Av. Mehtap Demirhan Özdemir
ÇOK BİLİYORSAN İTİRAZ ET VURDUM DUYMAZLIĞI!
Türk Ceza Kanunu’muzda kural olarak şikayete bağlı suçlarda uzlaşma prosüdürü işletiliyor. Uzlaşmaya Tabi Suçlar başlığı altında yer alan suçlar da ayrıca belirtiliyor. Soruşturma ve koğuşturma dönemlerinde işletilen süreçte genel olarak sorun bulunmamakta. Zira; soruşturma döneminde soruşturma savcısı tarafından, koğuşturma döneminde mahkemece re’sen dosya Uzlaştırma Bürosu’na gönderiliyor.
Kesinleşmiş ve infaz aşamasındaki kararlara konu olup uzlaşma kapsamına alınmış suçlarda ise, İlamat ve İnfaz Savcılığı resen veya ilgili kişi kararı veren mahkemeden infazın durdurulması konusunda uyarlama talebinde bulunmakta ve mahkeme de verdiği karara konu suç uzlaşma kapsamına alınmış ise, kararın infazının durdurulmasına karar vermekte ve dosyayı bu suç açısından uzlaşma bürosuna göndermektedir.
Tabi her mahkeme değilmiş bunu da öğrenmiş olduk.
Kişi ‘Hakkı Olmayan Yere Tecavüz’ suçundan cezaevinde cezasını infaz etmekte iken, suçun uzlaşma kapsamına alınması sonrası, Sungurlu C.Başsavcılığı’nca bu konuda uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmadı ise infazın durdurulması konusunda karar verilmesi yönünde re’sen Ankara Batı 5 Asliye Ceza Mahkemesi’nden karar istenmiş.
Sungurlu C.Başsavcılığı re’sen yapması gereken görevi yapmış.
Ankara Batı 5 Asliye Ceza Mahkemesi ne yapmış peki?
‘Ben uzlaşmaya tabi suç yönünden dosyayı Uzlaştırma Bürosu’na göndermem, bu İhsası Rey anlamına gelir. Zaten karar kesinleşmiş el de çekmişim, Ek Karar da vermem. Savcılığı’nız hukuka aykırılık görüyorsa Kanun Yararına Bozma yoluna gitsin, talebinizi işlemsiz iade ediyorum.’ demiş.
Oysa; hemen infazın durdurulması kararı verip, dosyayı Uzlaştırma Bürosu’na yollaması gerekirdi.
Ne gam? Kendi mi cezaevindeki düşünsün?
Yatsın adam diyor. Ceza verdiği dosyada uyarlama yapmayı, Uzlaştırma Bürosu’na göndermeyi İhsası Rey olarak algılıyor. Ek Karar vermeyi red ediyor. Bir de üstüne işini doğru yapan savcılığı azarlıyor, çok biliyorsan itiraz et diyor.
Bunları vatandaş da, avukat da her gün duyuyor, yaşıyor ve görüyordu.
Hukuk bilmezlik, usul bilmezlik öyle bir boyuta ulaştı ki, artık Cumhuriyet Savcıları da ‘beğenmiyorsan itiraz et’ vurdum duymazlığı ile karşı karşıya.
Yazık!