Korkakların kaderidir ikincilik!

Korkakların kaderidir ikincilik!

Korkaklar hiçbir işte Muaffak olamaz,cesurlar büyük zaferlere imza atar” Osmanlı padişahı Yavuz’un Mısır’ı fethi sırasında devasa Sina Çölü ile karşılaşıp endişeye kapılan ordusuna böyle seslenmişti. Fenerbahçe İsmail Kartal, Vitor Peraira hatta Galatasaray’a son maçta Kadıköy’de üstünlük kuramayan Aykut Kocaman’ın kaybettiği şampiyonluklarının özeti bu askerlerin değil takımın başındakiler korkak olmaları.

Üzerindeki formanın sahaya 2 puan ile çıkarken oyuna, oyuncuya hakim olamayanlar kalan 1 puan alamamaları yüzündendir, milyon avroluk açık ara şampiyon olacak kadroların sıradan hocalara emanet edilmesindendir kaçan şampiyonlukların hikâyesi.. Aykut Kocaman’ın Galatasaray’a karşı final maçında Kadıköy’de mutlak kazanması gereken müsabakada Alex’i kişisel egosunu yenemeyip 80’de oyuna alması, İsmail Kartal’ın iç sahada Anadolu takımlarıyla bile oynarken üç ön libero ile sahaya çıkışı, Vitor Pereira’nın dünya yıldızı Van Persie’yi kulübe kaptanı yapması.. Bu üç teknik direktörün de ortak özelliği gol atmadan önce arkayı sağlam alalım, nasılsa araya bir tane sıkıştırıp kazanırız mantalitesinde olmaları, Fenerbahçe’nin ligi kazanamamasının temel nedeniydi. Oynamaktan çok oynatmamayı tercih eden bu sistemdeki üç hoca ile koca üç sezon, şampiyonluk yerine ikincilikle bitti. 3 Temmuz, suikasti, biatçı kalemlerin akıllara zarar iftira, ağızlarından salyalar akarak uydurdukları senaryolarda olaylara tuz biber olunca Fenerbahçe için sezon hayalkırıklığıyla bitti. Bu saatten sonra başkan Aziz Yıldırım, tarihin yeniden tekerrür etmesini istemiyorsa geçmişte yaptığı yanlışları görüp,doğruyu bulmalı. Bunun için de yapacağı tek şey korkaklar yetine kendisi gibi cesur, liderlik özelliği olan bir teknik direktörle yeni sezona demir almasıdır. 6 Mayıs gecesi kupa finali sonrası Vitor Pereira ile yollar ayrılıp, 27 Mayıs sabahı Fenerbahçe için yepyeni bir sayfa açmasıdır. Korkaklarla yola devam ederse bu sezon geçen sezonuda aratır, o zaman da boşuna para harcamanın anlamı yok, Fenerbahçe forması zaten bu ligde ikinci oluyorsa malzemeci dursun çıkarsın sahaya takımı en kötü bu ligi Fenerbahçe yine bu sırada bitirir.

Beşiktaş’ı şampiyonluğu'nu tebrik ediyorum, oynadığı seyir zevki futboluyla hakettiği bir şampiyonluk kazandı. Geçen sezon Diego’yu, bu sezon Ozan Tufan ve Van Persie’yi alacakken, Fenerbahçe’ye kaptırıp yerlerine Sosa ve Gomez’i stepne olarak alan Beşiktaş, 31 müsabaka dış sahada oynamasına karşın en az yönetici, teknik heyet, oyuncular kadar taraftarında şampiyonluk inancına ortak olması ve her yönüyle takım olmaları zaferi Beşiktaş’a getiren en büyük unsurdu. Yıllar önce rahmetli Kazım Kanat’ın A Milli Takımı çalıştırırken saçından kılık kıyafetine kadar eleştirdiği Şenol Güneş, hem kıyafetlerini hem de oyun mantalitesini değiştirdi... Şenol Güneş ketum olmak yerine babacan tavırlarıyla antrenörden çok bir pedagog gibi yaklaşıyor oyuncularına. Problem çocuklar Engin Baytar ve Burak Yılmaz’ı Trabzonspor’da, Volkan Şen’i Bursa’da, Oğuzhan’ı ve Gomez’i Beşiktaş’ta küllerinden yeniden patlatması en güzel örnek... Şenol Güneş Boluspor, Antalyaspor, Trabzonspor çıraklık A Milli Takım, Bursa, Güney Kore’de kalfalık, Beşiktaş’ta ustalığa terfi etti. ‘Kaleciden iyi teknik direktör olmaz’ istatistiğini de çürüterek 1996’da şampiyonluğu kaybettiği dönemin Fenerbahçe Teknik Direktörü Carlos Alberto Pereira’dan sonra kaleci geçmişli bir teknik direktör olarak lige imzasını attı.

Fenerbahçe, sporun sadece futbol olmadığına en güzel örnektir ülkemizde. Bin 500’e yakın sporcu ve çalışanıyla, basketbol, voleybol, masa tenisi, yüzme, kürek, boks, yelken, modern olimpiyatların anası kabul edilen atletizm branşları ve bu branşlara yaptığı yatırımlarla bir futbol klübü değil bir spor klübü, bacasız bir fabrikadır. Bu sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde voleybol, erkekler ve bayanlar basketbolda Final Four oynayıp erkek basketbolda final oynayarak, masa tenisinde Avrupa şampiyonu olarak, 2016 Brezilya Yaz Olimpiyatları’na 28 sporcu vererek, bu branşlarda dünyaca ünlü sporcu, teknik heyetiyle Fenerbahçe, ülke sporunun bir mihenk taşı, lokomotifidir. Asist, smaç, blok, kurbağalama, heptatlonu hayatlarında ilk kez duyup masa tenisine pinpon diyenlerin Fenerbahçe Spor Kulübü'nü anlaması zor.. Onlar Fenerbahçe SK’yi anladıkları gün ise, Fenerbahçe dünyanın sayılı, parmakla gösterilen bir spor kulübü çoktan olmuş olacaktır...