Türkiye seçime yaklaştıkça anket şirketleri araştırmalarını sıklaştırdı. Son olarak Gezici Araştırma Şirketi tarafından yapılan seçim anketinde partilerin oy oranları dikkat çekti.

Yapılan ankete göre partilerin oy oranları şu şekilde kaydedildi:

AKP %31,8
CHP %27,5
İYİ PARTİ %13.3
HDP %9,5
MHP %8,4
YENİDEN REFAH %2,9
DİĞER PARTİLER %6,6

Gezici Araştırma Direktörü - Uluslar Arası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici yapılan araştırma sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"MUHALEFET, İKTİDARA DESTEK VEREN SEÇMENLERİ HAFİFE ALMAMALI"

"Güncel duruma baktığımızda iktidarın bir oy artışı olmadığını fakat mevcut oylarını da koruduğunu görüyoruz. Özellikle son aylarda dış politikada işbirliğine dayalı ilişkileri geliştirmeye çalışması, seçmen ile daha yoğun bir empati kurmaya başlaması ve kararsız seçmenlere odaklanması, seçmen kitlesi nezdinde “Erdoğan, doğruları bulmaya çalışıyor” algısını canlandırdı.

Eski Türkiye diyebileceğimiz döneme dair canlı bir hafızaya sahip olan ve iktidara oy vermeyi sürdüren seçmen adeta ürkek bir güvercin gibi davranıyor. Bu kesim, geçtiğimiz dönemlerde çok önemli kazanımlar elde etti. Bu kazanımların cinsi haklar düzeyinde (başörtüsü serbestisi, kat sayı eşitsizliği gibi) olduğu kadar bir o kadar da sınıfsal aslında (Anadolu kaplanları dediğimiz ve katlanarak büyüyen bir sermayeye sahip bir kesimin güçlenmesi gibi).

Bu yüzden mevcut kazanımlarını kaybetmekten korkan bu seçmen kesimi için muhalefet bloku bilinmedik bir alan konumunda; kestirilemez, öngörülemez olarak kabul ediliyor. Elbette bu seçmen kesiminin de ciddi kaygıları, endişeleri, kızgınlıkları var. Onların duygularını hafife almamak, küçümsememek gerekiyor. Muhalefetin, iktidara destek veren seçmen kesiminin duygularını iyi analiz etmesi gerekiyor. Evet çok ciddi bir ekonomik kriz var, korkunç bir enflasyon var; ancak kültürel-simgesel alanın gücünü de ihmal etmemek gerekiyor.

Bununla beraber bu seçmenin ciddi bir gelecek endişesi bulunuyor. Gelecek yaşamında endişeleri olmadan, konforlu bir şekilde yaşamak isteyen seçmene, geleceğinin nasıl inşa edileceğinin anlatılması gerekiyor. Çünkü geçmiş hala daha geleceği nasıl göreceğini şekillendiriyor bu seçmen kesiminin."

"HDP SEÇİMİN KADERİNİ BELİRLEMEYECEK"

"HDP’nin seçimin kaderini belirlemeyeceğini söyleyebilirim. HDP seçmeni en kararlı seçmen grubunu oluşturuyor. İkinci tur bir oylamada HDP’nin %22’sinin Cumhur İttifakı’na, kalan %78’sinin ise Millet İttifak’ına oy vereceğini ön görüyoruz. Burada önemli olan bir nokta şu ki: Seçimin kaderini Doğu Anadolu’dan ziyade Doğu Karadeniz ve İç Anadolu belirleyecek diyebiliriz. Çünkü merkez seçmen en belirleyici konumunda artık bugün. Kürtlerin Türkiye’deki oranı neredeyse %22 ve onların da %55’i hala AK Parti’ye oy veriyor. %30’u HDP’ye, %15’i ise diğer siyasi partilere oy veriyor. Kürtler bir kısmı halen Erdoğanı lider olarak görüyor bir kısmı da mevcutlar arasında Erdoğan karsısındakine oy veririm diyor. Kürtlerin nereye oy vereceği o yüzden belli ve bu anlamda seçimlerin kaderi üzerinde belirleyici değiller."

"KILIÇDAROĞLU EN GÜÇLÜ ADAYLARDAN BİRİ"

"Kemal Kılıçdaroğlu eğer 2018 yılında aday olsaydı en zayıf aday olurdu; fakat şu an ise en güçlü adaylardan biri. Öyle ki Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarışması halinde Kemal Bey’in %53.8, Erdoğan’ın ise %46.2 olduğu görülüyor. Kılıçdaroğlu’nu bu kadar güçlü kılan şey ise karakteri; dürüst, güvenilir, samimi oluşu, muhalefeti bir arada tutma çabası ve seçim sonrasında ittifakı bir arada tutulabilir olarak görerek ortak bir Anayasa çıkarma yönünde bir vaade sahip olması. Türkiye’nin dünya ülkeleri arasındaki saygınlığını yeniden kazandıracak bir isim olarak görülmesi, Kılıçdaroğlu’nu gençler arasında popüler bir hale getirdi.

Şöyle bir baktığımızda, ülkemizde 40 yaş üstü seçmenin kronik bir şekilde oy verdiğini görüyoruz ve oy verme tercihlerinde de herhangi bir değişim görme ihtimalimiz çok olası da değil. Bu seçimlerde esas 40 yaş altı seçmenin belirleyici olacağını söyleyebiliriz. 40 yaş altı seçmen; özgürlükçü, demokrat, adil düzen isteyen,  her bireyin eşit imkânlardan yararlanmasını arzu eden, dijital dünyayla çok güçlü bağı olan bir seçmen.

Bugün Kemal Kılıçdaroğlu’na güven endeksi en yüksek boyutta. Bu yüzden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Türkiye’de 40 yaş altı seçmenin en çok güven duyduğu isimlerin en başında Kemal Kılıçdaroğlu geliyor. Çünkü Kemal Bey’in en büyük kalkanı “güveni”, “dengesi” ve “empati yeteneği”di"

"6'LI MASA DIŞARIDAN BİR İSİMLE YOLA DEVAM ETMEYİ GÜNDEME GETİREBİLİR"

Millet ittifakı'nda adaylık konusunda bir belirsizlik var ve bu belirsizlik iktidar için bir yakıta dönüşüyor.

Aday adayları arasında ister istemez bir taraftarlaşma , kutuplaşma, bir rekabet var ve bu durum belirsizliği palazlandırıyor. Bu yüzden 6'lı masa aday konusundaki belirsizliği gidermek adına dışardan bir isimle yola devam etmeye şeklinde bir seçeneği gündeme getirebilir.