı yapan polis memurları ya başka yere sürüldü ya da yapılan baskılara dayanamayıp emeklilik dilekçesi verdi. Şimdi sıra, dosyadaki delilleri karartmaya geldi.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Sinan Ateş’in ablasının, ‘Sinan Ateş için Adalet’, ‘Sinan Ateş Cinayeti Aydınlatılsın’ feryatlarının dinmesine artık 40 gün kaldı. Yetim bırakılan iki kız çocuğumuzun gözyaşlarının dinmesine, 40 gün kaldı. 40 gün sonra, yargının elini tutmaya kalkan o pis eller, kırılacak. Sinan Ateş cinayeti tüm yönleriyle aydınlatılacak.

"SIKILAN MERMİLERİ, 'HIRSIZ KOVALAMACASI' DİYE, YUTTURMAYA UĞRAŞIYOR"

Sandık yaklaştıkça Erdoğan’ı koltuğunu kaybetme korkusu sardı… İşi kameraların önünde, İYİ Parti Sayın Genel Başkanı’nı; ‘Benim adım Tayyip, konuştuğun zaman buna göre konuş. Beni kendinle uğraştırma’ diye, açıkça tehdit etme noktasına vardırdı. Ertesi günü İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı kurşunlandı. Saray şimdi dört koldan bu saldırıyı, sıradan bir adli vaka gibi göstermeye çalışıyor. Sıkılan mermileri, ‘Hırsız kovalamacası’ diye, yutturmaya uğraşıyor. Ama ortada ne hırsız var ne de iddia ettikleri saatte, bir hırsızlık ihbarı. Hiç kimse milletimizin aklıyla dalga geçmeye kalkmasın. Bu sıkılan mermilerin azmettiricisi bellidir. Millet İttifakı olarak bizim kimseden korkumuz yok. Milletimiz sarayın hangi dolapları çevirdiğini görüyor. Duyuyor, notlarını da veriyor. Milletimiz bizimle beraber, Millet İttifakı ile beraber. Ne yaparsanız yapın… Ne kadar çirkinleşirseniz, çirkinleşin… 15 Mayıs sabahı Millet İttifakı kazanacak. Milletimiz kendini unutanlardan, sesini duymayanlardan, halini görmeyenlerden yaptıklarının hesabını soracak. 13. Cumhurbaşkanımız, Millet İttifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu olacak.

 

"KİRALAR VE DANA ETİNDE ARTIŞ"

 

Memlekette kiralar almış başını gitmiş. Son bir yılda kiralar İstanbul’da, yüzde 137; Ankara’da yüzde 150, İzmir’de yüzde 180, Bursa’da yüzde 200 artmış. Ama TÜİK ’e göre kiralardaki yıllık artış yüzde 63. Vatandaşın muhatap olduğu gerçek kirayla, TÜİK ’in kirası arasında iki, üç kat fark var. Bu arada tüm dünyada gıda fiyatları düşüyor. Bizde ise hala rekorlar kırıyor. Mart ayında gıda enflasyonu, yüzde 67’nin üzerinde… Mart ayında enflasyon şampiyonu, dana eti. Dana etindeki aylık artış, yüzde 20. Kuzu etindeki artış yüzde 15. Kıymanın kilosu 300 lirayı geçmiş.

Dünya Bankası’nın son açıkladığı Gıda Güvenliği Raporu’ndaki verilere göre gıda enflasyonunda dünyada ilk beşin içindeyiz. Rakiplerimiz Ruanda, Gana, Sri Lanka gibi ülkeler. Tarım devriminin yapıldığı bu topraklarda, bu beceriksiz Hükümetin, ülkemizi düşürdüğü hale bir bakın… Ucube şahsım rejimi beş yılda, asgari ücretlinin sofrasından; 13 kilo peyniri, 629 yumurtayı, 21 kilo tavuk etini, 28 kilo pirinci, 41 kilo toz şekeri, kaptı kaçtı. Şimdi milletimize söylüyoruz: Erdoğan cumhurbaşkanı koltuğuna oturduktan sonra, asgari ücretle; aldığın yumurtadan, aldığın sütten, aldığın peynirden, aldığın ekmekten, bugün daha az alıyorsun. Erdoğan’a oy verme. Çünkü işini yapmamış, seni mağdur etmiş.

"ERDOĞAN YÖNETİMİNDE SINIRLARIMIZ YOLGEÇEN HANINA DÖNDÜ"

Bizim devlet geleneğimize göre, ’Hudut namustur.’ Çünkü sınırlarımız şehit kanlarıyla çizilmiştir. ‘Milliyetçiliği ayakları altına aldığını’ söyleyen Erdoğan hiçbir milli değer tanımadığı gibi hududun namus olduğunu da tanımadı. Erdoğan yönetiminde sınırlarımız yolgeçen hanına döndü. Bu ülkenin şerefli vatandaşlığı pazara düşürüldü. 400 bin dolarlık ev alana vatandaşlığımız promosyon diye dağıtıldı. Milli paramız gibi şerefli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını da işportaya düşürdüler. İşte bugün İstanbul Ataköy’de rezidansların seçmen listelerinde neredeyse tamamı Suriye kökenlilerden oluşuyor. Şimdi Saray’ın dışarıdaki ortakları iktidar değişimi kesinleşince ‘Yeni dönemde, Türkiye’nin sığınmacı politikası ne olacak?’ diye telaşa düşmüşler. 13. Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki tavrı ilk günden beri nettir. Önceliğimiz, Türkiye’nin çıkarlarıdır. Saray’da oturan ortağınızla Türkiye’nin başına bu çorabı örmek için yaptığınız pazarlıklar ancak sizi bağlar. Bizim için Türkiye’nin menfaatleri, her şeyden önce gelir.

"KENDİLERİNİ ÇOK AKILLI SANANLAR HİÇ MERAK ETMESİNLER"

Bu Hükümet milletin sırtına yüktür. Milletimiz 14 Mayıs’ta silkelenecek ve bu yükü sırtından atacaktır. Seçime haftalar kala artık iktidar değişimi netleşmiştir. Milletimizin sırtına büyük yükler yükleyen bu Hükümet artık saltanat kayığının limandan ayrılma vaktinin geldiğini anlamıştır. Bu nedenle bir taraftan canhıraş şekilde kazanın dibini sıyırmaya bir taraftan da ekonominin her köşesine halefi olacak Hükümeti zora sokacak mayınlar döşemeye koyulmuştur. Sanmasınlar ki biz yaptıklarının farkında değiliz. Yaptıkları her şeyin hazırladıkları her tuzağın farkındayız. Biz bu mayınlı arazilerden daha önce pek çok defa geçtik. Onlar istiyor ki bizim Şeytan taşlamaktan tavafa vaktimiz kalmasın. Kendilerini çok akıllı sananlar hiç merak etmesinler millet iradesine kurulan her tuzağı bozacağız. Bunların yerle bir ettiği devlet yönetimini milletimizle birlikte ayağa biz kaldıracağız. Tuzakları kuranlardan da hesabını soracağız. Bugüne kadar milletten çaldıkları ne varsa, hepsini milletimize geri vereceğiz. Milletimiz feraset sahibidir. Kendini unutanlara notunu vermiştir. Şimdi tasdiknamelerini vermek için de sandığı beklemektedir.

"15 MAYIS SABAHI, TÜRKİYE’NİN 13. CUMHURBAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU OLACAK"

15 Mayıs sabahı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Memleketimize bahar gelecek. Şunun şurasında şafak atarsa 40. Bugün plaka Kırşehir’de… Bu vesileyle tüm Kırşehirli vatandaşlarımıza selam olsun.”

1 SOĞANIN FİYATI NE KADAR?

Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öztrak, soru üzerine şunları söyledi:

“Bugün bu ülkede kıymanın kilosu 300 lirayı aşmış. Tek bir soğanın fiyatı 11 lirayı geçmiş. Ramazan pidesi 18 lira olmuş. Yolsuzluk, yoksulluk arşa çıkmış; milletin 418 milyar doları çalınmış; kul hakkı yenmiş bunlara cevap veren yok. İnsanın aklına ister istemez şu sözler geliyor: ‘Bir soğan soyulurken yaşanıyor da gözler, hazine soyulurken aldırmıyor yüzsüzler.”