Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu: Terörle dansın bedelini millet öder, vatansever olduğunu iddia edenler nerede?

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu: Terörle dansın bedelini millet öder, vatansever olduğunu iddia edenler nerede?

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, teröre karşı mücadelede geçmişte yapılan hataların tekrarlandığını, bazı kesimlerin sessizliğe büründüğünü belirtti.

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, teröre karşı mücadelede geçmişte yapılan hataların tekrarlandığını, bazı kesimlerin sessizliğe büründüğünü ve vatanseverlik iddiasındaki kişi ve kurumların tutarsız tutumlar sergilediğini sert bir dille ifade etti.

 “Çözüm süreci” benzeri yaklaşımlara karşı uyarıda bulunarak, Hürriyetçi Eğitim-Sen’in kararlı duruşunu vurguladı ve herkesin milletine, geçmişine ve kendi onuruna sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Genel Başkan Levent Kuruoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

Terörsüz Türkiye bir hedef mi, yoksa bir maske mi? Ya suskun kalanlar! Utanmıyor musunuz?

“Terörsüz Türkiye” ifadesine öz olarak karşı çıkacak aklı başında bir insan yoktur, şüphesiz. Birinci sözde çözüm sürecinde de, “Analar ağlamasın!” diye bir slogan icat edilmiş ama anaların gözyaşı sel olup akmıştı. İş öyle bir boyut kazanmıştı ki, sürece ait çekincelerini ifade edenlere, “Bu süreci hayvanlar bile anladı, bunlar anlamadı.” diye ağır hakaretler edilmişti. PKK'lı hainler istedi diye dağdan, taştan, ulu önder Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene!” veciz sözü silinmiş, Andımız kaldırılmıştı. Tıpkı bugün, şehit cenazelerinde, PKK hain terör örgütünü incitmemek için “hain” ifadesini kullanmaktan kaçınanlar gibi, o dönemde de, bebek katilini kutsayan ifadelere şahit olmuştuk. Sonuç: koca bir hüsran!

Daha düne kadar kendisine karşı gördüğü tüm siyasi yapıları, kişi ve grupları PKK’lı olmakla itham edenler, bugün hain PKK terör örgütünün siyasi temsilcilerinin önünde el pençe divan durur oldular, maalesef. Yarının ne getirip ne götüreceğini, Allah ömür verirse, hep birlikte göreceğiz. Yine utanmayacaklar elbette, ama bedeli yine millet ödeyecek!

Birileri siyasi ikbal kaygısıyla yeni oyunlar kurgularken, gerçekten vatansever zannettiğimiz bazı kurum, kişi ve grupların derin sessizliği, hatta bu yeni süreci çok açıktan olmasa da ucundan kıyısından destekleyen yaklaşımları, tüylerimizi diken diken ediyor adeta.
Mesela, dün sözde çözüm sürecine en net karşı duruş sergileyen eski(!) sendikam bugün ne yapıyor? Yöneticilerinin, gelecek kaygısıyla bu yaşanılan pespayeliğe sessiz kalmalarını, bu yeni sürece destek vermelerini hiç doğru bulmasak da anlayabiliyoruz. Ya üyeler? Onlar neyin hesabı içinde? Bunu anlamak mümkün değildir. Dünün dev Türk milliyetçileri, Atatürkçüleri, Türkiye sevdalıları nerededir? Bu sessizlik ve teslimiyet neyin karşılığıdır?

Bu korkunç dönüşüm, 50 bin vatan evladının katillerine el pençe divan durulmasını hazmetmek o kadar kolay mı? Dün ortaya konulan muhteşem mücadele, ödenen bedeller de mi sizi etkilemiyor, ilgilendirmiyor?

İdeolojik dönüşüm, reddi miras, geçmişe ihanet kimseyi daha şahsiyetli yapmaz. Asıl olan, kendimize saygımızdır. Mücadelemiz, milletimize karşı sorumluluğumuz olduğu kadar, kendimize olan saygımızın da gereğidir.

Hür-Sen olarak biz, “Evlatlarımıza bırakacağımız mücadelemizin şerefi bize yeter!” sözüne yürekten bağlıyız, bağlı kalacağız.
Allah, her birimizi itibardan mahrum bırakmasın, inşallah.