Gazeteci Cüneyt Özdemir, Youtube kanalında Kahramanmaraş merkezli depremin ilk günlerinden bu yana yayınlarıyla kamuoyuna haber ulaştırmaya çalışan isimlerden birisi oldu.
Özdemir, ilerleyen günlerde deprem bölgesine de ekibiyle birlikte gitti. Depremin yıkıma uğrattığı bölgelerle ilgili gözlemlerini edinen, felaketi ortasında gören Özdemir, "Bir şey söyleyeceğim" sözleriyle sosyal medya hesabından duygu dolu bir paylaşımda bulundu.
İşte Cüneyt Özdemir'in kalbinizde ince bir sızı bırakacak o yazısı...
"Bir şey söyleyeceğim..
Ben bugüne kadar bombalanan çok şehir gördüm. Hatta kiminin ortasındaydım. Yağmayı talanı ne yazık ki çok izledim. Hayatım mülteci çadırlarını haber yaparak geçti. Sadece Türkiye’dekilere değil dünyanın en belalı yerlerine gittim. İnanın ben böyle bir çaresizlik, böyle bir acı, böyle bir keder görmedim. Başımda bir bulut yüreğimde bir ton yükle dolaşıyorum. Hiç bu kadar gerçek, bu kadar sarsıcı ve bu kadar büyük bir acıyla sınanmamışım meğerse… İçimde bir yerlerde bir şey kırıldı sanki…Durup dururken gözlerim doluyor, ağlamaya başlıyorum. Mavi görmesin diye bir köşeye gidip gizli gizli hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.Geçen gün canlı yayın arası ekple yeni bir plan yaptık. Kenanla nöbetleşe ağlıyoruz. Rejiyi uyardık ağlayanı ekrandan alıyoruz. Arkadaşım Mustafa aradı ‘canlı yayınları azalt bir duygusal patlama yaşamamdan korkuyorum’ dedi. ‘Ben de’ dedim… İçimde sadece dibini bulamadığım bir hüzün değil gördüklerim karşısında büyüyen korkunç bir öfke var. Kızgınlık ve kırgınlık birbiriyle yarışıyor. Bu acıyı iliklerine kadar hissedenler orada insanların neler yaşadığını hayal bile edemediğimizin farkındayız. Canlı yayınlarda ağlayarak yardım isteyen insanların seslerini kalbimin derinliklerinden zaman siler mi emin değilim. Bu satırları yazarken bu büyük felaketin tam ortasında yaşayanların, hala çadır arayanların, dününü yitirmiş geleceği belirsiz insanlarımızın nasıl bir ruh halinde olduklarını tahmin etsem de tahayyül edemiyorum.Biz nasıl iyileşeceğiz bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum…
Tek bildiğim depremzede insanlarımızı yalnız bırakmayacağız. Gizli gizli ağlayacağız ama onlar için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Hala buz gibi havada sokakta yatan, çadır bulamamış insanlar varken kendimize acımak gibi bir lüksümüz yok.
Olmaz.
Olamaz da…
Bu acıyı hep beraber birbirimize dayanarak, sarılarak atlatacağız. Bu enkazın altından ya beraber çıkacağız ya da beraber kalacağız!"