Kılıçdaroğlu: Mağdurlara sahip çıkacağım

Kılıçdaroğlu: Mağdurlara sahip çıkacağım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Şeker Çalıştay'ı kapsamında Turhal Hasan Sevinç Türk Spor Salonunda yaklaşık 3 bin kişiye seslendi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  Turhal Şeker Fabrikası'nda sendikacılarla görüştü, işçilerle yemek yedi. Kılıçdaroğlu, FETÖ'cü Adil Öksüz'ün MİT ajanı olup olmadığına ilişkin soruya, "O soru ayrı, onlar ayrı" diyerek yanıt vermedi. 

CHP Tokat İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Şeker Çalıştay'ına katılmak üzere dün Turhal'a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu sabah ilk olarak Turhal Şeker Fabrikası'nı ziyaret etti. Otelden fabrikaya yürüyerek geçen Kılıçdaroğlu, önce fabrika çalışanları ile görüştü. Daha sonra Şeker- İş Sendikası Turhal Şube Başkanı Mehmet Elvan Yılmaz'la görüşen Kılıçdaroğlu, fabrikada çalışan geçici işçilerin sorunlarını dinledi. Geçici işçiler, kendilerine kadro verilmesi için yardım istedi.

"NİŞASTA BAZLI ÜRÜN ALMAYACAĞIZ KAMPANYASI BAŞLATIN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Şeker Çalıştay'ı kapsamında Turhal Hasan Sevinç Türk Spor Salonunda yaklaşık 3 bin kişiye seslendi. Tokat sigara fabrikasının geçtiğimiz yıllarda kapatıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Orada işçiler çalışıyordu değil mi?. Dediler ki 'buraya daha güzel fabrika yapacağız.' Fabrika gitti, işçi gitti. Türkiye'de tütün bitti. Tütün üreticisi tütün ekmiyor. Tütün, pirinç, pamuk ithal ediyoruz. Sanki bizim ülkemizde toprak, çiftçi, su yok. Hepimizin düşünme zamanı. Çiftçi, esnaf kardeşim düşüneceksin. Az önce konuştum. Onlara açık net çağrı yaptım. Nişasta bazlı ürün almayacağız kampanyası başlatın. Nişasta bazlı şeker nasıl üretiliyor. Şeker pancarından değil bizim. Mısırdan üretiliyor, o da dışarıdan geliyor. Nasıl mısır geliyor, genetiği değiştirilmiş mısır geliyor. Ondan sonra çocuklarımıza veriyoruz. Hem insan sağlığı hem de çiftçimiz açısından zararlı. Biz niye yolumuzdan vazgeçiyoruz. Neden fabrikaları kapatmak istiyoruz. Biz ülkemize sahip çıkmak zorundayız" dedi.

''DEVLETİ YÖNETENLER ADİL OLMALI''

15 Temmuz'da darbe girişimi ve sonrasını hatırlatan hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 
"Dört siyasi parti de karşı çıktık. Eyvallah 'darbe olsun mu', 'Hayır'. Şimdi 15 Temmuz dan sonra dediler ki 'Olağanüstü hal ilan edeceğiz' Sayın Başbakan'a söyledim 'OHAL'e karşıyız' Dört parti darbeye karşı mı karşı. Bir şey yapacaksak getir meclise. OHAL'ı çıkardılar. Kanun hükmünde kararname. Bakın arkadaşlar zararı kimler çekti. Önce şunu söyleyim. Meclisi bombalayan, vatandaşı öldüren, polisi öldüren darbe girişiminde bulunanları süratle yargı önüne çıkartıp hesabı sorulması lazım. Meclisi bombalamak kimsenin haddine değildir. Masum insanları öldürmek kimsenin haddi değildir. Demokrasiyi sonuna kadar savunacağız. Ama devleti yönetenler, yani hükümet olanlar her şeyi adalet içinde yapmak zorundalar. Adalet bu kadar önemli kavramdır.''

''1 MİLYONA YAKIN OHAL MAĞDURU VAR''

OHAL'in getirdiği sıkıntılar konusuna da değinen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
''Bugün 1 milyona yaklaşan mazlum insanımız var, OHAL mağduru. Öğretmen sendikalı diye öğretmenlikten atıyorlar. Sendikalı olmak ne zamandan beri suç. Anayasal haktır sendikalı olmak. Atamazsınız, varsa bir kabahati verirsiniz mahkemeye, hakim atarsa eyvallah. Ama yargısız, sorgusuz, sualsiz 'Ben seni görevinden atıyorum' olmaz. Üniversite hocaları bildiri yayınladı, vay sen misin bildiri yayınlayan, onları da üniversiteden atıyorlar. Olmaz arkadaşlar olmaz. Niye atıyorsun, üniversite hocasının görüşünü beğenmiyor olabilirsin. Ama üniversiteler her türlü düşüncenin özgürce dile getirildiği yerler. Öyle kabul edeceksin. Devlet memuriyetinden, lojmandan atıyorsun. Adamı hapse atıyorsun, eşi çıkıyor ev kiralayacak, kimse ev vermiyor. Bankada 3-5 kuruş parası var çekmek istiyor bankadaki hesabına tedbir koyuyorsun."

"DARBEYİ TALİMAT VEREN, UÇAĞI KULLANAN YAPTI"

Konuşmasının devamında 'Darbeyi kim yaptı, talimat veren, uçağı kullanan yaptı' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Sen öğretmen, işçiden memurdan ne istiyorsun. Bir de diyorlar ki 'bunları memuriyetten attık, sigortalı işte de çalışmayacak'. E ne olacak bunlar. Yani eline silah alıp dağa mı çıkacak. Er erbaşlar. Hepimiz üç aşağı beş yukarı askerlik yaptınız. Komutan 'kalk' dedi mi kalkardık, 'esas duruş' deyince esas duruşda bulunurduk. Er erbaşlara komutan emir vermiş 'dışarı çık' diye. Bunları hapse atmışlar darbeci diye. Ya bunlar emir kulu. Bunların aileleri perişan vaziyette. Daha düne kadar FETÖ ile siz kol kola gezmiyor muydunuz. Birlikte değil miydiniz. 'Ne istediniz de vermedik' Ben de sordum, 'onlar ne istedi siz ne verdiniz arkadaş.' Bu sorunun cevabını almış değilim. Soracağım, siz de sorun. Neleri verdiniz arkadaş neleri.''

''DAVALAR CANLI YAYINLANMALI''

Darbeciler ile ilgili davaların da halkın izleyebileceği şekilde yapılması gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

''Darbeciler bellidir, teşebbüs edenler bellidir. Bir an önce çıkartıp yargı önünde hesabını sorarsınız. Ayrıca bu davaları gizli kapaklı da yapmasınlar. Medyaya açık, televizyonlardan canlı verilsin. Hepimiz görelim. İl Başkanları toplantısında il başkanlarıma talimat verdim. Nerede bir mağdur varsa sahip çıkacaksınız. Kılıçdaroğlu mağdurlara sahip çıkıyor diye karşı çıkıyorlar. Evet sonuna kadar sahip çıkacağım. Bütün mazlumlara sahip çıkacağım. Çünkü zalimlerin karşısında susan dilsiz şeytandır." 

Kılıçdaroğlu, ülkenin huzura ihtiyacı olduğunu ve bütün sorunları çözmeye hazır olduklarını söyledi. 

Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından karayolu ile Ankara'ya hareket etti.