CHP yolunu seçti, AKP'nin kafası karışık

CHP yolunu seçti, AKP'nin kafası karışık

CHP, Yüce Divan yerine halkın divanı dedi. Bunu ilk Yurt‘ta Balbay’ın kaleminden okumuştunuz. Balbay, AKP’nin yolunu da “karışık” olarak niteliyor. AKP, FETÖ’ye “önce dize geleceksin sonra bize geleceksin” mesajı veriyor. PKK’nın hayır kampanyası yapmaması için plan kuruyor.

İŞTE MUSTAFA BALBAY'IN YURT GAZETESİ'NDEKİ YAZISI


CHP'nin anayasa değişikliklerini Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) götürmeyip "ters köşe" yapma stratejisini daha önce paylaşmıştık.
Parti içinde AYM'ye gitmekten yana olanlarla olmayanlar tezlerini çok güçlü ortaya koydular. Bunun başlıca paylaşım yeri geçen cuma günü CHP genel merkezinde Parti Meclisi üyeleri ve milletvekillerinin bir araya geldiği toplantı idi. 60 kadar konuşmacının çok büyük bir bölümü bu konuya girdi. Vurguladığımız gibi, AYM'ye gitmekle gitmemek görüşlerini gerekçeleriyle ifade ettiler.
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tüm görüşleri tepki vermeden dinledi. Ancak o da gitmeme eğilimindeydi.
Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısının sonunda "halkın divanına gidiyoruz" diyerek kararı ilan etti.
Geçen haftaki İzmir ve çevresindeki turda da gördük ki, CHP tabanının kafası çok net. Taban ikna edilmeyi değil, evet diyenleri hayıra ikna etmeyi hedefliyor.
CHP, kurumsal kimliğini öne çıkarmadan, hayır diyen herkesi selamlayarak devam edecek. 

***

AKP ise durumu "henüz başlamadık" diye anlatmaya çalışıyor. Önceki hafta "evet çıkacağını bilmeseydik yola çıkmazdık" diyen Erdoğan, geçen hafta "anketler güven verici değil" diyerek gerçeğin ucunu gösterdi. 
Erdoğan'ın önüne konan 3 anketi de önceki hafta bu sütunlarda paylaşmıştık. Anketlerde hayır önde görünüyor.
AKP, daha net anlatımla Erdoğan bu farkı gidermek için her şeyi yapacaktır. Erdoğan ve etrafı "halk değişikliklerin ne olduğunu henüz anlamadı" diyor. Belki de tam tersi, çok iyi anladı.
AKP'nin tasarladığı yol haritaları biraz bulanık. Hayırcıları terör örgütüne yamamaya kalkan AKP, FETÖ'ye şu mesajı veriyor:
"Önce dize geleceksin, sonra bize geleceksin."
FETÖ'cüleri aile boyu hapse atıp, diplomalarını iptal edip, banka hesaplarına el koyup sonra da hiç tepki olmamasını sağlamak başka türlü yorumlanamaz.
AKP'nin PKK stratejisi de şöyle özetlenebilir:
"Hayır için çok bastırmasınlar yeter."
12 Eylül 2010 referandumunda boykot kararı almaları, Güneydoğu'da yüzde 90-95 evet çıkması sonucunu doğurmuştu.
Bugüne kadar 9 kez kandırılan Kürtlerin bu kez daha farklı bir duruş içinde olduğu görülüyor ama AKP henüz o defteri açmadı.

***

MHP tabanının evet için çok hevesli olmadığını AKP de biliyor.
Kırılma yoğun hayıra döner mi?
AKP, dönmemesi için ciddi bir arayış içinde. HDP'yi ürkütmeden MHP'yi AKP'nin evetine çekmek?
Zor görünüyor...
Başbakan Binali Yıldırım'la MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geçen hafta görüştü. Yıldırım'ın Bahçeli'yi evet için "birlikte" çalışmaya ikna edemediği anlaşılıyor. Mart ayında MHP, zaman zaman AKP politikalarını yüksek sesle eleştirirse şaşırmamak gerekir.
Referanduma giderken genel tablo böyle...
AKP'nin hayırcıları çirkin bir dille terör örgütleriyle yan yana gösterme siyaseti devam edecek. Bu anlayışın devamı daha çirkin de gelebilir.
Şimdi bütün mesele demokrasi, Meclis, kurumsal ciddiyet diyenlerin halkın bütün kesimlerine ulaşıp çoğalabilmesi...