Taj Mahal 1989 : Aşk Değişken Bir Virüstür

Taj Mahal 1989 : Aşk Değişken Bir Virüstür

Netflix’in ülke bazlı projelere girişmesi sektörde genişleme yaratırken bazı ülkelerin uluslararası standartlara yaklaşmasını sağlarken çoktan yakalamış olanlarınsa peş peşe projelerle dikkat çekmesini sağlıyor. Hindistan bu durumdan en çok nasibini alan ülke olarak dikkat çekiyor. Bollywood’un o alışıldık müzikli cümbüşlü uzun filmlerden ibaret olmadığını gösterme fırsatı oluyor aynı zamanda. Geleneksel sinemalarından ibaret olmadıklarını modern sinema akımına uygun işler üretebileceklerini gösteriyorlar. 14 Şubat’ta yayımlanan “Taj Mahal 1989” geleneksel ile moderni harmanlayarak ünlü mabedleri Tac Mahal üzerinden aşkı irdeliyor. Yedi bölümlük ilk sezonuyla aşkın her yaşından örnekler veriyor.

Senaryoyu yazıp yönetmenliği de üstlenen Pushpendra Nath Misra’nın yaratıcısı olduğu dizinin oyuncu kadrosunda ismen bilinmese de tanıdık simalar yer alıyor. Neeraj Kabi, Geetanjali Kulkarni, Danish Husain, Sheeba Chaddha, Anud Singh Dhaka, Anshul Chauhan, Paras Priyadarshan ve Shirin Sewani başı çekiyor. Dizi ve filmlerden oluşmuş bir karma diyebiliriz hatta. Kabi’ye “Sacred Games”den, Kulkarni’ye “Court”tan, Husain’e “Bard of Blood”dan, Chaddha’ya “Talaash”dan, Chauhan’a “Zero”dan aşinayız. Misra ise ilk önemli projesinde. Özetle, künyeden herhangi bir referans almak mümkün değil. Dizinin ülke dışından izleyiciyi çekmek için elinde sadece sevgililer gününde yayına girmiş olması ve Tac Mahal kozları var.

1989 yılındayız… Lucknow Üniversitesi’nde üzerinden farklı hayatları izliyoruz. Üniversite öğrencileri ve öğretmenler ile oluşan zincirin halkalarını da yavaş yavaş tanıyoruz. Sarita ile Akhtar evli çiftimiz, Rashmi ile Dharam sevgililer, Sudhakar ve Mumtaz uzun süredir birlikte… Angad ve Mamta da denklemi tamamlıyor. Fizik hocası Sarita eşinin kendisine olan ilgisizliğinden muzdarip. Eskiden şiirler yazan, hatta defterler düzen felsefe hocası Akhtar işiyle meşgul artık. Yine şiirlere dalıyor ama direniş şiiriyle bozuyor eşinin moralini. Sarita’nın boşanmaya doğru giden çıkmazını izliyoruz. Akhtar ise yıllar sonra rastladığı arkadaşı Sudhakar ile yeniden sohbet edebilmenin keyfini çıkarıyor. Felsefe altın madalyalı Sudhakar terzilik yaparken bir fahişeye Mumtaz’a tutulmuş ve evli sanılsalar da birlikte yaşıyorlar. Manavlık yapan Mumtaz dimdik ve güçlü bir karakter olarak delişmen, mahallesinin de sözü geçen hamisi konumunda. O da eskinin tutkusunu arayarak geçmişi deşiyor. Bu iki yaşlı çiftin tamamlayıcılarıysa gençler. Rashmi aşkından mutlu. Dharam ile çifte kumru olarak takılıyorlar. Taa ki olaylar değişene dek. Angad ve Mamta’nın olaylara dahil olmasıyla aşk denen değişken virüsün etkilerini izliyoruz.

Çok iyi bir ilk bölümle başlayan “Taj Mahal 1989” karakterlerini tanıtıp sevdiriyor ve aralarındaki bağ konusunda şüpheye yer bırakmayan bir rahatlık sunuyor izleyicisine. Dördüncü duvarı da yıkıyor. Her karakter ekrana dönüp aşkın ne olduğunu söylerken şirin çizimlerle grafik bindirmeleriyle aşkın o tozpembe hafifliğini de yansıtıyor. Hayatın olağan akışını da ihmal etmeden sürdürüyor anlatımını. Her bölümde konuyu derinleştiriyor ve Tac Mahal’de sonlanacak finale doğru ilerliyor. Misra, senaryosunu felsefe hocası üzerinden kurmuş. Onun cümlelerine öğrencilerin soruları ve sorguları eşlik ediyor. Kitaplardan alıntılarla süslenen epey gönderme mevcut ki, aşk üzerine laflamalarla ortaya konuşulacak tartışılacak bir dizi çıkmış. Aşkın yaşı, nasıl doğduğu, nasıl evrildiği üzerine anlamlı cümleler birbirini kovalıyor. Elbette tozpembe değil her şey. Yaşanan sorunlar, bitme noktasına gelen evlilik, biten ilişkiler, kayıplar, pişmanlıklar arasında yaşanıyor aşk. Seçimler, koministler, mafyöz adamlar, kadın ticareti, silahlar derken polisiye olaylar da olay örgüsünün parçası. Hep bir söylem çerçevesine işleniyor her şey. İyi final yaptığını da söyleyeyim. İkinci sezon olsa da olur olmasa da.

Kimyaları tutan oyuncular, iyi senaryosu ve işleyişiyle süresini sarkıtmadan akıcılığını ve temposunu koruyan “Taj Mahal 1989” izleyeni pişman etmeyecek bir aşk güzellemesi. Aşk denen bu değişken virüsü içinde taşıyanların yedi bölümü severek izleyeceği aşikar.

Serkan Murat KIRIKCI