SES Ankara Şubesinin hazırladığı rapora göre koronavirüs salgını sonrasında ev içinde şiddet arttı ve kadın kuruluşlarına yapılan başvurular çoğaldı. Kronik hastalığı olan sosyal hizmet emekçileri vardiyalı olarak çalıştırıldı. Personelin risk altında olduğu göz ardı edildi.

 Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ( SES) Ankara Şubesi, Salgınla Mücadelede Sosyal Hizmetler Raporu’nu açıkladı. Sosyal hizmet emekçileriyle yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan raporda, ev içinde artan şiddetle beraber kadın kuruluşlarına yapılan başvurularda da bir artış gözlendiği belirtilerek, “Bu artışla beraber İlk Kabul Merkezi birimine kabul edilen çok sayıda kadının sosyal izolasyon koşullarının yetersiz olduğu bu alanlarda bulaş riskinin çok daha yüksek olabilir” denildi.

 Raporda yer alan bilgilere göre sosyal hizmet kuruluşlarında kalanların güvenliği için ilk etapta giriş çıkışlar kapatıldı, kronik hastalığı olan personele izin verilerek 24 saat çalışma düzenine geçilmesine rağmen daha sonra kronik hastalığı olan personelin göreve çağrılarak 10 gün çalışma 10 evde istirahat düzenlemesine geçildi. Merkezi düzeyde talimatların verilmesine rağmen yereldeki personel ve ekipman eksikliklerinin uygulamada sonuç alıcı olunmasını engelledi.

 Yapılan görüşmelerde ortaya konulan sorun alanları şunlar:

 1- Kuruluşlarda kalan ve çalışan kişilerin sürekli olarak kapalı ortamlarda kalması sebebiyle  psiko sosyal olarak sorunlar yaşandı.

2- Görevlendirmelerde adil davranılmadı.

3- İdarecilerin sosyal hizmet alanı dışından atanması sistemin işleyişinde ve algılanmasında sorunlar yarattı, önlemler geç alındı.

‘BİLİM KURULUNDA SOSYAL HİZMETLERDEN AKADEMİSYEN OLMALI’

4- Bilim kurullarında sosyal hizmetlerden bir akademisyenin olmaması eksiklik olarak görülüyor.

5- Dünya genelinde salgınla mücadelede sosyal hizmetlerin aktif rol aldığı ancak Türkiye’de bu işin uzmanların kontrolünde ve müdahalesiyle ilerlemediği ifade edildi.

6- Sağlık Bakanlığının sosyal hizmet kurumlarında bulunan vatandaşlara yönelik hizmetinin bu dönemde yeterli düzeyde olmadı.

7- Bazı tesislerde giriş çıkışlarda yeterli ve nitelikli kontroller yapılmadı.

8- Merkezi teşkilatın tüm illerde sosyal izolasyon kuruluşu belirlenmesi talimatına rağmen illerde kurulmadı.

‘MUSLUK SORUNU BİLE YAŞANDI’

9- Sosyal hizmet kuruluşlarının fiziki yapısının eski olmasından kaynaklı ( sensörlü musluk ve sabunlukların olmaması gibi) sorunlar yaşandı.

10- Engelli birey ebeveynlerinin izinli olmaması sorunlara neden oldu.

11- Kronik hastalığı olan idarecilere izin verilmedi.

12- Kronik hastalığı olan personele ilk etapta izin verilmiş ancak daha sonraki düzenlemede bu personeller göreve çağrılmış, şu anki düzenlemede ise kronik hastalığı olan personellerin çalıştığı ifade edildi, ayrıca bu kapsamdaki personelin raporunun olması zorunluluğunun hasta olup raporu olmayan çalışanlar için sorun yarattı.

13- Sosyal hizmet personelinin risk altında olduğunun göz ardı edildi.

14- Bakım ve temizlik personelinin kadroya geçişi sonrası servis imkanlarından faydalanamaması, engelli bireyler ve yaşlılar ve çalışanlar için risk oluşturdu.

 15- Sosyal hizmet emekçilerinin yoğun çalışma saatleri ve risk altındaki çalışmaları nedeniyle yıprandıklarını ifade etti ancak özlük haklarında iyileştirme yapılmaması eleştirildi.

‘İŞ YÜKÜ ARTTI’

16- Rehabilitasyon merkezlerinde bir bakım personelinin en az iki engelli bireyle ilgilendiği, organ nakli ve kanser gibi nedenler ile personelin izinli olmasının iş yükünü daha da arttırdığı ifade edildi.

17- Sosyal çalışmacıların grup olarak yaptığı etkinliklerin salgın riski nedeniyle tekli görüşmeler halinde yapılması personel açığını arttırdı.

18- Engelli ve yaşlı bireylerle çalışmanın zorluğu nedeniyle kesintisiz uzun süreli çalışmanın çalışanlar açısından yarattığı olumsuzluklar aktarıldı.

‘EV İÇİ ŞİDDETLE İLGİLİ BAŞVURU ARTTI’

19- Ev içinde artan şiddetle beraber kadın kuruluşlarına yapılan başvurularda da bir artış gözlendi. Bu artışla beraber İlk Kabul Merkezi birimine kabul edilen çok sayıda kadının sosyal izolasyon koşullarının yetersiz olduğu bu alanlarda bulaş riskinin çok daha yüksek olabileceği ifade edildi.

Raporda şu taleplere yer verildi:

1- Yatılı bakım kuruluşlarındaki sağlık birimleri güçlendirilmeli, koruyucu ekipman desteği sunulmalı, sosyal ekonomik desteğin kapsamı genişletilmeli, hastanelerin evde sağlık birimleri sosyal hizmet birimlerine daha yaygın hizmet sunmalı, kronik hastalığı olan sosyal hizmet emekçileri idari izinli sayılmalıdır

2- Salgın sonrası dezavantajlı grupların daha ciddi desteklenmesi gerektiği unutulmamalı ve planlamalar gecikmeden yapılmalı, salgın dönemlerinde artması muhtemel ev içi şiddet durumlarını önlemek adına yetkililer tarafından,  “Önleyici ve Koruyucu Tedbirlerin” artırılması, şiddet vakalarının başvuru sürecinin geciktirilmemesini, kuruluşlara kabul durumunda ise izolasyon şartlarına azami ölçüde dikkat edilmesi sağlanmalıdır.

‘65 YAŞ VE ÜSTÜNÜN TARAMASI YAPILMALI’

3- Tüm yatılı kurumlarda görevli personel ve kalmakta olan 65 yaş üstü kişilerin ivedilikle taramaları yapılmalıdır. Planlanan sosyal izolasyon kuruluşları bir an önce belirlenmeli, çalışma usul ve esaslarının oluşturularak ilan edilmelidir. Sosyal hizmet kuruluşlarının daha nitelikli ortamlara sahip olması için gerekli planlamalar yapılmalıdır.

4- Çalışmakta olan, engelli bireyler ve bu bireylerin ebeveynleri özel ve kamu sektörü bakılmaksızın izinli sayılmalıdır. Mevcut şartlarda personel açığı var iken salgınla birlikte riskli gruplara verilen hizmetin daha nitelik ve dikkat gerektirmesi nedeniyle acil olarak personel istihdamının yapılması gerekmektedir. Sosyal çalışma görevlilerinin sayısı arttırılmalıdır. Tüm statüdeki personele servis imkanının sağlanması gerekmektedir.

‘ÇALIŞANLARIN KONAKLAYABİLECEĞİ BİR YER BELİRLENMELİ’

5- Çalışanların kuruluşlarda kalarak uzun süreli ve kesintisiz çalıştırılması yerine kuruluş dışında konaklayabileceği ve kişisel ihtiyaçlarını giderebileceği bir alan belirlenerek vardiyalı çalışması sağlanmalıdır. Sosyal hizmet emekçilerine yıpranma payı verilmeli ve özlük haklarında düzenleme yapılmalıdır. Aralıksız ve kesintisiz çalışma düzenlemesi sosyal hizmet emekçilerinin çalışma süresini arttırmıştır. Sosyal hizmet emekçilerine yönelik bu süreçte ek ödeme yapılması gerekmektedir.

‘ADİL ÇALIŞMA DÜZENİ OLMALI’

6- Psikososyal olarak hem bu kurumlarda kalanların hem de çalışanların desteklenmesi ve haftalık çalışma düzeni uygulamaya geçilirken yöneticileri adil davranması ve şeffaf olunması gerekmektedir. Sosyal hizmet çalışanlarının çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tüm sorumluluğunu alarak görevini tam olarak yapmalıdır. Bakmakla yükümlü olduğu bireylerin kuruluşlara geri kabulünde süreci hızlandırmalıdır.