İki yıl önceydi.

"Grup Gündoğarken",

Burhan Şeşen, Gökhan Şeşen ve Enver Aysever’in sözlerini kaleme aldığı, ”Nereden nereye geldik biz/ Nereden nereye gidiyoruz” nakaratlarıyla akıllarda yer edinen "Nereden Nereye” şarkısına bir klip çekmişti.

Klipte; Levent Kırca, Ferhan Şensoy, Adile Naşit, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Tarık Akan, Kemal Sunal, Zeki Müren, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu ve siyaset liderleri de yer alıyordu.

Politik mesajlar içeren, geçmişte ve günümüzdeki yaşananlara tepki koyuyordu klip.

Ve klip Youtube’taki en büyük Türkçe klip kanalında yayınlanmadı.

Yani; sansürlendi!

Günümüze geliyoruz.

Her kesimden hayrana sahip müzik grubu

"Grup Gündoğarken",

bu kez Ankara'ya davetlidir. 

ODTÜ’de festival kapsamında 68’den bu yana merdivenlerinde 33 metrelik harflerle 

'‘DEVRİM'’ yazılı statta konser verecektir.

Bakın neler olmuş?

Burhan Şeşen’in BirGün’deki köşesinden alıntılayalım;

“Festival coşkusunu yaşamak için alana indiğimizde bir tatsızlık olduğunu hissettik.

ODTÜ’lü öğrenciler rektörlerinden gelen bir Twitter mesajıyla o akşamki konserin iptal olduğunu öğrenmişler. Hem öğrencilere böyle bir organizayonu yapmaları için bir yetki ve sorumluluk veriyorsunuz, hem de o gençlere danışmadan onların fikrini almadan kafanıza göre bu geleneksel festivali iptal ediyorsunuz?

Niye?

Gerçekten de niye?

Siz bir rektör olarak bu pırıl pırıl gençlerin aylar öncesinden hazırlandığı ve hazırladığı bir festivali onlara danışmadan nasıl iptal edersiniz?

Bu akşamki konser iptal edilirken Flört ve Gazapizm’in yaptıkları anlaşmaya uyulmazken hem müzisyenler hem dinleyiciler mağdur edilirken Türkiye’de kaç düğün, kaç nişan, kaç kınagecesi yapıldı?

Kaç doğum günü kutlanıldı, ondan haberiniz var mı?

Sizin rektör olarak önceliğiniz öğrencilerinizin mutluluğu olmalı.

İptal gerekçesi olarak gösterdiğiniz sebepler inandırıcılıktan o kadar uzak ki.

Neredeyse 40 yıldır devam eden ve de bir türlü çözülemeyen bu terör belâsının sorumluları öğrencileriniz olabilir mi?

Niye bize sanki suçlu bizmişiz gibi davranıyorsunuz?

Hem müzisyenlere, hem de dinleyenlere…

Yetti ya.

Zaten iktidar kanadı müzik yasaklarıyla hayatımızı zindana çevirdi bir de siz hele böyle bir üniversitenin başındayken bunları yapmayın.

Başka üniversitelerde etkinlikler devam ederken, siz işinize giderken, bakkal dükkânını manav tezgâhını açarken tek günah keçisi yine her zaman olduğu gibi müzisyenler mi?

Meslek olarak müziği, şarkı söylemeyi, güzel sanatları seçmeleri mi?

Bir yas ilan edildi de bizler buna mı uymuyoruz?

Yeter ya…

Müzikten de hayattan da soğuttunuz bizi…”

Peş peşe sanatsal, kültürel etkinlikler yasaklanıyor.

Grevler, mitingler, festivaller ardarda engelleniyor.

Sırada konser yasakları var!

Pendik’te Niyazi Koyuncu’nun, Isparta’da Melek Mosso’nun, PKK toplantılarında sahneye çıktığı iddia edilen Aynur Doğan"ın, Karadenizli türkücü Apolas Lermi, İspanyol kemancı Ara Malikian konserleri

bunlar arasında.

Kadın olduğu için Ece Seçkin’in Düzce konseri de  yapılmamıştı(!)

Bazı valilikler konserleri, etkinlikleri;

“kamu güvenliği” gerekçesiyle iptal ettiğini açıkladı.

Sistematik bir hâl aldı uygulamalar.

Sanki sıkıyönetim var, OHAL var!

TİP Milletvekili Barış Atay da, konser yasaklarını ve iptalleri meclise taşıdı.

Ünlü komedyen Cem Yılmaz ise tepkisini sosyal medyadan şöyle paylaştı;

“Yine ortaçağdan güzel bir orta geldi.

Boş kaleye gol atmama ahlakım ile susma hakkımı kullanıyorum.”

3 Y ile mücadele diye iktidar olanlar (yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar) ve şimdi o yoksullukta, yolsuzluklarda ve yasaklarda geldiğimiz nokta...

Gerçekten Grup Gündoğarken’in şarkısındaki gibi;

“Nereden nereye,

nereden nereye

Nereden nereye geldik biz

Nereden nereye,

nereden nereye

Nereden nereye gidiyoruz…”