
Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı'nın Soçi yorumu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dün düzenlenen 6 saatlik Soçi Zirvesi Suriye krizinin dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. Toplantı sonrası kameralar karşısına geçen taraflar "tarihi" olarak tanımladıkları 10 maddelik mutabakatı kamuoyuna duyurdular.
Mutabakatın sahaya ve diplomasi masasına izdüşümünü Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin ile konuştuk. Pekin "Bun anlaşmanın en büyük kazananı Rusya, Suriye ve Türkiye." dedi.
ÖRGÜT DAĞITILMADIĞI SÜRECE TEHDİT
Rusya'nın bölgede oyun kurucu rolünü teyit ettiğine dikkat çeken Pekin, "Bu anlaşma sayesinde Suriye hükümeti meşru hale gelirken ordusu ise Tel Rifat ve Münbiç gibi bölgelere girdi. Sınır bölgelerinde Suriye ordusu görev yapacak." diye konuştu.
Pekin, Türkiye'nin bölgedeki terör devletini önlediğini ve bunun Ankara'nın hanesine artı olarak yazıldığını belirterek "Buna karşın güvenli bölgenin dışına atılan terör örgütü kendisini dağıtmadı. Örgüt dağılmadığı sürece tehdit oluşturmaya devam edecektir. Türkiye için gerekli konjonktür oluştuğu zaman operasyonun başka safhalarını gerçekleştirmek isteyecektir." uyarısında bulundu.
İRAN KAYBEDENLER ARASINA YAZILDI
Suriye'nin kuzey sınırı boyunca varlığını kaybeden YPG'nin en büyük kaybeden unsur olduğunun altını çizen Pekin, İran'ın da Soçi mutabakatından kârlı çıkmadığını savundu. Pekin, Türkiye'nin kuzey sınırından uzaklaştırdığı YPG'nin ülkenin güneyinde İran'a yakın aktörlerin olduğu bölgeye doğru gideceğini dile getirdi.
Örgütün, Irak'a taşınma ihtimaline de vurgu yapan Pekin, "YPG'nın daha önce mühimmatları Irak'a sevk ettiği biliniyor. YPG, burada Haşdi Şabi unsurları ile karşılaşabilir. Örgütün kendisi de Musul, Kerkük gibi bölgelere el koymak hem de İran'ı çevrelemek için Irak'a yerleştirilebilir." Değerlendirmesini yaptı.
ŞARTLAR MÜSADE ETTİĞİ ZAMAN GÖRÜŞÜLÜR
Adana Mutabakatı'na imzaların atıldığı 1998 senesinde görev yapan Pekin, Soçi Zirvesi'nde yeniden bu mutabakata atıf yapılmasının olumlu olduğunu kaydetti. Pekin, Adana Mutabakatı'nın kamuoyunda yanlış anlaşıldığı ve metnin içerisinde operasyon mesafelerine dair bir ibare bulunmadığı bilgisini vererek şöyle devam etti:
"Adana Mutabakatı basında yer aldığının aksine mesafeye dair ibare yok. Türkiye'nin adımları Birleşmiş Milletler'in (BM) terörü sıcak takip hakkından kaynaklanıyor. Adana Mutabakatı, Türkiye ve Suriye'nin gerektiği takdirde ortak operasyon yapabileceklerini belirtir. Bu mutabakatın Soçi'de yer alması olumlu bir durum. Nihayetinde; Adana Mutabakatı Ankara ile Şam arasında doğrudan diyaloğa izin verir. Şartlar müsaade ettiği zaman görüşebilirler. Bunun devlet başkanları arasında olmak zorunluluğu yok ama farklı seviyelerde temas olmalıdır. Metinde Rusya'nın arabulucu değil kolaylaştırıcı olacağı ibaresi var. Öyle gözüküyor ki, ilk aşamada temaslar Rusya üzerinden devam edecek. "
MİLLİ SURİYE ORDUSU TÜRKİYE'DE "KORUYUCU" OLABİLİR
Türkiye ile Rusya arasında imzalanan ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın da onay verdiği anlaşma üç ülke arasında yeni bir başlangıcın işareti olarak okunsa da mutabakat dışında kalan alanlar tartışılmaya devam ediyor. Suriye Milli Ordusu'nun geleceği de bu kapsamda öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor.
Pekin, Suriye Milli Ordusu'nun geleceğine dair şu öngörülerde bulundu:
"Türkiye, Suriye Milli Ordusu ile ilgili anayasada birtakım haklar isteyebilir ama istediği şeyler ne kadar Suriye'nin üniter yapısı ile uyumlu olacak? Bu gruplar, Arap ya da Türkmenlerin yoğun olduğu bölgelerde özel bir statü kazanırsa benzerini Kürtler de talep eder ve ülke bölünür. Rusya bu grupların denklemden çıkarılmasını talep ediyor. Moskova'ya silah bıraktıktan sonra bir genel af ile sivil yaşama devam etmeleri. Bu grupların geleceğiyle ilgili belki bir anlaşma yapılır ve Türkiye'de kalırlar. Türkiye'de belli yerlerde koruyucu olabilirler. PKK ile mücadelede silahlı görev verilebilir. Bu grupları Esad rejiminin geçiş döneminde kabul edeceğini düşünmüyorum. Silah bıraktıkları takdirde hapse atılmaları muhtemel. Bu konu büyük bir sorun olarak ortaya çıkacak ve bunu Türkiye halledecek."
YEREL MECLİSLERİN AMACI İDARİ ÖZERKLİK
Suriye'nin geleceğine dair merak edilen konulardan bir diğeri de ülkenin kuzeyinde kurulacak yerel meclislerin geleceği. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye'nin kuzeyinde kurulacak idari yapılara vurgu yaparken Soçi Mutabakatı'nın ilk maddesinde ise Suriye'nin siyasi birliğine bağlılık sözü veriyor.
Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı, işaret edilen yerel meclislerin siyasi değil idari bir özerkliğe sahip olacağını açıkladı. Pekin, yerel meclislere ilişkin şunları aktardı:
"Yerel Meclisler, belediyeler yani idari özerklik anlamında olacaktır. Bunlar siyasi özerklik anlamına gelmiyor. Buna benzer bir siyaset Kürtlerin yaşadığı bölgelerde de uygulanacak ve böylece coğrafi özerklik taleplerinin önüne geçilecek. Rusya'nın hazırladığı anayasa da Kürtlerin yaşadığı bölgelerde idari özerklik kavramı yer alıyor. Putin, özerk bölge gibi kavramlara değinmedi ama Suriye'nin çoklu yapısına işaret etti. Dolayısıyla, işaret ettiği etnik bir parçalanmanın olmayacağı."
Haber: Gökhun Göçmen