
CHP'de Dikkat Çeken Hamleler: Kurultay Davası Öncesi Özel'den Kılıçdaroğlu'na Mesaj
CHP'de kurultay gerilimi sürerken Özel, Kılıçdaroğlu'nun "kayyum" açıklamasına cevap verdi.
30 Haziran tarihinde görülmesi beklenen 38. Olağan Kurultay Davası yaklaşırken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den, Kılıçdaroğlu'nun " mutlak butlan sözlerine cevap geldi.
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Özgür Özel, “Kılıçdaroğlu’nun ‘Partiyi kayyuma bırakmam’ şeklindeki açıklamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
"AKP'nin oyunlarına gelmemek gerekir"
"Siyasi Partiler Kanunu’nda kayyum değil, Çağrı Heyeti var. Onda da ‘40 gün içinde seçim yapılır’ yazıyor. Kayyum dediğiniz yapı partiyi yönetmiyor zaten, seçimleri yapıyor. Biz kayyuma da partiyi bırakmayız, butlana da bırakmayız. Seçmen siyasetçinin, delege genel başkanın eline bir bayrak verir. O bayrağı taşımayı bilmezseniz size de kurumunuza da güven kalmaz. Biz eğer 19 Mart’ta Erdoğan’ın darbesine direnmeyip, “Bırakalım, yargı kararını versin” deseydik, Saraçhane’ye gitmeyip, milyonlarla birlikte bu mücadeleyi vermeseydik, İstanbul’un iradesine kayyum atanacak ve İBB’yi 4 yıl yönetecekti. Biz olağanüstü kurultayda delegeye bir daha sorduk ve geçerli oyların tamamını aldık. Delege iradesini tazeledi. Bunu bir kenara bırakmam mümkün değil. Sayın genel başkan kayyum meselesini yanlış biliyor olabilir ama CHP’yi, kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez. 81 il başkanı ve belediye başkanları da buna karşı. AKP’nin oyununa gelmemek gerekir.
Bursa’da bir meczup, il başkanımıza iftira ettiğinde, il başkanımız ona dava açtı. Erdoğan 3-4 ayda bir bu konuyu yokluyordu. Manisa’nın bir ilçesinde Tayyip Erdoğan’ın onay vermediği ilçe başkanı aday bile olamıyor. İlçe kongrelerine kadar bu noktaya gelmiş birisi, mahalleden itibaren delegelerini seçerek inşa edilen kurultaya şaibeli diyorlar. Bu tuzağa düşen arkadaşlarımız oldu. Bunu takip edenler oldu. Ben ‘Tayyip Erdoğan’ın bizi çekmeye çalıştığı çukura düşersek oradan çıkamayız’ dedim. Biz geçmişteki hatalardan ders alarak bir süreç yürütüyoruz. Butlan kararı çıkacak olursa takınılacak hatalı bir tutum tarihsel olarak vebal doğurur. Butlandan sonra görev kabul etmek tarihsel bir hata olur. CHP de bunu hak etmez."
- Parti içerisinde eleştiri var mı?
"İmamoğlu'na fazla sahip çıkılıyor eleştirilerini doğru bulmam"
Siyasi partilerde eleştiri olabilir. 47 yıl sonra birinci olunmuş, belediyelerin yüzde 65’i alınmış, tüm anketlerde birinciyken ve tarihinin en büyük saldırısıyla mücadele veriyorken ‘CHP iyi yönetilemiyor. Ekrem İmamoğlu’na fazla sahip çıkılıyor’ eleştirilerini doğru bulmam. Zaten sahada da; tutumuzun karşılığı var, eleştiri yok.
- Bir takım ihraçlar konuşuluyor, iki yıllık bir süreden bahsediliyor...
Kimseye partiyi bırakmayız
Parti birinci partiyken, partinin başına seçimsiz gelip, milletvekillerini ihraç edip, 2 yıl partiyi yönetmek falan... Çağrı heyeti olsun, demokratik bir yarışın önü açılsın, delege bütün iradesini Türkiye’nin gözü önünde tazelesin. Çok daha doğru bu. Ben böyle bir seçime girip kaybedersem de partinin neferi olarak çalışırım yine... Önceki genel başkanı olarak. Ama seçim kaybetmeden ya da biri seçim kazanmadan kimseye de partiyi bırakmayız. Mahkeme diyelim ki, en kötü çağrı heyetini belirlesen, 40 gün içinde seçim yapması lazım. Çağrı heyeti kimseyi ihraç edemiyor. Çok açık siyasi partiler kanunu. Olasılıklar planımız da var. Ben zaten böyle bir şeyin sonuç değil, süreç odaklı olduğunu görüyorum; ama en kötüsünde de ben bana emanet edilen İBB’yi de İBB Başkanlığı’nı da bırakmadım. CHP’de de emaneti yere bırakmam.