Manik İntiharlar

“AĞIT gibi kahkahalar. Ah ne çok mutsuzsunuz, ne çok maskeli...”
Doğru söylüyorsun sevgili Pia. Etrafımız mutsuzluk saçıyor. “Miş” gibi yaşayanlar da maskeli...
Kalemine hayran olduğum Pia’nın beşinci kitabı Manik İntiharlar Destek Yayınlarından çıktı. Tam da “kim deli kim akıllı oyunları”yla etrafımız kuşatılmışken.
Kendi kanatlarını imza olarak gökyüzüne asan müntehir yazarları (Nilgün Marmara, Sylvia Plath, Virginia Woolf) yâd edip; depresif iç sesiyle kavga ediyor Pia... Yine sıra dışı anlatımı, uçuk ütopyası ve kırmızı çığlıklarıyla çözüyor dilini sessizliklerin...
“En çok söylemem gerekenlerdi sustuklarım” diyerek kelimelerin zincirlerini kırarken kâh çocuk oluyor, kâh kadın, kâh insan, kâh hiç kimse... “Dile getiremediklerinin kölesidir insan!” isyanıyla da özgürlüğünü ilan eden Pia, yine çok konuşulacak, cümleleri slogan olacak yeni kitabıyla raflardaki yerine kuruyor kırmızı, hüzünlü çadırını...
Ben çantamda taşır oldum; defalarca okunası cümleleri aklıma kazımak için...

Arka kapaktan:

Ve ben şimdi “Baban nerede?” sorusuna cevap bulamayan bir piç kadar öfkeliyim hayata. Sorma “Ne kadar mutsuzsun?” diye.
Rengi solmuş, kafası güzel, küf kokulu ne kadar hayalim varsa üstüne yıkarım, altından kalkamazsın...
Belki de yaşadığımız toplumsal “Manik” durumuna da dikkat çekmek gerekiyor.
Bakın haberlere...
Eli silahlı dehşet saçanlarla dolu.
Hatta Google’a yazın “silahla yaralama haberleri” diye 4 milyon 800 bin sonuç çıkıyor. Biz çoktan intiharın eşiğine gelmişiz de haberimiz yok!...

“Ananı da al git”

Hatırlar mısınız Erdoğan tarafından azarlanan Mersinli çiftçimizi? Cumhurbaşkanı adayını açıklamış:
Doğu Perinçek için kullanacakmış oyunu.
Nedenlerini de anlatmış: “(...) Perinçek, Türkiye’nin bir değeridir, kıymetini bilmek lazım. Bazı değerlerimizi kaybettikten sonra yokluğunu anlıyor ve değerini biliyoruz. Perinçek bir dava adamıdır. Bu ülkenin Perinçek’e ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkıp aslanlar gibi konuşsun, toplumu aydınlatsın, gafilleri uykusundan uyandırsın, hükümetin yanlışlarını yüzüne vursun diye Perinçek için imza attım. Şimdi daha fazla imza için etrafımda çalışıyorum. Siz bir lider düşünün, partisi yüzde bir oy bile alamıyor, ama bütün dünyaya tek başına meydan okuyor. 100 yıldan beri hiçbir hükümetin çözemediği Ermeni meselesini çözüyor. Hem de Avrupa’nın göbeğinde haykıra haykıra... Tüm komşularımızla aramız kötüydü. Yine Perinçek gidip Suriye, Rusya ve İran’la ilişkilerimizi düzenliyor. Hem hükümetlerin, hem de toplum olarak bizlerin Perinçek’e bir şükran borcu var. Oyu az ama fikirleri doğru ve büyük. Bu ülkenin bu doğru fikirlere ihtiyacı var. Bu mü- cadelesinde ona destek vermek lazım.”
Bu kez çiftçimize mi kulak versek?!

Kafamda “DELİ” Sorular

* Beynindeki lob sayısını bilmeyen insanlarımızdan utanmadık. Onları bu hale getiren eğitim sitemi yoksunluğumuzdan utandık!...
* Reza Zarrab davasında yeni sürprizler mi geliyor?
* Muhtar gezileri Endülüs’le başladı. “Avrupa görüp ufku genişleyen vizyonlu muhtarlarımız olacak” anlamına mı geliyor bu?!
Savaşın bile kimyasalının olmadığı günler diler duruma geldik mi artık?!
Hoş kalın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar