
Süleyman Seba Sezonu aldatmacası
Futbol Federasyonumuz son derece 'naif' bir kararla 2014-15 Türkiye Süper Ligi'ne atfen yakında kaybettiğimiz Büyük Spor Adamı Sayın Süleyman Seba'nın ismini vermeyi kararlaştırmışlar, öncelikle kendilerini kutlarım... Çünkü, FIFA ve UEFA'nın üstünde hassasiyetle durduğu 'sportif centilmenlik' açısından batağa doğru hızla ilerleyen özellikle futbol camiası ve buna bağlı tröstler bundan bir ders çıkartabilir, hepimizin özlemle beklediği barış ortamı sağlanabilir...
Ancaaak, güzel düşüncelerle yola çıkılan bu yolda rahmetlinin de kemiklerini sızlatmamak için benim bazı şart ve önerilerim olacak:
- Başta ülkenin Spor Bakanı olmak üzere, Futbol Federasyonu Başkanı, kurulları, kulüp başkan ve yöneticileri, teknik çalıştırıcılar, futbolcular, hakemler, taraftarlar, futbol medyası, sponsor firmalar ve diğer aktörler Sayın Seba' nın Feriköy'deki kabrinin başına gidecekler ve şu yemini edecekler, tıpkı Cumhurbaşkanlığı yemini gibi:
"Ey Türk Sporseverleri, yıllardır körüklenen, tehlikeli boyutlara gelen, toplumsal açıdan bölünmeye katkıda bulunan sportif yozlaşmaya engel olacağıma, kazanmanın tek şart olmayacağı bir kültürü savunacağıma, bu uğurda her türlü ilke ve kurallara uyacağıma, sezon itibariyle ismini taşıdığımız Süleyman Seba ve O'nun gibilerinin hatırasına ve özellikle Büyük Önderi'miz Atatürk'ün BEN SPORCUNUN ZEKİ ÇEVİK ve AHLAKLISINI SEVERİM düsturuna sadık kalacağıma şerefim ve namusum üzerine and içerim"..
Yetmez, devam edelim; bu fikri iyi niyetle uygulamaya sokan Sayın Yıldırım Demirören, Beşiktaş Başkanlığını bıraktığınız gün Mali Genel Kurulda hibe ettiğinizi beyan ettiğiniz alacağınızı derhal bağışlayınız ve senetleri kulübe koşulsuz geri veriniz lütfen... Siz sözünüzde durursanız yukarıdaki yemin daha anlam kazanır, örnek olusunuz...
Yine yetmez; gazetem Yurt'da satırlarımı okuyanlar bilir; Ulusal Takımlar Futbol Direktörü Sayın Fatih Terim'le ilgili düşüncelerimi... İlk kez olumlu bir yorumda bulunacağım sizin için... Danimarka hazırlık maçı ve Avrupa Şampiyonası grup eleme maçları için açıkladığınız aday kadroya kaleci Volkan'ı almadığınızdan dolayı sizi tebrik ederim yukarıdaki spor anlayışım adına...
Ama sırf formda diye, takımın tecrübeli orta saha oyuncusuna gereksinimi vardan yola çıkarak kadroya davet ettiğiniz Emre'yi de aynı düşünce paralelinde dışlamanızı bir spor-futbol sever olarak beklerdim... Geçmişinde yaptığı jestlerle, son Fenerbahçe-Karabük lig maçındaki tutumuyla Ulusal Takım oyuncusu, üstelik kaptan olma hakkını haketmiyor bu kardeşimiz... Aksi durumda ben içimizdeki Danimarka'lı ve İzlanda'lı olacağım ne yazıkki...
Yetmiyor, Galatasaraylı yöneticilere sesleniyorum, kulübünüzde birkaç yıldır lisanslı bir bomba var, farkındamısınız, her yere saldırıyor, rakipleri tahrik ediyor, kırdığı ceviz bini aştı, geçtiğimiz hafta Bursa maçının son dakikasında yaptıklarından ötürü hakemden 2. sarı, yani kırmızı kartı görmediyse Halis Özkahya'nın basiretsizliğine dua etsin... Adını anarak sayfayı kirletmeyeceğim kendini bilmez bu kişiye sahip çıkmaya devam ederseniz eğer gelecekteki satırlarım yakanıza yapışacaktır, emin olabilirsiniz.
Sonuç olarak, değindiğim konulardaki endişelerimin giderileceğine ve önerilerimin kabul göreceğine pek inanmıyorum, hatta bu çirkin ortamın dahada tırmanacağını düşünüyorum. O nedenle federasyondan ricam, rahmetliyi öbür dünyada rahatsız etmemek adına bu "Süleyman Seba Sezonu" aldatmacasını geri çekin, hiç inandırıcı olmuyor...