YURT Gazetesi-Ali AVCU/ BU yüzden “perfüzyon nedir?”, “perfüzyonist kimdir” gibi temel iki soruya cevap bularak başlayalım, onların Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a duyurmak istedikleri seslerine aracı olmadan önce.

Perfüzyon, basit bir anlatımla “iğne, hortum ya da sonda yardımıyla bir çözeltinin/sıvının damar yolu ile kana akıtılmasıdır” şeklinde açıklanabilir. Asıl olarak kalp ve damar hastalıklarının büyük bir bölümünde yapılan ameliyatlar sorasında kullanılan kalp-akciğer pompası ve bağlantılı diğer cihaz ve malzemeler olarak niteleyebiliriz. Perfüzyonist de işte söz ettiğimiz kalpdamar ameliyatları sırasında ameliyathanede bu cihazları kullanan personelin adıdır, haliyle bu işin ilmini tahsil etmiş kişilerdir, diyoruz ama şikayetlerine baktığımız zaman, tam olarak öyle olmadığını görüyoruz, uygulamada.

Eğitimsiz kişiler insan hayatı için tehlikeli

PERFÜZYON Teknikleri öğrenci ve mezunları, insan hayatının emanet edildiği önemli bir meslek olan bölümlerinde taşeron olarak eğitimsiz kişilerin çalıştırıldığından söz ediyor, “Yurt’un Sesi”ne gönderdikleri mektupta. Bunun hem sakıncalı hem de hem de insan hayatı için tehlikeli olduğuna dikkat çeken perfüzyonistler, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan biran önce konuyla ilgili düzenlemeler yapmasını istiyorlar. Perfüzyonistler ve pernfüzyonist adayları bunun bir eğitimi olduğunu dile getiriyorlar. Mektupta, “perfüzyon teknikleri” adıyla yükseköğretimi bulunduğunu dile getiriliyor ve “müfredatta olduğu gibi çok geniş içeriği kapsadığı teorik ve pratik olarak zorlu bir eğitimden geçerek diploma almaya hak kazanıyoruz ama tüm bunlara rağmen mevzuatta yerimizin olmadığı ve sertifikasyon gibi sebepler öne sürülerek çalışmamıza engel durumlar çıkarılıyor” şikayeti seslendiriliyor. Bu durumun kendilerini hem üzdüğünü hem de zor durumda bıraktığını belirten bu meslek grubu ya da adayları, Bakan Akdağ’dan bu haksızlığın giderilmesini bekliyorlar.

Eğitimde var mevzuatta yoklar

ANTALYA Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, Perfüzyon Teknikleri öğrenci ve mezunlarına yasada ve mevzuatta yer verilmemesini, bir soru önergesiyle Meclis’e taşımış ama henüz bir sonuç yok. Hem bu bö- lümün öğrencileri ve mezunları hem de Milletvekili Yurdakul, Bakan Akdağ’ın gözünün içine bakıyorlar deyim yerindeyse. 

Perfüzyonistlerin ayrıca, son dönemde gündemde olan “Sağlıkta Reform” çalışması kapsamında da Bakan Akdağ’dan beklentileri var; söz konusu bölümlerde taşeron kişilerin değil eğitimli ve işin ehli personelin istihdam edilmesine yönelik. Zira insan hayatının bu derece önemli, hele kalp, damar, akciğer gibi ağır operasyonların yapıldığı ameliyathanelerde, 2011 yılında çıkarılan bir kanun ile 2012 yılında kısa bir eğitim sonucunda verilen sertifikalarla işe başlayan taşeron işçilerin görev yaptığını bilmek de (ki doğrusu biz de yeni öğrenmiş olduk) konunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Ne dersiniz Sayın Bakan, seslerini duyurabilirler mi sizce, yoksa taşerona devam mı?