AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Hakim ve Savcı Kura Töreni'nde konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:

Devlet adalet üzerinde yükselir, gelişir, güçlenir, büyür. Adaletin olmadığı bir devlet tıpkı temelsiz bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur.

Dünya 5'ten büyüktür çağrımız aslında bir adalet arayışının gereğidir.BM Güvenlik Konseyi'nde 5 ülke güya adalet dağıtıyor, yok böyle bir şey. Adalet dağıttığını söyleyenler sadece insanlara nasihat çekiyor ve insanları aldatıyorlar. Bugün Kudüs'te, Filistin'de adalet mi var?

Adalet konusundaki hassasiyetimizi kaybettiğimiz dönemlerde felaketler ardı ardına gelmiştir. Adalet teşkilatımız bir dönem FETÖ'nün ağır saldırılarına maruz kaldı. Adalet yolundan sapanların akıbeti yine hukuk içinde hesap vermektir. Türkiye'nin hukuk devleti niteliği başka bir yola izin vermez.

Bana göre öncelikli olan kanun değil, öncelikli olan hukuktur. Burası çok önemli. Kanun yazılır geçer. Hukuk; hak ve halk arasındaki bütünlüğün ta kendisidir. Adalet bayrağı yükseldiğinde dünyada tek bir yoksul, tek bir mazlum kalmaz.

'KILIÇDAROĞLU'NU SERT SÖZLER'

YSK'nın İstanbul'da seçimin yenilenmesi kararının ardından bazı siyasilerin sınırları zorladığını görüyoruz.

Dün yine bir siyasi partinin genel başkan yargı mensuplarımıza karşı insanlık dışı sözler sarf etti. Bu kişiler Anayasa'yı bile gözden geçirmemiş. Anayasa'nın 132. maddesi açık ve net. Bunlar öyle ileri gittiler ki affınıza sığınıyorum, küfretmedikleri kaldı. Eleştirebilirsim ama hakaret edemezsin. Buna hakkın yok. Densizlik, hadsizlik, yüz karaları.

'ŞERİATA BAĞLILIĞI GÜÇLÜ TUTARSAK GELECEĞE GÜVENLE BAKABİLİRİZ'

Ülkemizin bir daha o kötü günlere dönmesine izin vermeyeceğiz. Şunu da bileceğiz ki şeriatın kestiği parmak acımaz sözündeki adalete mutlak teslimiyeti muhafaza etmenin yolu işimizi hakkıyla yapmaktan geçiyor. Şeriata, yani hukuka olan bağlılığı ne derece güçlü tutarsak, geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz. Hiçbir yargı kurumu ve mensubu, herhangi bir partinin, siyasetçinin, şahsın çıkarına göre karar vermekle mükellef değildir. Buna şahsım da dahildir. Sizlerin tek görevi demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye'de adaletin işlemesini temin etmektir.