Ustalık kongresi

Tunceli’de şehrin girişinde yola park eden otomobilin patlatılması sonucu 6 askerimiz ve oradan geçmekte olan bir bayan daha şehit oldu.

Cesetleri yine paramparça olmuştu !...

Hemen her gün böyle feci olaylarla karşılaşıyoruz. Askerimiz-Polisimiz ve güvenlik güçlerimiz, AKP İktidarının çıkardığı yasalarla elleri kolları bağlı hale getirilmiş, terör örgütünün kendilerine saldırmasını bekliyorlar!..

Terör örgütü her gün “can ve canlar” almaya devam ediyor, iktidar ise, PKK terör örgütünün İmralı’daki lideri ile tekrar görüşmelere başlamanın alt yapısını hazırlıyor.

T.C Adalet Bakanı televizyonda; “Oslo süreci ilgili yapılan tartışmalar içimi acıtıyor” diyor ve Apo’nun sürece dahil edileceğini söylüyor…

AKP Hükümeti  sanki iktidarda değilmiş, sanki bu katillere yasaların emrettiği cezaları vermek zorunda değilmiş gibi, olayları sadece seyrediyor ve başkalarını suçluyor…

Ülkede kanunların uygulanmasından, vatandaşların can ve mal  güvenliğinden kim sorumludur?
-Dağdaki çoban mı,
-Köydeki Kır Bekçisi mi,
-Tapu Kadastro memuru mu,
-Harp Malulleri mi,
-Muhalefet Partileri mi,
Kim sorumlu, kim?  Akan kanların, ölüp giden canların, yıkılan ocakların
“Siyasi Sorumlusu” kim?...

Bu acıların tek sorumlusu AKP Hükümeti ve Başbakan Erdoğan’dır.

Erdoğan istediği kadar bu sorumluluğu üzerine almıyor gibi davransın, istediği kadar başkalarını suçlasın, BOP Eşbaşkanı olarak, Amerikalıların önüne koydukları planı uygulamaya devam ettiği sürece sorumluluğu iki kat artmaktadır…

Başbakan Erdoğan 30 Eylül’deki Kongresinde yapacağı görsel şovlarla, zenginlik ve ihtişam saçan görüntülerle, kadro(!) değişiklikleriyle Türk Milletini eski AKP’yi “Yeni AKP” diye inandırmaya çalışacak!..

Başbakan Erdoğan’ın 10 yıldan fazla bir zamandır, partisi içinde ve hükümette “tek adam” yönetimi uyguladığını, yetkilerini asla paylaşmadığını, siyasi arkadaşlarına ve devlet bürokrasisine danışmadığını, tek seçici olduğunu Türkiye’de  bilmeyen var mı?

Dünya değişir, mevsimler değişir ama Erdoğan değişmez, değişmesine izin vermezler. Erdoğan’ın “kadrosu” kendisidir. Yardımcıları Emine Hanım ve Sümeyye Hanımdır.  Diğerleri “dolgu” malzemesidirler.

Sadece Erdoğan’ı değil, onun çocuklarını bile patron olarak görürler.

Bu kongrede Kurtulmuş Numan-Soylu Süleyman gibilerini vitrine oturtup, yenilendiğini söyleyecek.  Kim inanırsa artık!...

Ustalık Kongresinin gizlenen hedefi şudur;

Erdoğan; Başkan veya Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’ne çıkacak. Anayasa’da olan ve olmayan yetkileri de kullanacak.

AKP, Erdoğan’ın her emrine “şartsız evet” diyecek biat kültürüyle yetiştirilmiş bir gruba emanet edilecek. Terörün bitirilmesi karşılığında, İmralı’daki cani af edilecek. Federasyon tartışılmaya açılacak.

Apo’nun ve Özal’ın fikri olan, “Türkiye Birleşik Milletleri” oluşturulması için, Federe Kürt Devletlerinin ve hatta Nahcivan’ın bağımsızlıkları gündeme getirilecek.

Eğer bunlarda başarılı olunursa, “Hedef 2023” sloganı gerçekleşecek…

Yıl 2023, “Türkiye İslam Cumhuriyeti” huzurlarınızda. Başında kim mi var? Şükran ya, Ayetullah El Tayyip…

Yüce Türk Milleti, adam bunları hayal ediyor ve gerçekleştirmek için her yolu deniyor. Peki sen ne yapıyorsun? Bu olabilecekler seni-çocuklarını-torunlarını ilgilendirmiyor mu? Demokratik tepkini, yasal haklarını kullanmaya korkuyor musun?

Ne yapayım diye soruyorsan, bugünden 29 Ekim’i karşıla. Evini-işyerini-bağını-bahçeni-ağacını her yerini TÜRK BAYRAĞI ile donat.

“Ben buradayım, benim dediğim olur” de…

Kaldır kafanı lütfen, sen bu değilsin…

Önceki ve Sonraki Yazılar