'Ben Erdoğan ne diyor ona bakarım'

'Ben Erdoğan ne diyor ona bakarım'

Çavuşoğlu, bugün Türkiye'yle bir görüşme gerçekleştiren Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vuçiç ile ilgili 'Bana dedi ki artık Recep Tayyip Erdoğan ne diyor diye ona bakarım. şeklinde konuştu.' dedi.

Antalya Valiliği'nin Manavgat ilçesinde, Manavgat ve Gündoğmuş ilçelerindeki muhtarlar için düzenlediği toplantıya katılan Bakan Çavuşoğlu, Afrin operasyonuna ilişkin olarak şunları söyledi:
"Artık 'masada ben de varım' diyen bir Türkiye'den rahatsızlık duyuyorlar. 'Artık sizin ne söylediğiniz değil, benim ne söylediğim önemli' diyen bir Türkiye olduğu için rahatsız olanlar var. Bunlar olacak. İstanbul'daki dünyanın en büyük havalimanından rahatsız olan ülkeler var. Hem de Avrupa kıtasında fazlasıyla var. Ama bunlar bize engel olmamalı. Bunlar bizi hedefimizden şaşırtmamalı. Engelleri aşarak, mücadele ederek hedeflerimize yürümemiz lazım. Afrin operasyonu, bizim meşru müdafaa hakkımızdır. Hem de en doğal hakkımızdır. Uluslararası hukuka uygundur. Birleşmiş Milletler'in (BM) ilgili şartına ve de Güvenlik Konseyi kararlarına uygundur. Orada 'Bir ülkeye yönelik bir tehdit varsa, bu tehdit sınırların ötesinde de olsa o tehdite ülkenin müdahale etme hakkı vardır. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanıyoruz. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Suriye'nin toprak bütünlüğünü bizden daha güçlü destekleyen başka bir ülke yoktur. Başkalarının hedefleri var, ajandaları var. Orada kalmak ister, o yüzden bölmek ister. Bizim Suriye'nin ve Irak'ın topraklarında gözümüz yok. İki ülkenin birliğini ve beraberliğini de Kuzey Irak'taki referandum sırasında da tüm dünyaya gösterdik. O yüzden Mehmetçiğimiz ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bize yönelik bir tehdidi yok etmek için bulunuyor."

'O KARDEŞLERİMİZ PKK'NIN MARİSİST, LENİNİST, ATEİST İDEOLOJİSİNİ BENİMSEMİYOR'
 
Çavuşoğlu, en son saldırılar, tacizler artınca teröristlerin tepelerine indiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şimdi ise dağları dar ediyoruz. Nasıl ki Türkiye'de dağlarda, şehirlerde PKK teröristleriyle mücadele edip, onları gömüyorsak, sınırın öte tarafındaki YPG-PKK'yı da aynı şekilde dağlarına, inlerine, çukurlarına gömüyoruz. Buradan bunları temizleyeceğiz. Burayı yine Suriye halkına teslim edeceğiz. Aynı Fırat Kalkanı Operasyonu'ndan sonra Türkiye'den 100.000'e yakın Suriyeli döndü. Aynı şekilde Suriye için de 150 bin insan geri döndü. İnsanların hayatlarını normalleştiriyoruz. İnsanlar evlerine, topraklarına dönmek istiyor. Bizde 350.000'e yakın Suriyeli Kürt kardeşimiz var. Bugün bu teröristler, ABD'nin de desteğiyle Suriye topraklarının yüzde 25'ini kontrol ediyor. Peki neden bir tane Suriyeli Kürt kardeşim buralara dönemiyor? Çünkü PKK'lılar bunların dönmesini istemiyor. Çünkü bunlar da PKK'lıların gözünde birer tehdittir. O kardeşlerimiz PKK'nın Marksist, Leninist, ateist ideolojisini benimsemiyor. Muhafazakar inançlı insanlar. Bunların partilerinin hepsini YPG-PKK Suriye'de kapattı."
 
AVRUPALI SİYASETÇİLERE: O ZAMAN DAĞA ÇIKIN

 
Türkiye'de bugüne kadar PKK, Kürt kardeşlerimize Güneydoğu'da nasıl zulmettiyse, bugün de YPG-PKK Suriye'deki Kürt kardeşlerimize zulmediyor ve onların elinde ne varsa alıyor. Nasıl Türkiye'de operasyonlarımız başlayıncaya kadar her evden bir çocuğu dağa götürdülerse Suriye'de de zorla çocukları silahlandırıyor ve kendi içlerine dahil ediyorlar. Bu zulüm değilse nedir? İnsan hakları dersi veren ülkeler, kuruluşlar, bu 350 bin sadece Türkiye'de yaşayan Suriyeli Kürt'ü veya Avrupa'ya kaçmak zorunda kalan Kürtlerin hakları ile niye ilgilenmiyorlar? PKK'nın YPG'nin malını mülkünü elinden aldığı Kürtlerle ya da diğer Arapların sorunlarıyla niye ilgilenmiyorlar? Varsa yoksa sizin için terör örgütü. Kürtleri teröristler mi temsil ediyor? Neymiş 'Biz aynı ideolojiyi savunuyoruz, o yüzden PKK'yı savunacağız.' Bunu Avrupalı siyasetçiler söylüyor. O zaman sen de çık dağa, eline silah al. İdeolojini meşru zeminde savun. Anlat, destek bulabiliyorsan tamam. Ama ideolojini savunmak için dağlara terörist olarak çıkmak istiyorsan, buyur ama teröristleri de savunmasın.
 
'ERDOĞAN, ÜMMETİN DİLİ'
 
Biz Müslümanız diye, İslam dinini kullanan DEAŞ'ı savunabilir miyiz? Tam tersine, barış anlamına gelen İslam'la DEAŞ'ın hiçbir ilgisi yoktur. Onlar İslam'ı suistimal ederek yabancı terörist savaşçıları kendilerine dahil etmek istiyorlar. Bu ideolojiyi öldürmek için bugüne kadar en etkili olan kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Çünkü tüm dünyadaki Müslümanlar, Recep Tayyip Erdoğan ne diyor diyerek ona bakıyorlar. Çünkü ümmetin tüm hissiyatını dile getirebilen tek ülke Türkiye, tek lider Recep Tayyip Erdoğan'dır." 

'SIRBİSTAN DEVLET BAŞKANI, ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASINA BAKIYOR'
 
Erdoğan'ın sadece Müslüman coğrafyada değil dünyanın her yerinde izlenen bir lider olduğunu savunan Çavuşoğlu, bugün Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştiren Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vuçiç ile ilgili de şu ifadeleri kullandı:
 
"Hem de Amerika'nın Kudüs kararından hemen sonra. Bana dedi ki, 'Normal şartlarda kendimiz dışındaki sorunlarla hiç ilgilenmedim. Ama ben artık uluslararası konularda Recep Tayyip Erdoğan ne diyor diye ona bakarım. Ona bakıyorum, o hangi açıklamayı yapıyorsa ya kendim de aynı açıklamayı yapıyorum ya da Dışişleri Bakanlığıma, arkadaşlarıma açıklamayı yaptırıyorum. Kudüs konusunda da Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasını gördüm. Aynı doğrultuda Dışışleri Bakanıma talimat verdim, açıklama yaptırdım.' Yani bundan 5 sene önce Türkiye'den ve Müslümanlardan büyük oranda rahatsız olan bir ülkenin cumhurbaşkanından bahsediyorum."