
Özgür Özel'den Silivri ziyareti sonrası kritik açıklamalar
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan siyasi isimleri ziyaret etmek üzere Silivri'ye gitti. Özel, görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Saat 12.50'de Marmara Kapalı Cezaevi'ne gelen Özel'den hemen önce CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan da Silivri'deydi.
Özel’in İmamoğlu ile yapacağı görüşmeden sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın ile de görüştüğünü ifade eden Özel, "Ümit Özdağ'ın yanından ayrıldık. İddianamesi bomboş. Artık serbest kalmasını kendisi de bekliyor, biz de bekliyoruz" dedi.
Özel'in yaptığı basın açıklamasından satır başları şu şekilde:
"İBB Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile, Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan ile, Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler ile, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer ile, Tayfun Kahraman ile, Selçuk Kozağaçlı ile, Mehmet Ali Çalışkan ve Ümit Özdağ ile bir araya geldim.
Yarın İstanbul İl Başkanlığı'nda çalışmalarımızı yürüteceğiz. Salı günü Çağlayan Adliyesi'nde Ümit Özdağ'ın duruşmasına, çarşamba günü Silivri'deki duruşma salonunda Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'ın duruşmasını takip edeceğiz. 1 Mayıs Perşembe günü emekçilerle birlikte meydanlarda olacağız.
Biraz önce Ümit Özdağ'ın yanından ayrıldım. İddianamesini değerlendirdik. İddianamesi bomboş, elle tutulur hiçbir yanı yok. Bu dosyadan tutuklu değil ama 11 Haziran'daki dosyadan tutuklu ve orada serbest kalmasını kendisi de bekliyor, biz de bekliyoruz. Ülkenin demokrasisi açısından çok büyük bir ayıbın ortadan kalkmasını savunuyoruz.
Ümit Özdağ'a yapılan muameleye, en çok Erdoğan'ın üzülmesi gerekir. Ben Selahattin Demirtaş'ın da Figen Yüksekdağ'ın da, Ümit Özdağ'ın da tutukluklarının hepimizin utancı olduğunu özgürlüklerinin de hepimizin ortak talebi olduğunu ifade etmek durumundayım.
Sayın Ekrem Başkanımız ile yaptığımız görüşmede, Türkiye'nin tüm meselelerine, ülke politikalarına dair çok önemli değerlendirmelerde bulunduk. Ancak bugün içinde bulunduğumuz duruma dair de sohbet ettik. Ekrem Başkan ile ortak noktamız şudur ki; bu ülkede siyasette nepotizme, akraba kayırmacılığına savaş açmış ise biri Ekrem İmamoğlu, diğeri Özgür Özel'dir.
Öyle bir ifade, süreç yürütülüyor ki, bir aile hassasiyeti gösterenler varsa onlar bu tarafta, aile ile iş görenler malum tarafta. Savaşta bile eşlere ve çocuklara dokunmazlar. Eğer bir eşin birey olarak suçu varsa başka bir şeydir; ama siz bir eşi yargılayacaksınız, Silivri'de tutacaksınız, sonra başka cezaevine süreceksiniz. Sonra eşi olduğu için hanımefendiyi küçücük çocuğu evdeyken gözaltına alacaksınız. Bu aileyle uğraşmaktır, küçücük çocukla uğraşmaktır. Çocuklarla, eşlerle uğraşmak namertliktir! Bizim kitabımızda bunun rövanşı bile olmaz.
Değil Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun kendisi bile bu vakitten sonra cumhurbaşkanı adaylığından çekilemez. Adayımız Ekrem İmamoğlu'dur. Biz öyle Erdoğan'dan İmamoğlu'na özgürlük dileneceğiz, karşılığında da adaylık vereceğiz. Biz bu siyasetin insanı olsaydık burada olmazdım ben.
Tayyip Bey nasıl yenemeyeceği için İmamoğlu'ndan korkup içeri koyuyorsa Akın Bey de avukatlardan korkuyor."