
Saadet Partisi TBMM Grup Başkanı Av. Bülent Kaya: Yargı Bağımsız Değil
Saadet Partisi TBMM Grup Başkanı Av. Bülent Kaya Yurt Gazetesi Köşe Yazar ve İstanbul Temsilcimiz Abdullah Ağırkan’a önemli açıklamalarda bulundu…
YURT GAZETESİ - ÖZEL RÖPORTAJ
Yurt Gazetesi: Türkiye’de genç siyasetçiler tarif edildiği takdirde sizde göze çarpıyorsunuz, bu noktada Saadet Partisi ve siyaset serüveni nasıl başladı?
Av. Bülent Kaya: Siyaset ile ilgilenmeye başladığım dönemden beri Milli Görüş siyasi fikriyatını temsil eden siyasi partilerin içinde bulundum. Saadet Partisi’nin kuruluşundan beri de Saadet Partisi ve gençlik yapılanmaları içerisinde çalışmalara devam ettim. İstanbul teşkilatı, Genel İdare Kurulu Üyeliği, Genel Başkan Yardımcılığı, milletvekili adaylıkları ve 2023 seçimlerinde de İstanbul milletvekili seçildim. Halen İstanbul milletvekili ve TBMM Grup Başkanı olarak Saadet Partisi’nde siyasi faaliyetlerime devam ediyorum
Yurt Gazetesi: Saadet Partisi Sokakta oldukça fazla konuşuluyor, ancak oy potansiyeline yansımıyor sizce bu neyden kaynaklı?
Av. Bülent Kaya: Saadet Partisi 1969 yılında siyasi hayata başlayan Milli Görüş hareketinin bugünkü tek temsilcisi. Milli Görüş siyasi fikriyati bugün Türkiye’de ana akım siyasi ekollerden biridir. Milli Görüş Geleneğinden çıkan önemli siyasi figürlerin Ak Parti’yi kurması, Erbakan ve partilerine yönelik kuşatmaların yoğun devam etmesi 2002 seçimlerinde Ak Parti’yi güçlü bir seçim galibiyeti ile tanıştırdı. Aynı sosyolojik tabana hitap eden Ak Parti’nin iktidar olması, ona dönük vesayet reflekslerinin devamı, göreceli olarak ulaşım, sağlık ve benzeri alanlarda yaptığı hizmetler ve ululslararası konjonktür Ak Parti’deki benzer sosyolojiye sahip seçmenin Ak Parti’de konsolide olmasını sağladı. Ayrıca kendi içine kapanan ve kendi gündemine yoğunlaşan Saadet Partisi’nin gerekli atılımı yapmak ve kendini topluma ifade etmekte kısmen başarısız kalması da oy oranını etkiledi. Ama Saadet Partisi temsil ettiği siyasi misyon ve siyasi fikirlerinin bugün daha iyi anlaşılıyor olması sebebi ile oy oranından bağımsız bir özgül ağırlığa sahiptir. Konjonktürel rüzgarlara rağmen Saadet Partisi hak ettiği oy oranına da en kısa zamanda ulaşacaktır diye inanıyorum.
Yurt Gazetesi: Türkiye’de verilen ceza hukuku eğitiminin, uluslararası ceza mahkemelerinde yargıçlık yapmaya yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Av. Bülent Kaya: Ceza Hukuku eğitiminden ziyade Türkiye’de yargı bağımsızlığının sağlanamamış olması sebebi ile bir zihniyet problemi oluşuyor. Yargının bağımsız olmadığı, yargıda liyakat ve ehliyete prim verilmemesi de mesleğinde başarılı yargıçların yetişmesi engelleniyor. Temel sorunun mesleğinde ehil yargıçların yetişmesine ket vurulmasıdır.
Yurt Gazetesi: Türkiye demokrasi ve özgürlükler noktasında nasıl bir yere doğru gidiyor?
Av. Bülent Kaya: Sadece Türkiye’de değil maalesef dünya genelinde de otoriter eğilimli lider ve yönetimler işbaşında. Bu sebeple de tüm dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de güvenlikçi politikaların öne çıkması muhtemeldir. Bu da özgürlük ve demokrasi açısından bir tehlikedir.
Yurt Gazetesi: İBB ve Ekrem Başkan noktasında yürütülen süreç ne kadar hukuki?
Av. Bülent Kaya: İBB ile ilgili yürütülen süreçlerin sadece yargısal faaliyet olarak görülemeyeceğine dair başka siyasi motivasyonlar olduğu açık bir şekilde görülüyor. Maalesef Türkiye’de siyasilere yönelik yargısal faaliyetler hukuk devleti ile değil siyasi dizayn amacı ile yürütlen faaliyetler olduğuna dair ciddi bir hafızamız var. Bu davaları da salt yargısal faaliyet göremiyoruz.
Yurt Gazetesi: Türkiye'de adalet neden bu kadar siyasallaştı?
Av. Bülent Kaya: Türkiye’de mağdurlar değişiyor ama maalesef dünün mağdurları bile rakipleri ile mücadele ederken ele geçirdikleri gücü bir sopa olarak kullanma konusunda zihniyet değişikliği yaşamıyor. Yargı bir amaç değil araç olarak kullanılmaya başladığında da maalesef hukuk ve yargı siyasetin gölgesinden kurtulamıyor.
Yurt Gazetesi: Geleceğe dair nasıl bir ülke hayaliniz var? Son olarak ne dersiniz…
Av. Bülent Kaya: Herkesin insan hakları ve demokrasi açısından eşit görüldüğü, huzur ve barış içerisinde adil ve yaygın bir kalkınmadan toplumun tüm fertlerinin istifade ettiği, bölgesel barışa katkı sunacak kadar ekonomik ve savunma sanayinde güçlü bir Türkiye hayalimiz var. Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Bir Türkiye Ve Yeni Adil Bir Dünya hayalimizi mutlaka gerçeğe dönüştürme kararlılığındayız.