Siyasetin ağır topları neden suskun?

Siyasetin ağır topları neden suskun?

Yurt Gazetesi köşe yazarı Süleyman Kılıç siyasetin ağır toplarının böyle krtik bir süreçte neden ekranlara çıkarılmadıklarını, çıkmadıklarını sordu.

Yurt Gazetesi köşe yazarı Süleyman Kılıç, bugünkü yazısında gündemin gözden kaçan ancak sorulması elzem olan noktalarını ele aldı. Bahçeli'nin neden Başkanlığı desteklediğini sorgulayan Kılıç, aynı şekilde hapiste olan Demirtaş'ın da sesinin çıkmadığını en azından ucu yakılmış bir mektupla düşüncelerini paylaşması gerektiğini ifade etti. Kılıç 'siyasi promosyon'a mı kanıldı sorusunu gündeme getirdi. "‘Baraj düşecek, 16 yeni il olacak, hepiniz TBMM’de olacaksanız’ siyaset promosyonuna inanmış olamazsınız. Bu kadar saf mısınız yoksa?" ifadelerini kullandı.


ÜSLUP KUCAKLAYICI OLMALI


Süleyman Kılıç,  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in aynı uslübu kullandığını öne sürerek AKP'lilere de hitap eden söylemlerde bulunduklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun "bu anayasa değişikliği referandumu  ‘partiler üstü’ bir olay" dediğini hatırlattı.


BABA SİYASETÇİLER NEDEN SUSKUN?


Bugüne kadar hiçbir gazete ve gazetecinin gündeme getirmediği bir konuyu daha yazısında ele alan Kılıç 'Baba siyasetçiler'in neden suskun olduklarını sorarken TV'lerde tartışma programları yapan isimlere 'yoksa korkuyor musunuz' sorusunu yöneltti.

 


İşte Süleyman Kılıç'ın bugün YURT Gazetesi'nde yayınlanan yazısının tamamı:

 

 

Devlet Bahçeli ne yapmak istiyor?

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi bu anayasa değişikliği referandumu  ‘partiler üstü’ bir olay. Tayyip Erdoğan meselesi hiç değil. Bu sebeple Kılıçdaroğlu AKP’lilere de hitap eden bir üslup içinde. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de aynı üslubu kullanıyor.
Bu referandum kampanyası asla ve asla Meral Akşener’in, Sinan Oğan’ın MHP içindeki Genel Başkanlık Yarışına kurban edilmemeli.
Organik sayılacak bir bağ kurulmamalı.
MHP seçmenini AKP mi, CHP mi tercihine zorlamayalım.
Biliyoruz bu konuda Akşener de Oğan da, hassas. Biraz Ümit Özdağ hareketli. Kimse CHP’nin omzundan ateş edemez.
MHP seçmeni ise bu tasarıya hele hele hükümet ortağı olma siyasi rüşveti ile sıcak bakmıyor.
Devlet Bahçeli de böyle düşünecek bir isim değil.
Ancak sadece AKP değil, MHP yönetimi de bu anayasa değişikliğini neden desteklediklerini tam açıklayamadı. Mutlaka açıklamalılar.
Sahi Sayın Bahçeli neden?
İddia edildiği gibi karşınızda aday olan rakiplerinizi, açılan 5-10 kongre davasından kurtardığı için mi, yoksa bu tartışma ve anayasa ihlalleri bitsin diye mi?
Eğer bu tartışma bitsin ve sizin de dediğiniz gibi anayasa ihlalleri son bulsun diye ise bu çok ama çok yanlış. Size de yakışmayan bir siyasi yanlış olur.
Eğer ortada sizin dediğiniz gibi Erdoğan tarafından anayasa ihlali geçmişte olmuşsa, bu ihlallerin sürmeyeceğinin garantisi Türkiye’yi ‘tek adama emanet’ etmekten mi geçiyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan bile ‘Ben faniyim’ diyor.
Ağaca yaslanma yıkılır, duvara yaslanma çöker, Allah uzun ömür versin insana yaslanma ölür dememişler mi büyüklerimiz.
AKP’li dostlara da soruyorum.
Sayın Binali Yıldırım, Ali Babacan, Abdullah Gül, Bülent Arınç beyler ya gelecekte Çevik Bir gibi bir cumhurbaşkanı gelirse o zaman ne yapacaksınız?
Olmaz demeyin. Karşınızda yüzde 50’lik kemikleşmiş bir kitle var. Seçim de iki yıl sonra. O sandıktan Tayyip Erdoğan’ın çıkacağının garantisi mi var?
Yoksa siz 16 Nisan’da erken seçim kararı mı alacaksınız?

Baba siyasetçiler ne diyor?

Unutmayın. Başkanlık sistemini tartışmak başka, bu ‘garip’ değişikliği tartışmak başka… Tabii ben buradan Ahmet Davutoğlu, Oltan Sungurlu, Saffet Arıkan Bedük, Hasan Ekinci, Hasan Gemici, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Hikmet Çetin, Turan Güven, Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Vehbi Dinçerler, Bekir Sami Daçe, Hüseyin Çelik, Seyfi Oktay, Mehmet Moğultay, Sami Güçlü, Abdulkadir Aksu, Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan  başta olmak üzere siyaset ve adalet kavramı üzerinde iddialı isimlerin yorumlarını merak ediyorum.
Kanaatlerini lütfederlerse seve seve köşemde yayınlarım. Halkın tarafsız ve yetkin isimlerin görüşlerine ihtiyacı var. Sizin ne düşündükleri hakları değil mi?
Esat Kıratlıoğlu, Gürcan Dağdaş, Rıza Müftüoğlu, Aydın Tümen gibi birçok siyasetçi görüşlerini açıkladı.
Ahmet Hakan, Didem Yılmaz, Oğuz Haksever nereye saklandınız?
Birçoğunu tenzih ediyorum, ama her gün ekranları falanca profesör diye doldurduğunuz insanlar yerine yaşanmış hikâyeleri olan ve siyasetten  şahsı adına beklentileri olan isimlere ekranlarınızı niye açmıyorsunuz, açtırmıyorsunuz.
Yoksa sahiden korkuyor musunuz?
Sanmıyorum!
CHP ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üzerine düşeni yapıyor.
Ya siz?
Kusura bakmayın!
Ya Saadet partisi, Demokrat Parti, Büyük Birlik Partisi…
Hele hele Milliyetçi Hareket Partisi ve Halkın Demokrasisi Partisi yetkilileri…
Bu referandum ‘evet’ çıkarsa ‘hayırlara vesile olsun’, iki partili sistem demektir.
Sayın Bahçeli, MHP’nin ‘buçuk’ olmasına gönlünüz razı olacak mı?
Sayın Demirtaş ya siz?
Doğru, zindandasınız. Ama iki satırlık bir mektubun ucunu yakıp da niye göndermiyorsunuz?
‘Baraj düşecek, 16 yeni il olacak, hepiniz TBMM’de olacaksanız’ siyaset promosyonuna inanmış olamazsınız. Bu kadar saf mısınız yoksa?