
Alev Çukurkavaklı
ZAPTİYE EMİRNAMESİ… / I
Kafa büyük içi boş,
tut kulağından çifte koş!
*
Akıllara zarar bir yasa daha:
ZAPTİYE EMİRNAMESİ…
BEKÇİLER BEKÂR KADINI GÖZETLEYECEK!
*
Bu kafa ile başa çıkmak zordur.
Bu kafayı ancak ve ancak iktidar olup da sistemin yularını tuttuğunuz zaman yenebilirsiniz.
Yoksa nafile, sızlanıp durmayın!
*
Haberi okuduktan sonra bu toruncukların atalarına bakalım, kadına yönelik AKILLARA ZARAR ne işler yapmışlar, görelim dedik.
Eyvah ki eyvah!
*
BİRİNCİ KAFA…
1855 / Yaz ayları
Dolmabahçe Sarayı
Padişah Abdülmecid, borçla yapılan saraya yeni taşınmıştı.
Henüz tam anlamıyla yerleşilemeyen sarayda kendisi ne kadar acemi ise, hizmetkârlar da, cariyeler de, sadrazam da o kadar acemi idi.
Daha önce üç ay sadrazamlık yapıp da, Padişah’ın öfkesine maruz kalan fakat “Dediğim dedik, çaldığım düdük” deyip, devlet idaresinde ödün vermeyen Mehmed Emin Âli Paşa, o günlerde ikinci kez göreve getirilmişti.
Heyecanla girdiği sarayda duracağı yeri dahi bilmiyor, Padişah Abdülmecid tarafından huzura kabul edildiğinde ayaklarını sürüyerek yürüyordu.
*
“Anlat” dedi Abdülmecid.
Kekeleyerek anlattı Âli Paşa.
*
Fransız hayranı, Fransız dostu Padişah dinlerken kızardı, bozardı.
Paşa zaten mordu, daha bir morardı.
*
OLAY…
O sabah iki Osmanlı tebaası kadın Pera’daki Parisli genç bir kuaförün dükkânına girmiş ve bir şeyler alma bahanesiyle arka odaya geçmişti.
Esnaf “avratların” durumundan “vazife” çıkartıp hemen zaptiye çağırmış; “Din – namus elden gidiyor” vaveylasına başlamıştı.
Heyhaaaaat.
Zaptiye gelene kadar Parisli delikanlı önce sefarete haber vermiş, ardından da dükkân ile bitişik ev arasındaki ince duvarı yıkmış, kadınları kaçırmıştı…
*
Padişah dellendi.
“Bizim fermanımız yok mudur?” dedi.
Getirdiler.
*
FERMAN…
29 Şaban 1259 / 1843
Kadınlar çok şeffaf yaşmak kullanmayacaklar.
Boyun ve saçlarını eyice örteler ve emirlerinde çalışan arabacılar ne genç, ne de yakışıklı ola!
*
ACİL KARAR…
Fransızlarla “papaz” olmak istemeyen Abdülmecid hemen bir ZAPTİYE EMİRNAMESİ yazdırdı.
“ Osmanlı kadınlarının Galata ve Pera’daki Frenk dükkânlarına girmeleri yasaktır.
Alış – veriş yapacak olanlar kapıda bekleyecek, istedikleri mallar dışarı getirilecektir!”
*
Efendiiiiiiim, bu konudaki yazılarımız önümüzdeki günlerde de üsttekinden beter aynı ile vakilerle sürecek…
Ben yazarken utanıyorum!
Şimdilik bu kadar.