
Kalp krizinde ne yapmalı?
Türk Kardiyoloji Derneği'nin ülke genelinde gerçekleştirdiği TURK-MI çalışmasının sonuçları paylaşıldı.
Türk Kardiyoloji Derneği'nin ülke genelinde yaptığı Türkiye'de Akut Miyokart İnfarktüsü Tanısı ile Yatırılan Hastalarda Demografik Veriler ve Tedavi Yönetimi (TURK-MI) çalışması, ilk dakikaların ve saatlerin büyük önem taşıdığı kalp krizinde ilk müdahalenin erken yapılmasını mümkün kılan ambulans kullanımının ülkemizde son derece düşük olduğunu ortaya çıkardı.
Türkiye'de kalp krizi geçiren hastaların neredeyse yarısının hastaneye kendi olanaklarıyla gitmeyi tercih ettiği, yüzde 37,6 gibi çok büyük bir kısmının girişim (stent ve balon gibi işlemler) olmayan bir hastaneye gittiği ve ambulans çağıranların oranının yalnızca yüzde 11,5 olduğu da çalışmada öne çıkan bulgular arasında yer aldı.
MUTLAKA AMBULANS ÇAĞIRIN
Kalp krizi vakalarında mutlaka ambulans çağrılması gerektiğinin altını çizen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, “Stent ve balon gibi acil müdahale işlemlerinin yapılamadığı bir hastaneye gidildiği zaman hastaneler arası ulaşımda ortalama 172 dakika yani neredeyse 3 saate yakın zaman kaybediliyor. Kalp krizinde ilk saatler altın değerindeyken, müdahaleye ne kadar erken başlanırsa o kadar yarar sağlanacağı ilkesi akıllardan asla çıkarılmamalı. Unutmayalım; ambulans en uygun transfer aracıdır, ambulans kullanımıyla tedavi evde başlar, kalp krizinde nakil en yakın hastaneye değil, en uygun hastaneye yapılmalıdır” dedi.
Ülkemizde kalp krizi şikâyetiyle hastaneye yatırılan hastaların kardiyovasküler risk faktörleri incelendiğinde; yüzde 49,5 ile hipertansiyonun, yüzde 48,8 ile sigara kullanımının ve yüzde 33,9 ile şeker hastalığının ilk üç sırada olduğuna dikkat çeken Erol, sigara kullanımının özellikle ST yükselmeli (balon, stent gibi acil işlem gerektiren) kalp krizlerinde daha da fazla olduğunu ve yüzde 56'ya ulaştığını gözlemlediklerini ifade etti.
GÖĞÜS AĞRISI KRİZ BELİRTİSİ
Kalp krizi vakalarında ana şikâyetin göğüs ağrısı olduğunun altını çizen Erol, “Hastaların yüzde 95'i göğüs ağrısı şikâyetiyle hastanelere başvuruyor, ikinci sırada yüzde 17,8 ile nefes darlığı, üçüncü sırada ise çarpıntı geliyor. Göğüs kafesi üzerinde sıkıştırıcı, ezici, yanıcı, ağırlık koymuş gibi beş dakikayı geçen bir ağrı hissediliyorsa, bu kalp krizi olabilir. Vakit kaybetmeden 112'yi arayalım, acil sağlık yardımı isteyelim” diye konuştu.
TURK-MI araştırmasının sonuçlarının, halkın kalp krizi belirtileriyle ilgili eğitilmesinin gerektiğini ortaya koyduğunu söyleyen Erol, “Kalp krizi şüphesinde vakit geçirmeden acil sağlık yardımı istenmesini sağlamak ve ambulans kullanma oranlarını artırmak büyük önem taşıyor. Bu amaçla halkımızı bilinçlendirmek için Yandex navigasyon uygulamasında ‘Kalp Krizinde DurAKSama' projesini hayata geçiriyoruz. Projeyle; kalp krizinin en önemli göstergesi olan damar tıkanıklığı, trafik tıkanıklığıyla sembolize ediliyor ve doğru hastaneye trafikte vakit kaybetmeden, en kısa zamanda ulaşılmasını sağlamak hedefleniyor” diye konuştu.
KRİZ GEÇİRENLERİN ÇOĞU GENÇ VE ERKEK
TURK-MI çalışmasının sonucuna göre, Türkiye'de kalp krizi geçiren hastaların çoğu erkek. Her 100 kalp krizinden 74'ünü erkekler, 26'sını kadınlar geçiriyor. Kadınlarda kalp krizi erkeklere göre daha ileri yaşlarda görülürken, kadınlarda ölüm oranları ise erkeklere göre daha fazla.
Türkiye'de kalp krizi geçiren hastaların, pek çok ülkedeki hastalardan daha erken yaşlarda olduğunu belirten Erol, “Ülkemizde kalp krizi geçirme yaşı ortalama 62 olarak karşımıza çıkıyor. Diğer ülkelere baktığımızda bu yaşın genellikle daha ileri olduğunu görüyoruz. Örneğin, Fransa'da kalp krizi geçirme yaşı ortalama 66, İsviçre'de 67, İngiltere'de ve Japonya'da 68” dedi.
ERKEN TANI HAYAT UZATIYOR
Kalp krizi (akut miyokart enfarktüsü) olan hastalarda ölüm oranının en aza indirilebilmesi için tanının erken konulması ve modern tedavinin bir an önce başlaması gerekiyor.
Kalp krizinde tıkanan kalbi besleyen damarın süratle açılması büyük önem taşıyor. Damarın tıkanmasıyla 20 dakika içinde beslediği bölgedeki kalp kası ölmeye başlıyor ve 12 saat içinde tamamen ölüyor. Kas hücresi ölümü özellikle ilk 1-2 saatte çok büyük oranda gerçekleşiyor, dolayısıyla kalp krizinde ilk saatler altın değeri taşıyor.
Kalp krizi geçiren hastanın tıkanan kalp damarına pıhtı eritici ilaçların uygulanması veya koroner anjiyografi yapılarak balon uygulamaları ve stentlerle mekanik olarak açılması gerekiyor. Yapılan çalışmalar, uygun zamanda balon-stentle damarı açmanın, pıhtı eritici ilaçlara göre daha etkili olduğunu gösteriyor. Erken müdahale ve sonrasında koruyucu tedaviyle belirlenmiş tedavi hedeflerine ulaşım sayesinde gerek erken dönemde gerekse uzun dönemde hastaların hayatta kalma oranı en yüksek düzeye ulaşıyor.
YURT HABER