Kılıçdaroğlu bürokratlara son çağrıyı yaptı, AKP'den tepki geldi

Kılıçdaroğlu bürokratlara son çağrıyı yaptı, AKP'den tepki geldi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜGVA'daki kadrolaşma listelerini "lağım kokusu her yeri sardı" sözleriyle eleştirdi. Kılıçdaroğlu, bürokratları da uyardı. AKP'li Ömer Çelik Kılıçdaroğlu'nun o sözlerine yanıt verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜGVA'daki kadrolaşma listelerini "lağım kokusu her yeri sardı" sözleriyle eleştirdi. Kılıçdaroğlu, bürokratları da uyardı. AKP'li Ömer Çelik Kılıçdaroğlu'nun o sözlerine yanıt verdi. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadrolaşma listeleri ve kamu binalarının usulsüz tahsisleriyle gündeme gelen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) hakkındaki iddialara işaret ederek, bürokratlara, "Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kamil akla gelmeniz için, Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır: 18 Ekim Pazartesi itibarıyla bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı ne yaptırılıyorsa pazartesi itibarıyla durun. Bu illegal paralel sistemlerden elinizi eteğini çekin" diye seslendi. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Twitter'dan paylaştığı videoda, TÜGVA'daki kadrolaşma listelerini "lağım kokusu her yeri sardı" sözleriyle eleştirdi. 

CHP lideri, iktidarın değişmesine az kaldığını ve soruşturmaların başlayacağını söyleyerek, "TÜGVA benzeri vakıfların üzerine çöktükleri devletin malları Hazine'ye iade edilecektir. Sizler hala kendinizin bu pislikten sıyırma şansına sahipsiniz. Bu şansı kullanın" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda da 17-25 Aralık soruşturmalarında gündeme gelen memur Teoman'a "Seni de unutmadık kardeşim" diyerek selam söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun ifadeleri şöyle:

"Sevgili halkım bugün devletimize hizmet eden memurlarımıza, yani bürokratlarımıza önemli bir hususta seslenmek istiyorum. Sizi de buna şahitlik etmeye davet ediyorum. Unutmayın, Türkiye devletini şahıs devletine dönüştürmüş bir kişi ve ailesi var. Bu şahsın ve ailesinin kişisel çıkarlarına hizmet etmeye zorlanmış bir kısım devlet memurları var. Bazıları çok baskı altında, elbette farkındayız. unutulmamalıdır ki devlete değil şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluluğu var. 

TÜGVA rezaletini hep beraber izliyoruz. Lağım kokusu yine her yeri sardı. Şahıs ve ailesi, vakıf süsü verdikleri bir paralel yapı ile devleti zapturapt altına almaya çalışmış. Çalınan, çocuklarınızın memuriyetidir, yani geleceğidir. Bu sistemde Erdoğan ve şürekasının kurdukları vakıfların tezgahından geçmeyenlerin memur olmalarının neredeyse imkansız hale getirildiği görülmektedir. Daha önce memur olanların da görevde yükselmeleri TÜGVA tezgahından geçmelerine bağlanmışlardır. 

Kamuda yapmak istedikleri ne kadar rant, iş, mafyatik çıkar varsa, bunları yapacak memur militanlar düzene eklemlenmiştir.

Şimdi hepimizin gördüğü, bildiği bir şey daha var. İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde, soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı 'emir aldık, uygulamak zorunda kaldık' diyeceklerdir. İşte bunu diyerek sıyrılırım diye düşünen, sarayın baskısına boyun eğerek kanun dışına çıkmış o devlet memurlarına seslenmek istiyorum. 

Cenap Şahabettin'in bir sözü var. Der ki, en ağır angarya faydasızlığından emin olduğunuz işi vazife namına ifa etmektir. Açıkça söylüyorum, vazife namına mafyatik düzene hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri emir olarak telaki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. Kamil akla gelmeniz için, Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır: 18 Ekim Pazartesi itibarıyla bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı ne yaptırılıyorsa pazartesi itibarıyla durun. Bu illegal paralel sistemlerden elinizi eteğini çekin. Size bunu yaptıranlara farklı bir muamele olacak elbet. Çünkü, Sadi'nin dediği gibi, zalimleri bağışlamak yoksullara cefadır. 

Türkiye devleti yeniden halkın devleti olma yoluna girmiştir. Kurumları bir şahsın ve ailesinin ahırına dönüştürenler elbette hesap verecektir. TÜGVA benzeri vakıfların üzerine çöktükleri devletin malları Hazine'ye iade edilecektir. Sizler hala kendinizin bu pislikten sıyırma şansına sahipsiniz. Bu şansı kullanın. Siz de şahit olun halkım. 

Memur Teoman, seni unuttuk zannetme kardeşim, aklımızdasın, gönlümüzdesin. Hakkını alacağız."

AKP'DEN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT 

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun sözlerine yanıt verdi. 

Çelik şunları söyledi: 

Sn Kılıçdaroğlu, son açıklamalarıyla açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor. Böylece hukuk dışı bir düzen arayışında olduğunu ifade ediyor. Kendi partisi adına konuşarak, devlet görevlilerine emir vermeye kalkması hukuksuzluktur.

Herhangi bir hukuki delile dayanmaksızın meşru hükümetin kanun dışı emirler verdiğini iddia etmek, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmak vesayet siyasetidir. Bunun ülkemizdeki adı Yassıada zihniyetidir. Kendisini devletin sahibi zanneden bu zihniyeti tanıyoruz.

Sn Kılıçdaroğlu’nun sivil toplum örgütlerini aynı “28 Şubat” diliyle hedef göstermesi de asla kabul edilemez. Türkiye’nin geride bıraktığı ilkel linç kültürü ile sivil toplum örgütleri hedef gösterilemez. Sivil toplum örgütlerine dönük bu linç siyasetine geçit vermeyiz.

Sn Kılıçdaroğlu “kamu düzeni”ni tehdit etmeye son vererek “hukuk devleti” çizgisine dönmelidir. Tehditlerle kamu düzenine etki etmeye çalışmak ancak bir “paralel devlet” arayışıdır. Bu tamamen gayrı meşrudur.

Sivil toplum örgütlerini hedef göstermek ise bir siyaset biçimi değildir. Siyasi muhalefet başka şey, tehdit ve tahkir başka şeydir. Kamu düzenini ve sivil toplum örgütlerini hedef almak meşru bir siyaset biçimi değildir.

Sn Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına söylemediği sözleri Cumhurbaşkanlığı makamına söyleyerek sadece yıkım siyaseti peşinde koştuğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımıza dönük söylenen bu sözleri mahkum ediyoruz.

İlgili Haberler