AKP'de rantın tadına bakanlar nasıl direnç gösterecek?

AKP'de rantın tadına bakanlar nasıl direnç gösterecek?

Erdoğan'ın AKP içinde tasfiye harekatına karşı rantın tadına bakanların nasıl bir direnç göstereceği merak konusu.

Birgün'den Yaşar Aydın'ın haberine göre, Erdoğan, AKP örgütlerini “fırçalamaya” devam ediyor. Baba ocağı Rize ve sonrasında Trabzon’da örgüt yöneticileri ile yaptığı toplantılarda da aynı mesaj var: “Kendinize çekidüzen verin”.
Peki bu mümkün mü? AKP örgütleri Erdoğan’ın istediği mütevazı, çalışkan ‘dava’ adamları ile dolup taşabilir mi? Bu değişimin mümkün olmadığını AKP örgütlerine bakarak rahatlıkla anlayabiliriz

Zenginler kulübü
AKP örgütlerinin yönetici profiline baktığınızda birçok ortak nokta bulabilirsiniz. Hemen sıralayalım:
“AKP, oylarının önemli bölümünü orta ve alt gelir grubundan alır. Buna rağmen örgüt yöneticilerinin çoğul ekseriyeti bulundukları il-ilçe ortalamasının üzerinde gelire sahip kişilerden oluşur.
“Yönetimlerde bulunan isimlerin zenginleşme hikayeleri önemli ölçüde AKP iktidarı döneminde sağlanmıştır.
“En küçük birim yöneticisinin akrabalarına bile liyakat esasına hiç bakılmadan kritik yerlerde görev verilmiştir.
“AKP örgütlerinde görünmek, görev almak zenginleşmenin ya da sınıf atlamanın önemli bir ayağı olarak tasarlanmış durumdadır.
Bu özelliklere onlarca madde ekleyebiliriz. İşin tuhafı hiçbirine de AKP örgütlerinden bile itiraz gelmez. Çünkü artık bu durum “işin doğası ve hak” olarak görülüyor.
Kim bu defolular?
Erdoğan, Rize’de yaptığı konuşmada “defolu kişilerle bu mücadeleyi yürütemeyiz” dedi. AKP örgütünü, geldiği noktayı ve nedenlerini en iyi bilenlerden biri hiç kuşkusuz Genel Başkan Tayyip Erdoğan. Yerel yönetimlerde iktidara geldiklerinden bu yana o tarihin en önemli parçası. En yakınlarından başlayarak tüm ülkedeki örgüt yöneticilerinin hangi noktadan nerelere geldiklerini, çoluk çocuklarının durumunu en iyi o biliyordur. Doğal olarak ‘defolu’ olanlar da onun not defterindedir.
Bu noktadaki yaygın hava da Erdoğan’ın acelesinin kaynağını oluşturuyor. 2018 başında gerçekleşecek olağan kongre bile beklenilmeden Eylül-Ekim aylarında istifaların ve görevden almaların yaşanacağı duyumları geliyor. O durumda da yeni bir soru ortaya çıkacak; defosuz yönetici nerede bulunacak?
İktidarı paylaşır mı?
AKP’nin yönetim kadrolarında uzun bir dönem Gülencilerin olduğu biliniyor. Her il ilçe yönetiminde kilit noktalarında bir iki Gülenci ya da ona yakın isim var oldu. Şimdiki kadroların önemli bölümü ise genişletilmiş il başkanları toplantısında bir özeleştiri olarak tarif ettikleri gibi “yetenekleri sınırlı, toplumla bağları zayıflamış” isimler. Bu isimlerden vazgeçtiği anda geriye kim kalacak? Bunun iki yanıtı var. Birincisi zenginleşme sırası bekleyen daha alt kadrolar, ikincisi ise kamuyu paylaşmaya başladığı cemaat-tarikat üyeleri. Çok yakında bazı illerde farklı cemaat-tarikat üyelerinin parti içinde etkinlilerinin arttığı haberlerini görürsek çok şaşırtıcı olmayacaktır.