Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

ÇANKAYA KEMAL BEY’i BEKLİYOR

Türkiye’de yaşanan hiçbir şey dünyadan bağımsız, tümüyle kendine özgü koşullarda gerçekleşmemektedir. Mevcut çarpık düzen tarihsel sistem krizinin ekonomik, siyasal ve toplumsal yansımaları küresel ölçekte kendini gösteriyor…

Başta Ortadoğu ve Ukrayna olmak üzere dünyanın pek çok köşesini ateşe veren emperyalist paylaşım savaşı, bu krizin ve onun yol açtığı hegemonya mücadelesinin en kanlı sonuçlarından biridir…

Bu kanlı savaşın ürünlerinden biri de tarihte görülmedik ölçüde büyük boyutlara ulaşan göçmen sorunudur. İşte Türkiye tüm bu sorunları olanca sıcaklığıyla yaşayan bir ülkedir ve Amerika’da Trump, Macaristan’da Orban, Rusya’da Putin gibilerin yaptığı gibi Türkiye’de de AKP iktidarı, milliyetçiliği, dini ve her türden gericiliği kullanıp toplumu yapay temellerde kutuplaştırarak bir yandan kendi bekasını, bir yandan ise AKP düzenin bekasını güvence altına almaya çalışıyor…

Bu rejime karşı mücadelenin sandığa indirgenmemesi gerektiğini, kitle seferberliğini örmek yerine kitlelere sandığı beklemelerini söylemenin büyük bir yanlış olduğunu anlaşılması gerek artık. Geride bıraktığımız birinci tur bu gerçeği çırılçıplak kanıtlamaktadır. Önümüzde son derece sert geçeceği görülen ikinci tur mücadele dönemi uzanmaktadır.

Umutsuzluğa asla yer yok. Mutlaka bu gerici ve yıkıcı düzeni değiştirmek gerekliliğini halka anlatma zorunluluğuz var. Bu düzen samimi Müslüman, gerçek milliyetçi-yurtseverler içinde yıkıcıdır şüphesiz. Türkiye bu deli gömleğini ikinci turda yırtacaktır…

Kemal Bey’i Çankaya köşküne halaylar, horonlar, zeybekler ile uğurlama inancıyla mücadele örgütlenmelidir. Bu nokta da seferberlik kaçınılmaz düzeyde önemli…

Kişisel hırsların değil, toplumsal dönüşümün mücadelesi kolektif biçimde organize olduğu takdirde zafer kaçınılamazdır…

 

* Zafer, “zafer benimdir” diyebilenindir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar