
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ile yaşadığı anlaşmazlığı anlattı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti. Özel, burada yaptığı açıklamada, Ekrem İmamoğlu ile yaşadığı anlaşmazlığı (!) anlattı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nu Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde ziyaret etti.
Özel, Silivri'de tutuklu diğer CHP'li belediye başkanlarını da ziyaret etti. Ziyaretlerin ardından Özel açıklamalarda bulundu.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
SOYKAN VE AĞIREL'İN GÖZALTINA ALINMASIN TEPKİ
“Ben bugün buradan hızla Ankara’ya gideceğim. Çünkü akşam üstü Ankara’da Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin ödül töreni var. Ödül vereceğim. Vereceğim ödülü kazanan kişi Timur Soykan’dır. Timur Soykan, ‘skandal düğün’ haberiyle ödül aldı. Ama o Timur Soykan bugün saat 11.00’de randevulaşıp gideceği, bir ifade vereceği soruşturma için sabahın köründe evinden onlarca polisle alındı. Onlarca polisle alınan Timur Soykan’ın Youtube’da Onlar TV kanalında yayınlanan programlarını milyonlar izliyor. Ama Murat Ağırel ile birlikte sözde şantaj, tehdit suçlamalarıyla bir kez daha sabah erkenden yıldırma amacıyla kendileri alındılar. Ben değerli eşleri ile görüştüm, dayanışma duygularımızı ilettim. Süreci en yakından arkadaşlarımız, hukukçu arkadaşlarım ile milletvekillerimiz takip ediyorlar. Bunu da ifade etmek isterim.”
“Bu büyük iftiraya, bu büyük hakarete karşı sadece ve sadece gerçekleri anlattıkları savunmalarının televizyondan yayınlanmasını istiyorlar. Çünkü gizli tanık dışında bir tane paraya, pula, rüşvete ilişkin olarak belge yok. Adı belli olmayan, Meşe, Çınar, Ladin denen gizli tanıkların iftiraları var. MASAK Raporundaki şüpheli görülen her işlemin açıklamasına ikna olmuş, buna bir şey söyleyemeyen iddia makamı var. Yargılamanın mutlaka ve mutlaka milletin önünde olmasını istiyorlar. Ekrem Başkan’ın Çağlayan’daki mahkemesi geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının simge salonuna alındı. Anlamlıdır, önemlidir. FETÖ’cülerin kurduğu kumpasları bugün Zekeriya Öz değil, Zekeriya Öz’ün bugünkü güncel hali kurmaktadır.
O gün Zekeriya Öz’ü sahiplenen, ‘Davanın savcısı benim’ diyen Erdoğan bugünkü savcıya sahip çıkmaktadır. Onu o görevlendirmiştir. Kumpas davası, kumpasın mekanında görülür. Biz buna karşı bu sembolik, tarihi hatırlatmayı önemsiyoruz. Yarın o salonda İstanbul’dan il başkanımız, yönetimi, ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız, Trakya’daki tüm seçilmiş arkadaşlarımız Ekrem Başkan’ın yanında olacaklar. Ekrem Başkan bir başka davada, İstanbul’da olması gereken, buraya taşıdıkları davada yarın hakim karşısında olacak.”
Ekrem Başkanla, görüşmede aramızda bir uyuşmazlık çıktı. Sonra kardeşlik hukuku içinde hallettik. Ekrem Başkan tam avukatları kanalıyla, Yozgat’taki traktörlere kesilen cezaları kendisini ilan edeceğini ilan edecekken, benim üstlendiğimi öğrenmiş. Dedi ki, ‘Benden erken davrandın, bu iş olmaz.’ Dedim, ‘Nasıl olacak?’ ‘Bütün sorunları nasıl çözüyorsak, bunu da kardeş payı yapalım’ dedi. Traktörlere kesilen cezaları ödeme meselesini kardeşlik hukuku çerçevesinde halletmiş bulunuyoruz. Yarısını Ekrem Başkan, yarısını ben ödeyeceğim.
Gençlere özgürlük istiyoruz. Sınavlarına girmelerini istiyoruz. Asla eline bir taş almamış, gösterilere katılmış kişileri evlerden topluyorlar, sonra da onlar 'eli baltalı.' Öğrencilerin elinde bırak baltayı, çubuk bile yoktu.
CHP’nin Kürt meselesindeki duruşu yıllardır çok nettir, tutarlıdır. Biz Kürt meselesi diye bir meselenin var olduğuna inanıyoruz. Kürtler sorunum var diyorsa vardır. Terörsüz Türkiye diyorlar. Terörü de kınıyoruz, Terörsüz Türkiye’yi de destekliyoruz. Bunun çözümünün yeri de Meclis’tir.
Arkamdaki cezaevinde biri yatıyor, onu kimin cezaevine attırdığını da herkes biliyor. Batıdaki Kürtlere görev teklif etmek suretiyle onları Meclis'te söz sahibi olmakla suçlanan biri içeride yatıyor, onu içeri attıran biri de, Terörsüz Türkiye yaratacakmış.
Bütün Kürtleri eşit vatandaş yapacak anlayış buradadır. Bu anlayışın cumhurbaşkanı adayı şu anda içeride yatıyor.
Meclis'i yok sayıp, Kürtleri yok sayanların bu meseleyi çözmekte samimi olmadıklarını ifade etmek isterim.
Biz yarın burada İstanbul örgütümüz ve Trakya örgütlerimiz burada olacağız. Ben kendi programım gereği Ankara'da olacağım, milletvekillerimiz, örgütlerimiz kuvvetli bir şekilde burada olacak.