Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

CHP KURULTAYI UMUDU YÜKSELTİR Mİ?

CHP 37. olağan kurultay süreci başlıyor. Partinin mahallelerdeki temsilcilerinin seçilmesinin ardından ilçe ve il kongrelerinin yapılmasıyla birlikte kurultay takvimi işleyecek.

8 Kasım 2019 tarihinde mahalle delege seçimleri,

14 Aralık 2019 ile 27 Şubat 2019 tarihleri arasında ilçe kongreleri,

2 Ocak 2020 ile 3 Mart 2020 tarihleri arasında ise il kongreleri yapılacaktır.

CHP’de 37. Olağan Kurultayı'nın ise 2020'nin nisan ayı içerisinde yapılacağı öngörülmekte.

YENİ BİR UMUT MU?

Türkiye’nin ulusal ve uluslararası arenada ciddi sorunları olduğu, ekonominin bataklığa saplandığına dair herkes hemfikir. Hemfikir olmayanlar, Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi; bir avuç tefeci ve hükümetten nemalanan iş çevreleri…

Doğrusu bunca derin soruna rağmen CHP yeni bir umudu diriltemiyor ise kapıya kildi vurmak zorundadır. Yerel seçimler bir ışık yaktı elbette ancak yerel seçimler ve genel seçimlerde seçmenin refleksi çok farklı…

Fakat ülkenin durumu da çok ciddi ve bu ciddi kriz süreci, toplumsal dönüşüme bir nevi zemin olmaya son derece müsait. Mesele, bu umudu zafere taşıyacak kadro birikimini yönetimlere taşımaktan geçiyor.

İTTİFAK SÜRECİ BİTTİ Mİ?

CHP’nin Yereldeki başarısı İttifak gerçekliği üzerinden okunmalıdır bence. İyi Parti ve Saadet Partisinin çok ciddi katkıları olduğu su götürmez. Bu partilerin nicel anlamda çok fazla etkileri belki yoktu ancak siyasal anlamda ayrı bir psikolojik motivasyon oluşturdu. CHP’nin bu süreci önümüzdeki dönemde de devam ettireceği gözükmektedir.

Ancak nicelik anlamında HDP’ nin ayrı bir özelliği olduğuna herkes hemfikir. HDP kazandıran joker olmuştur. Elbette HDP bir ittifak süreci içinde değildi ancak kitlesi -özellikle batıda- CHP adaylarına destek verdi.

Bu noktada, kongrelerde ittifakları götürecek kitle önderleri, hayati bir önem taşıyor. Bu süreci götürecek kadro-yönetici birikimi, elbette geleceği örgütleme adına can alıcı değerdedir.

YENİ BİR UMUT MÜMKÜN MÜ?

Yerellerde yeni bir başlangıç yapması adına ortaya çıkan kitle önderleri, daha sonraki süreçlerde dar kavgalarca genelde boğulur ve bu durum ne yazık ki CHP’de bir parti kültürü olmaya başladı. Yeni bir umudu diriltme adına sahaya çıkacak olan CHP’nin geçmiş hastalıkları aşması için, yeni kadro birikimini taşıması zorunlu.

Zamanın ruhuna uygun ve de kitlelere güven veren yöneticilerin olması, yerelden-genele zaferin anahtarının olacağı şüphesiz. Bakalım CHP geçmiş hastalıklı sorunlarını ve kişilikleri aşıp, yerelden genele doğru kadro birikimini iş başına getirecek zemini oluşturabilecek mi?

Yoksa önümüzdeki süreçte, geleneksel parti kadrolarıyla ‘’Küçük olsun benim olsun.’’ tezini mi tercih edecek?

CHP’ye umudunu bağlayan milyonların beklentilerini karşılama meselesi elbette önümüzdeki süreçte anlaşılacak.

Ancak kesin olan nitelikli parti yöneticileriyle zaferin kazanıldığıdır. Bu noktada görevi ehliyet-liyakat ilkesine göre konumlamak şüphesiz genel merkezin somut tutumuyla anlam kazanır.

İlçe, il, PM, Myk kadroları daha yaşanılır bir Türkiye umudunu yükseltmesi için idealleri olan kadrolardan oluşmasıdır meselenin özeti.

Bir ideale iman etme meselesi işin özeti.

Önceki ve Sonraki Yazılar