
Financial Times: Zarrab'ın rüşvet itirafı Erdoğan için utanç verici!
New York Times ve Daily Beast de dahil olmak üzere, birçok basın kuruluşu ve gazeteci Reza Zarrab'ın duruşmasını mahkeme salonundan takip etti.
İngiliz Financial Times gazetesi, iş adamı Reza Zarrab'ın New York'ta süren davada eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a rüşvet verdiğini itiraf etmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümeti için utanç verici bir gelişme olduğunu yazdı.
Gazetenin internet sitesindeki Gregory Meyer imzalı haberin başlığı, "Altın tüccarı, Amerikan mahkemesinde eski Türk yetkiliye rüşvet verdiğini söyledi".
Haberde Zarrab'ın, Çağlayan'a, İran'a yönelik yaptırımların yasa dışı yollarla delinmesine yardımcı olması için ödeme yaptığı belirtildi.
Haberde "Hapishane kıyafetleri içinde, yanında ABD bayrağı bulunan tanık kürsüsünde ifade veren Zarrab, altın ticareti yapmak üzere Halkbank'a ilk kez yaklaştığında geri çevrildiğini söyledi. Bankanın Genel müdürü Zarrab'ı, kendi yüksek profilinden ötürü değil, eşi Ebru Gündeş'in Türkiye'de çok ünlü bir şarkıcı olması nedeniyle geri çevirdi" denildi.
Zarrab'ın bu noktada yardımcı olması için dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'dan yardım istediği hatırlatıldı.
Haberde savcıların daha sonra Zarrab'ın yaptığı ödemelerle ilgili e-posta ve belge kayıtlarını gösterdiği, belgelerde yer alan "CAG'a nakit" notunun Çağlayan'ı kastettiği belirtildi.
Financial Times'ın haberinde Çağlayan da dahil olmak üzere, Atilla dışındaki sanıkların ABD'de tutuklu olmadığı hatırlatıldı.
Gazete New York'taki davanın ABD-Türkiye ilişkilerini daha da kötü bir hale getirebileceğine dikkat çekti.
Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil Türk yetkililerin davayı "Ankara'ya karşı bir Amerikan komplosu" olarak lanse ettikleri de hatırlatıldı.
BBC Türkçe'nin aktardığına göre; ABD basını Zarrab davası böyle gördü:
NY TIMES: ZARRAB TÜRK BAKANA RÜŞVET VERDİĞİNİ İTİRAF ETTİ
"Hapishane kıyafetleri içinde cılız bir adam tanık kürsüsüne çıktı ve ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları ihlal eden milyar dolarlık planın bir parçası olarak Türk Ekonomi Bakanı'na nasıl rüşvet verdiğini anlattı.
Zarrab, (eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan) Atilla aleyhine ifade verirken, bir savcı Zarrab'a neden Amerikalı yetkililere yardım etme yolunu seçtiğini sordu. Zarrab'ın cevabı pragmatikti...
Zarrab 'İş birliği, sorumluluğu kabul etmenin ve hapisten çıkmanın en kolay yoluydu' dedi.
Zarrab tanık olarak katıldığı ilk duruşmada, savcılık ile iş birliğine nasıl karar verdiğine ve planın nasıl uygulandığına odaklandı. Çağlayan'a onlarca milyon dolar rüşvet verdiğini söyleyip, bu ödemelerin kayıtlarını jüri heyetine gösterdi."
"Zarrab, Atilla ve eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan da dahil 7 kişiyi daha içeren soruşturma, Türk siyasi çevrelerini ürpertti."
"Erdoğan soruşturmayı eleştirip Amerikalı yetkilileri davayı kapatmaya ikna etmeye çalıştı."
'TÜRKİYE'NİN RESMİ HABER AJANSI DAVAYI GÖRMEDİ'
New York Times makalenin yayınlanış saatine kadar TRT ve AA'da Zarrab'ın itiraflarına yer verilmediğine dikkat çekti.
"Gün sonunda, Zarrab'ın Çağlayan'a rüşvet verdiğini açıkladığı duruşmanın üzerinden 4 saat geçmiş olmasına rağmen ne TRT ne de Anadolu Ajansı'nda Zarrab'ın ifadeleri hakkında haber yer aldı.
Ancak Twitter çok hareketliydi. Binlerce Türk Twitter kullanıcısı, BBC Türkçe gibi yayın kuruluşları ve bağımsız haber sitelerinin canlı yayınlarını takip etti ve Zafer Çağlayan dünya çapında Twitter'da en çok konuşulan isimlerden oldu."
NBC: ASIL MEBLAĞ DAHA ÇOK
ABD'li basın kuruluşu NBC'nin internet sayfasındaki haberinin başlığı "Zarrab'ın tanık olduğu dava ABD-Türkiye ilişkilerini geriyor" oldu.
Dünkü oturumda jüri heyetine Zarrab'ın eski ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a yaptığı ödemelerin listesini gösterdiği ancak asıl meblağın daha çok olduğuna dikkat çekildi.
"Zarrab, listenin tüm ödemeleri içermediğini, Çağlayan'a gönderdiği paranın yaklaşık 60 milyon dolar olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
Zarrab'ın hafta boyunca tanık kürsüsünde olması bekleniyor. İfadesinde anlatacaklarının Washington'dan Ankara'ya doğru bir sorun dalgası oluşturma postansiyeli var, ancak ilk itiraflar henüz çok karşılık bulmadı."