Kılıçdaroğlu: Fahrettin Koca'ya inanmıştık ama...

Kılıçdaroğlu: Fahrettin Koca'ya inanmıştık ama...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu parti meclisi toplantısı öncesinden açıklamalarda bulunuyor.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

Bizler gibi düşünen politikacılarla birlikte yapacağız. Türkiye söz sahibi ülke haline gelecektir, asla talimat almayacaktır.

Covid-19 sürecini yaşıyoruz. Resmi rakamlara göre hayatını kaybeden kardeşimiz 6 bini aşkın. Bu rakamların çok daha fazla olduğunu ben de siz de doktorlar da biliyor. Ne olursa olsun bizler mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bir salgın var mı evet var nasıl mücadele edeceğiz, mantıkla stratejiyle. Önce bulaşmayı engelleyeceksin. Önlemler alacaksın. İkinci konu; hastalık bulaştıysa tedavi edeceksin bu kadar basit.

"BİLİM KURULU KENDİ ARASINDA ÇELİŞİYOR"

Biz başlangıçta yola çıktık, şimdi yayılıyor virüs, hastaneler, yoğun bakımlar tıka basa dolu. Bu ülkenin iyi yönetilmediğini gösteriyor.

Biz çıktık, hiçbir politik söylemde bulunmadan çözüm önerileri sunduk. Bilim Kurulu çok güzel ama eksiği ne bir sözcüleri yok. Kendi aralarında çelişiyorlar. Bunu gördük.

"SAĞLIK BAKANI GÜVENİNİ YİTİRDİ"

Biz bunları dedik, çıktık TV’lere tek tek anlattık. Hangi partiden, hangi inançtan olursa olsun bunu söylüyorum, muhalefet yapmamaya, doğru yolu göstermeye çalıştık. Bunun için vatandaşla buluştuk, dedik ki; “Sorunu böyle çözersiniz.”

Ama böyle olmadı. Sağlık Bakanı çıktı açıklama yaptı. Başlangıçta güven vermişti ama bütün güveni yitirdi. Cümle şu oldu; “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla” Cumhurbaşkanı doktor değil ki. Bilim Kurulu, siz doktorsunuz.

Sayılar gerçeği yansıtmıyor, bunu bu topraklarda yaşayan herkes biliyor.

"5 MASKEYİ DAĞITAMAYAN BİR İKTİDAR ÜLKEYİ BUHRANDAN ÇIKARAMAZ"

Alınan önlemlerin yetersiz olduğunu dile getirdik. Bu süreçte kim ne derse desin. Bütün sağlık çalışanlarına yürükten teşekkür etmek benim boynumun borcudur. Her vatandaş elini vicdanına koysun, düşünsün.

18 yıldır ülkeyi yöneten bir kişi 5 maskeyi dağıtamadılar. 5 maskeyi dağıtamayan bir iktidar, Türkiye bu burhandan çıkaramaz.

Uçak biletlerinde indirim dediler, sonra aynı Erdoğan çıktı, karar aldılar uçakla seyahat yasak. Böyle bir yönetim ülkenin sorunlarını çözebilir mi?

Önce sorunu öğreneceksin ondan sonra oturup konuşacaksın.

Sorunu yaşayanlardan bir dinle dedim; Nedir esnafın, sanayicinin sorunu, okulların, çiftçinin sorunu çağır kardeşim bunları.

"CHP'Lİ BELEDİYELERE DUA ETSİNLER"

Topla bakanlarını de ki “Türkiye ciddi bir sorunlar karşı karşıya, anlatın biz de anlatalım” oturun anlaşın, peki yaptın mı yapmadın. Saray’ın kibri buna izin vermedi. Bu mantıkla ülkeyi felakete sürüklersiniz.

Bir şey daha ifade edeyim bunlar yatsınlar CHP’li belediyelere dua etsin. Herkese hizmet götürdüler, yoksula el uzattılar, bütün engellemelere rağmen ülkenin dört bir yanına maske ulaştırdılar. Toplanan yardım paralarına el koydular. Bunların yatacak yerleri yok, böyle bir yönetim şekli olabilir mi?

"BİR İNSAN ÇOCUK MAMASINI, ZEYTİN YAĞINI NEDEN ÇALAR? 18 YILDIR SEN YÖNETİYORSUN"

Bugün geldiğimiz nokta; 10 milyonu aşkın işsiz var, Cumhuriyet tarihi rekoru. Çöp konteynırlarından bugün on binler geçiniyor. Yemek, topluyorlar, kağıt topluyorlar. 18 yıldır bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum.

Çocuklar için mama çalınmasın. T.C. vatandaşı bir kişi çocuk mamasını, zeytin yağını neden çalar? 18 yıldır bu ülkeyi yöneten kim Cumhuriyet Halk Partisi mi? Özellikle milliyetçi vatandaşlarım, Sarayın bekçiliğini yapanlara itibar etmeyin. Ekonomik buhran giderek derinleşiyor.

Erdoğan’a sormak isterim senin beslemelerinin hanelerinde 1168 TL’ye çalışan var mı? Sen 1168 liraya yüz binleri mahkum ediyorsun. Sonra da kalkıp “Türkiye güçlüdür” sen sen güçlüsün. Parlamentoyu yargıyı arkana aldın… Ama bu güç geçicidir.

Bunu millet sana gösterecek. Sandık ile gösterecek, demokratik yolla gösterecek. Durumumuz “iyi diyor” bizi mi kandırıyorsun sen?

"BÜTÇE AÇIĞINI KAPATMAK İÇİN DE BORÇLANACAKLAR"

Türkiye sarayın ve beslemelerinin çiftliği gibi yönetiliyor. Güç kontrolsüz olduğu zaman güç olmaktan çıkar. Adaletle pekiştirirseniz gerçek güç olur.

Erdoğan’ın yaptığı 83 milyona yaptığın zulümdür. Önümüzdeki aylarda 171 milyar dolar borç ödeyecekler. Bunu ödemek için borçlanacaklar.

Nereden bulacaklar parayı? Bu yılın ilk 7 ayında bütçe açığı 139 milyar TL. Olmayan para harcanmış. Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçe açığı. Yine geçen 7 ayda 80 milyar TL faiz ödendi.

Ana parayı ödemek için, faizi ödemek için, bütçe açığını kapatmak için borçlanıyorsun. Sonu; borç alan emir alır. Emir alıyorsun, Trump’ın bir dediğini iki etmiyorsun. Papazı nasıl bıraktı. Trump’ın bir sözü yetti.

“Bak senin mal varlığını incelerim” dedi. Bunu ben açıkladım bana dava açtı. Bana ne açıyorsun, Trump’a aç bunu sana o söyledi… Açamaz, açamaz.

"RUS DOĞALGAZINI 190 DOLAR'DAN ALIYORUZ, AVRUPALI 60 DOLAR'DAN ALIYOR. VATANDAŞA 250 DOLARDAN SATIYORUZ" 

Düşünün bir ülkede yaşayan vatandaşlar birikimlerinin bankada döviz olarak tutuyorlar. Dolar 7 TL’yi aşmasın diye 19 ayda 105 milyar dolar sattılar. Kim aldı? Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşan kimler aldı. Bir avuç dolar lobisi elemanı aldı ve bunların tamamı köşeyi döndüler.

Kamu bankalarının döviz açığı 5 Eylül itibariyle 4 milyarı aştı. Rus doğalgazını biz 190 dolardan alıyoruz. Avrupalı aynı gaz 60 dolardan alıyor. Vatandaşa 250 dolara satıyoruz. Şimdi sormak isterim bu mudur Türkiye’nin iyi hali.