ANKA'dan Edda Sönmez'in haberine göre;
Koronavirüs salgını kapsamında uygulanan kısıtlamalar, kapatılan mekanlar ve iptal edilen konserler sebebiyle mesleklerini yapamayan 7 aydır mağduriyet yaşayan müzisyenler Beyoğlu'nda eylem yaptı. ANKA'ya konuşan keman sanatçısı Üner Demir, "Geçimini sanatın herhangi bir dalı ile kazanan insanlar için pek aydınlık bir tablo görünmüyor. Mağduriyetimiz katlanarak devam ediyor. Birçok mekân iflas etti. Durum çok ciddi. Çözüm istiyoruz" dedi.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de aylardır etkisini artırarak sürdüren koronavirüs pandemsi, toplumun her kesimini mağdur etti. İktidarın zaman zaman çıkardığı destek paketlerinin hiçbirinde yer almayan sanatçıların da sıkıntıları artarak devam ediyor. Özellikle Beyoğlu, Kadıköy gibi sosyal hayatın güçlü olduğu yerlerde restoran ve barlarda sanatlarını icra eden müzisyenlerin mağduriyeti ise katlanılamaz boyutlara ulaştı. 7 aydır neredeyse çalışacak hiçbir mekan bulamayan, konserleri iptal edilen müzisyenler de seslerini duyurabilmek için sokağa çıktı.
TAKSİM'DE DE EYLEM YAPTILAR
Taksim Beyoğlu caddesi üzerinde bulunan Mis Sokak'ta Covid-19 kurallarına uygun şekilde mesafe kuralına da uyarak bir araya gelen bir grup sanatçı, enstrümanlarını yere bırakarak eylem yaptı.
"RİCA EDİYORUZ, MAĞDURİYETİMİZİ GİDERSİNLER"
Eylemde konuşan bir müzisyen, “Bütün yetkililerin bir araya gelip bizim bu mağduriyetimizi çözmesini istiyoruz. Bizim herhangi bir yönümüz yok, herhangi bir tarafımız yok. Bütün problemimiz bu. Arkadaşlarımızın kiraları var, faturaları var, ne yiyecek ne içecekler? 7 aydır zaten insanlar çalışmıyorlar. Bizim mağduriyetimizi gidersinler, rica ediyoruz" dedi.
Konuya ilişkin ANKA'ya konuşan, 18 yaşından itibaren geçimimi keman çalarak, şarkı söyleyerek sağladığını dile getiren Üner Demir, şunları söyledi:
“MAĞDURİYET KATLANARAK DEVAM EDİYOR"
“Geçimini sanatın herhangi bir dalı ile kazanan insanlar için pek aydınlık bir tablo görünmüyor. Örneğin ben evli bir insanım. Kira ödemem gerekiyor. Benim de mutfak masraflarım var. Ben de fatura ödüyorum. Sadece bizler de değil. Konser, performans mekanları ve orada çalışan insanlar, yeme-içme yerlerinde çalışan herkes mağdurlar. Ciddi şekilde bu mağduriyet katlanarak devam ediyor. İnsanlar birbirine destek olmaya çalışıyorlar. Yakınlar, akrabalar, aileler kendi içinde... Süreç uzadıkça sürdürmek imkânsız haline geliyor. Birçok mekân iflas etti. Maalesef birçok sanatçı arkadaşımızın intihar (girişimi) haberlerini alıyoruz. Durum çok ciddi. Bazı özel girişimler var. Örneğin Büyükşehir Belediyeleri kültür merkezlerinde dijital konserler vererek, organize ederek destek olmaya çalışıyor. Ama bunlar tabii ki binlerce müzisyeni, sanatçıyı düşündüğümüzde yetmiyor.
“KÜLTÜR BAKANLIĞI MESLEK BİRLİKLERİYLE GÖRÜŞÜP ÇÖZÜM ÜRETMELİ"
Benim talebim şudur: Kültür Bakanlığı, meslek birlikleriyle görüşerek gerekli çözümleri, destekleri sağlamalı. Kurumlar işini yapmalı ki biz de yaşayabilmeliyiz, işimizi sürdürebilmeliyiz. Elbette hiçbir şey sağlıktan önemli değil. Elbette bütün dünyanın büyük bir sınavdan geçtiğinin biz de farkındayız, ancak dünyanın muhtelif yerlerinde kurumlar çeşitli çözümler üretmeye çalışıyor. Biz maalesef Türkiye’de sanatını icra etmeye çalışan vatandaşlar olarak kurumlarımızdan, bakanlığımızdan daha ciddi girişimler, daha bizimle hemhâl olduklarını anlayacağımız açıklamalar bekliyoruz. Durum gerçekten ciddi.”