
İşverenin çalışana SGK primini yatırmamasının cezası nedir? İşçi hakkını almak için hangi yollara başvurabilir?
İşverenin SGK primlerini işçinin aldığı gerçek ücret üzerinden eksiksiz olarak yatırma yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde çeşitli yaptırımlar söz konusudur.
İşçinin SGK primlerinin eksik ödenmesi ya da hiç ödememesi uygulamada kimi zaman işçi maliyetini düşürmek için işverenlerin başvurduğu bir yoldur. İşverenlerin bu şekilde SGK primlerini eksik yatırmaları veya hiç yatırmaması haksız ve hukuka aykırı bir durumdur. bunun ciddi sonuçları vardır.
İŞVERENİN SGK PRİMLERİNİ ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile İş Kanunu uyarınca işverenler işçileri sigortalı olarak çalıştırmak zorundadır. Ayrıca işverenler sigorta primlerini işçilerin almış olduğu gerçek ücret üzerinden zamanında ve eksiksiz olarak SGK’ya yatırma yükümlülüğü altındadır.
SGK primlerinin eksiksiz ve zamanında yatırılması işverenlerin asli yükümlülüğüdür. Buna göre işveren işçinin aldığı brüt tutar üzerinden sosyal güvenlik primini hesaplamak ve hesaplanan bu tutar üzerinden SGK’ya bildirimde bulunmak zorundadır.
Ancak uygulamada işverenlerin gerçeğe aykırı bildirimde bulunarak işçilerin SGK primlerini asgari ücret üzerinden veya hesapladıkları tutardan eksik yatırdıkları görülmektedir. Yani işçinin SGK primlerinin eksik ödenmesi sık karşılaşılan bir durumdur.
Bu hukuksuz uygulama ile işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na sunulan hukuka aykırı beyannamelerde işçi ücretlerin işçiye fiilen ödenen ücretten daha az gösterilir. Böylece SGK’ya ödenecek prim maliyeti azaltılmaya çalışılır.
İşverenin sigorta primlerini eksik ödemesi veya düzensiz ödemesi halinde bunun tespiti sağlanırsa ciddi yaptırımlar söz konusu olur. İşverenin bu hukuksuz uygulamasının ortaya çıkması halinde hem işveren hem de işçi bakımından farklı hukuki sonuçlar doğacaktır.
İŞVERENİN SİGORTA PRİMLERİNİ ÖDEMEMESİ CEZASI
İşverenin SGK primlerini işçinin aldığı gerçek ücret üzerinden eksiksiz olarak yatırma yükümlülüğünü ihlal etmesi durumunda çeşitli yaptırımlar söz konusu olur.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102/I/d maddesine göre işverenin SGK’ya eksik bildirimde bulunması halinde idari yaptırım uygulanır. Yani işverenin sigorta primlerini ödememesi cezası aslında idari para cezasıdır. İşverenin sigorta primlerini ödememesi dediğimiz zaman eksik ödenmesini de kastediyoruz. Yani ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde bu ceza söz konusu olur.
Buna göre; eksik bildirimin yapıldığı her ay için işverene asgari ücretin 2 katı kadar idari para cezası uygulanmaktadır. İşverenin sigorta primlerini ödememesi cezasına örnek verecek olursak; 3 yıldır çalışan ve SGK primi eksik ödenen işçi için 36 ay x 2 = 72 aylık asgari ücret tutarı kadar idari para cezası söz konusu olur. Bu miktar bugün için 600 bin TL’nin üzerindedir. Görüldüğü üzere işverenin sigorta primlerini ödememesinin cezası oldukça ciddidir.
İdari para cezasının yanında işverenin ödemediği tespit edilen işçinin eksik primleri de gecikme cezası ve zammı ile birlikte SGK’ya ödenir. İşverenin ödeyeceği ceza ve zamlar eksik prim ödenen süreye bağlı olarak değişeceği unutulmamalıdır.
SGK PRİMLERİNİN EKSİK ÖDENMESİ SONUÇLARI
İşçinin SGK primlerinin eksik ödenmesi çoğu zaman işçinin haberi olmadan yapılır. Yahut işçiler bu duruma işini kaybetme korkusuyla ses çıkarmaz. Ancak işverenin bu hukuksuz uygulaması karşısında işçi hukuki yollara başvurmazsa ileride aleyhinde sonuçlar doğabilecektir.
Böyle bir durumda işçi; ileride emekli maaşını alması gerektiğinden daha az miktarda alacaktır. Yahut işten ayrılma durumunda talep edebileceği kıdem tazminatı daha düşük miktarda olacaktır.
Bunun yanında işsizlik ücreti, kadın işçinin doğum ücreti yahut SGK tarafından ödenen iş göremezlik ücreti gibi birtakım hakları da zedelenecektir.
Görüldüğü üzere işverenin SGK primlerini eksik yatırması durumunda işçi çeşitli hak kayıpları yaşayacaktır. Böyle bir durumla karşılaşan işçinin başvuracağı hukuki imkanlar mevcuttur. Hak kaybı yaşamamak adına tecrübeli bir avukata danışmak en sağlıklı yoldur.
SGK PRİMLERİNİN EKSİK ÖDENMESİ DURUMUNDA İŞÇİ HAKLARI
İşverenin bu hukuksuz uygulaması karşısında işçinin çeşitli hakları bulunmaktadır. Bunların en başında işverenin SGK primlerini eksik yatırması, işçi için bir haklı nedenle fesih durumudur.
İşçi, haklı nedenle fesih imkanın yanında çeşitli tazminat kalemlerini de şartları varsa talep edebilecektir. Ancak unutulmamalıdır ki her somut olay kendi içinde farklı hukuki meseleler barındırır. Dolayısıyla hukuki nitelendirmenin doğru yapılabilmesi ve buna bağlı istenebilecek tazminat kalemleri için tecrübeli bir avukata danışmakta yarar vardır.
- Haklı Nedenle Fesih
İşçi ücretlerinin düşük göstererek eksik SGK primi yatırması durumunda; işçinin iş akdini haklı nedenle feshetme imkanına sahip olduğunu ve eksik SGK primlerinin de işveren tarafından ödenmesi gerektiğini söyleyebilir.
Bu hem İş Kanununda yer alan haklı nedenle fesih hallerindendir hem de Yargıtay kararlarında bu şekilde yer alır.
Buna göre; işverenin işçinin sigorta primlerini tam yatırmaması yahut eksik yatırması İş Kanunu m. 24/2 uyarınca ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil eden bir durum olarak değerlendirilir. Dolayısıyla işçi bakımından haklı nedenle fesih sebebidir.
SGK primlerinin eksik ödenmesi sebebiyle istifa eden işçi kıdem tazminatı alır mı? sorusu gündeme gelmektedir. Geniş anlamda ücret tanımına sigorta primleri de girdiğinden bu primler de işçinin çalışmasının karşılığıdır. Bu nedenle eksik SGK primi yatırıldığında işçi hak kaybına uğradığından haklı nedenle istifa ederek kıdem tazminatına da hak kazanır.
- Hizmet Tespit Davası
SGK primlerinin eksik ödenmesi durumu Kurum tarafından denetim yoluyla ya da kamu kuruluşlarından alınan belgeler ile re’sen tespit edilebilir. Ancak tespit edilememişse bu durumda işçi hizmet tespit davası açarak bu durumu ortaya çıkarabilir.
İş sözleşmesini sona erdirmek istemeyen yani çalışmaya devam etmek isteyen işçiler hizmet tespit davası açabilirler. Böylece; işçiler dava yoluyla sigorta primlerinin almış olduğu gerçek ücret üzerinden yatırılmasını talep edebilir.
Açılan hizmet tespit davasında işveren davalı olarak gösterilir. SGK ise feri müdahil olarak davaya katılır. Davanın açılacağı görevli mahkeme iş mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise işverenin yerleşim yerinde ya da işin yapıldığı yerde bulunan iş mahkemesidir.
İşin yürütülmesine esas teşkil eden işçinin söz konusu işyerinde çalıştığını gösteren her türlü yazılı belgeyi davacının mahkemeye sunması gerekir. İşverenin saklama ve ibraz yükümlülüğü bulunan işyeri kayıt ve belgeleri gibi belgeler güçlü delil niteliğindedir.
Hizmet tespit davasında yazılı delillerin yanında tanık beyanları da dikkate alınır. İşverenin mailleri, mesajlaşmalar, panoya asılan duyurular, işyeri kamera görüntüleri vs. hukuka uygun her türlü ispat aracı ile SGK primlerinin eksik ödenmesi durumu ispat edilebilir.
DİKKAT: Hizmet tespit davasının açılabilmesi için kanunda beş yıllık bir hak düşürücü süre düzenlenmiştir.
Dava sonucunda işçinin haklı olduğu, işverenin sigorta primlerini eksik ödemesi durumu tespit edilirse işçi ve işveren için farklı hukuki sonuçlar doğacaktır.
İşverenin karşılaşacağı yaptırımdan yukarıda bahsettik. İşçi ise emekli olduğunda maaşını daha fazla miktar üzerinden alacaktır.
DİKKAT: SGK primi eksik yatırılan işçiye dava yolu dışında bir imkan tanımıştır. Buna göre; işçi durumu vakit kaybetmeksizin “alo 170” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattı’nı arayarak söz konusu durumu ihbar edebilir. Ancak bu hukuki bir yok değil idari bir yoldur. Hak arama süreci bu yolda çok etkin bir şekilde sürdürülemeyebilir. İhbar üzerine konu hakkında SGK denetim memurları işyerinde soruşturma başlatır.
İşçiler bu imkanı sadece ihbarın yapıldığı tarihten itibaren geriye doğru bir yıllık zaman dilimi arasındaki tespit için kullanabilir. Daha eski dönemler için tespit yapılmak isteniyorsa mutlaka hizmet tespit davası açılmalıdır. Bu süreçte ise avukat desteği olası hak kayıplarının önüne geçecektir.