Mozart ve Masonlar

Bu haftaki aykırı tarih notlarıma müzik tarihinden çok önemli bir isimle devam etmek istedim. Bu kişi Wolfgang Amadeus Mozart (1756-1791). Daha 5 yaşında eserler üretmeye başlayan, 35 yıllık kısa hayatına tam 626 eser sığdıran bu büyük müzik adamı, gizemli bir yanıyla da dikkat çekmektedir.
 
O da Mozart’ın bir Mason oluşudur. 1785’te Beneficence (İhsan) Locası’na kabul edilmiştir. Ünlü besteci Franz Joseph Haydn da aynı locadandır (ki, onun kafası kesilmiştir). Ayrıca Wahre Harmonie (Gerçek Uyum) Locası’nın toplantılarına da sıklıkla katılırdı. Yanı sıra, ölümünde Mason biraderlerinin parmağı olduğuna dair rivayetler dikkat çekicidir.
 
Mozart, ilaveten masonik temalı birçok eser yazmıştır. Locaya ilk kabul edildiğinde, masonik bir dereceye atfen Gesellenreise (Kalfa Yolculuğu) isimli bir beste yapmıştır. Ayrıca Masonun Sevinci isimli kantatı Taçlandırılmış Umut Locası’nda çalınmıştır. Mozart bu loca için ‘Loca açılış müziği’ ve ‘Loca kapanış müziği’ de bestelemiştir.
 
Mozart ayrıca ‘Masonik Cenaze Müziği’ de bestelemiştir. Zaten simge, kod ve gizeme hayli düşkün olan Masonların müzik ve sanat gibi alanlarda bunları kullanmaları şaşırtıcı değildi.
 
Ayrıca Saraydan Kız Kaçırma’da özgürlük, Figaro’nun Düğünü’nde eşitlik, Sihirli Flüt’te ise kardeşlik temaları ile ‘masonik üçleme’ tamamlanmıştır. Bu temalar, Fransız Devrimi’ne de esin kaynağı olan ‘özgürlük, eşitlik, kardeşlik’ İlluminatist Jakobenler Kulübü sloganlarıyla da uyuşmaktadır.
 
Mozart’ın bu yönü pek bilinmese de, on yıllar boyunca ona karşı olan tavrı etkiledi. Örneğin; Yahudi etkisi buldukları için, Masonlardan nefret eden Naziler, bu büyük Alman değerine nasıl tavır alacaklarına dair önce bocalamışlardır.
 
Sonunda, çözümü Mozart’ın masonik etkiye, onların gerçek amaçlarını bilmeden kapıldığı, Katolik inançlarını terk etmediği, bir vatansever olduğu, hayatının son döneminde Masonlara itimatını kaybettiği, hatta Masonlar tarafından bu yüzden zehirlenip cezalandırıldığını öne sürmekte buldular. Mozart’ın yoksullar mezarlığına ve kimliksiz bir şekilde gömülmesini de ondan intikam alışlarına yordular.
 
Bu anlamda Mozart’ı Alman ulusu adına sahiplendiler bile. Ari Irk’ın parlak bir dehası olarak sunuldu (1938’de Sihirli Flüt Berlin sahnesinde Nazi ideallerine uygun olarak revize edilerek sahnelendi). O kadar ki, Hitler 1937’deki Nürnberg parti mitinginde bizzat Mozart’ın eserlerini öven bir konuşma bile yaptı.
 
Mozart’ın ölümüne dair iddialara gelince; Resmi kayıtlara göre; Mozart Hitziges Frieselfieber (Mühim Darı Tanesi Ateşi) yüzünden ölmüştür. Onun yerine; trişinoz, civa zehirlenmesi ve ateşli romatizma iddiaları da mevcuttur. Ayrıca Erythema nodosum (Tüberkülozla bağlantılı, deri döküntülü iltihap) olduğu da ileri sürülmüştür.
 
Elbette Mozart’ın ölümüne dair rekabet içinde olduğu Antonio Salieri’den (Amadeus filmini hatırlayın) tutun, ölümünden 6 ay önce ortaya çıkan ve ona Requiem (Ölülere Ağıt) ısmarlayan gizemli kişiye, sırlarını ifşa ettiği masonlara kadar bir dizi iddia vardır. Bugün bile Mozart’tan kim ya da kimler tarafından öldürüldüğü hala meçhuldür.
 
Kesin olan tek şey; Mozart’ın hızlı ve gizemli bir şekilde öldüğüdür.
 
TAVSİYE KİTAPLAR:
 
*Mozart’ın Yapıtlarında Masonik Örgü. Katharine Thomson. Pencere Yayınları. 2004.
*Mozart ve Gizli Örgütler. Helmut Rainalter. Kırmızı Kedi. 2010.
*Mozart ve Naziler. Erik Levi. Kırmızı Kedi. 2011.
*Tarihte ve Günümüzde Masonik Tören Müzikleri. Ö. Andaç Uğurlu. Örgün Yayınevi. 2012.
*Mozart’ı Kim Öldürdü? Haydn’ın Kafasını Kim Kesti? Ernst W. Heine. Can Yayınları. 2012.
*Mozart Komplosu. Scott Mariani. Altın Kitaplar. 2012. (Roman) 

Önceki ve Sonraki Yazılar